Bir Avrupa Konseyi organı olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) hemen her gün İzlanda’dan Kıbrıs’a, Portekiz’den Rusya’ya uzanan geniş bir coğrafyadan gelen bireysel hak şikayetleriyle ilgili kararlar alıyor. Ancak bu kararlar Avrupa Konseyi üyesi devletler tarafından ne kadar uygulanıyor?
Deutsche Welle Türkçe'den Kayhan Karaca'nın haberine göre Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) konu hakkında kapsamlı bir rapor hazırladı. Rapora göre, AİHM kararlarını uygulamakta en sorunlu ülkelerin başında İtalya, Türkiye, Rusya, Ukrayna, Romanya, Yunanistan ve Polonya geliyor.
AİHM önünde bir devletten davacı olmak oldukça uzun bir süreç. Olağanüstü durumlar dışında bir davanın kararı 5 yıldan önce çıkmıyor Strasbourg merkezli mahkemeden. Ancak iş kararın çıkmasıyla da bitmiyor. Bu kararların bir de sıradan Avrupalı tarafından pek bilinmeyen uygulanma süreci var. Bu süreç, Avrupa Konseyi’nin karar organı konumundaki Bakanlar Komitesi tarafından denetleniyor. Bu denetim süreci de Avrupa Konseyi üyesi devletlerin Strasbourg’daki daimi temsilcileri, yani diplomat ve hukukçuları tarafından gerçekleştiriliyor. Fakat, AİHM kararlarının saygınlığı açısından hayati öneme sahip bu süreç her geçen gün daha da uzamakta.
İstatistikler, bir AİHM kararının Avrupa devletleri tarafından ortalama 4,1 yılda uygulandığını gösteriyor. Bu oran Rusya için 9,7 yıla kadar çıkıyor. Moldova'da 8,3 yıl, Ukrayna'da ise 7,4 yıl alıyor.
Avrupa Konseyi verilerine göre, şu anda Bakanlar Komitesi gündeminde denetlenme sürecinde olan 11 bin AİHM kararı bulunuyor. Bir diğer deyişle, AİHM tarafından hükmedilmiş 11 bin karar ya hiç uygulanmamış durumda ya da henüz gerektiği gibi uygulanmış değil. Bunlar arasında, ulusal planda uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesine 10 yıldır devam edilen kararlar var.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi verileri, AİHM kararlarının uygulanmama oranının en yüksek olduğu ülkelerin sırasıyla İtalya (2569 dava), Türkiye (1500 dava), Rusya (1474), Ukrayna (1009), Romanya (639), Yunanistan (558), Polonya (503), Macaristan (331) ve Bulgaristan (325) olduğunu gösteriyor.
Bu ülkelerin ortak paydası AİHM kararlarının uygulanması konusunda ulusal planda yapısal sorunlarla karşı karşıya olmaları.
Benzer yapısal sorunlar Ermenistan, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Gürcistan, Moldova, Sırbistan ve İngiltere gibi ülkelerde de mevcut. Çoğu zaman siyasi, ekonomik veya sosyal nedenlerle çözümlenemeyen ya da çözümlenmek istenmeyen bu sorunlar nedeniyle AİHM kararlarının uygulanışı gecikiyor. Geciktikçe de AİHM sistemi çıkmaza giriyor.
İtalya, aşırı uzun yargı süreci, yabancıların sınır dışı edilmesi ve kötü tutukluluk koşulları,
Türkiye, adil yargılanma süreci, vicdani ret, ifade ve toplantı özgürlüğü, aşırı uzun geçici tutukluluk, güvenlik güçlerinin aşırı güç kullanması ve Kıbrıslı Rumların mülkiyet davaları,
Rusya, ulusal yargı kararlarının uygulanması, yargı güvencesi, aşırı uzun geçici tutukluluk, işkence ve kötü muamele, güvenlik kuvvetlerinin Kuzey Kafkasya'da aşırı güç kullanması, LGBT hakları ve Orta Asya devletlerinin Rusya'da sürgünde olan muhalif vatandaşlarının bu ülkelere gizlice iadesi,
Ukrayna, ulusal yargı kararlarının uygulanması, kötü tutukluluk koşulları, geçici tutukluluk, polis tarafından kötü muamele ve adil yargılanma,
Yunanistan ise yabancı göçmen ve sığınmacılara yönelik muamele ve Batı Trakya'daki Türk azınlığın örgütlenme özgürlüğüne yönelik ihlaller gibi konularda yapısal sorunlar yaşıyor ve bu nedenle çok sayıda AİHM kararını uygulamıyor.
İngiltere gibi demokrasinin beşiği olarak bilinen bir ülke dahi, tutukluların oy hakkı, Kuzey İrlanda'da İngiliz güvenlik kuvvetlerinin neden olduğu insan hakkı ihlalleri, Irak savaşı ve terörle mücadele yasası konusunda AİHM tarafından hükmedilen kararları tam olarak yerine getirmiyor.
AİHM sistemi açısından 'alarm verici' olarak tanımlanan 'karar uygulamama' sorunu nedeniyle AKPM tarafından oy çoğunluğuyla kabul edilen bir kararda, Avrupa devletlerinden; AİHM hükümlerinin hayata geçirilişi konusunda Bakanlar Komitesi'ne vakitli eylem planları sunmaları, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ihlallerinin önüne geçmek için ulusal planda etkin iç mekanizmalar yaratmaları, ulusal planda AİHM kararlarının uygulanışından sorumlu taraflara yeterli kaynak ayırmaları ve ihlallere neden olan yapısal sorunları çözmeleri istendi.
AKPM kararında, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'ne de AİHM kararlarını yerine getirmeyen devletlere karşı daha kararlı davranmaları ve bu çerçevede Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 46'ncı maddesinin kendilerine verdiği yetkiyi kullanmaları çağrısında bulunuldu. Söz konusu madde Bakanlar Komitesi'ne AİHM kararlarını yerine getirmeyen bir devlete karşı AİHM'ye başvurma hakkı tanıyor. AKPM, AİHM kararlarının uygulanması sürecine, gerektiğinde, davacılar, sivil toplum kuruluşları, uluslararası planda işlev gören hükümetlerarası teşkilatlar ve insan hakları örgütlerinin dahil edilmesini de istiyor.