Türkiye, ABD'yi İkiye Böldü: Dev Yatırım Bankaları Faizleri Tartışırken Erdoğan, "Daha İnecek" Diyor!

2021 yılı Eylül ayında faiz indirimlerine başlayan Merkez Bankası 4 ayda 500 puan indirimle 2022'ye girince 7 aylık bir bekleme sürecine geçmişti. 2022 Ağustos itibarıyla da yine 4 ayda 500 puan daha indirim yaparak 2022 Aralık ve 2023 Ocak aylarındaki PPK'larda yine beklemeye geçti. Yaklaşık 1,5 yılda 1.000 baz puanlık indirimlerle Türkiye'de fonlamada gösterge olan politika faizi yüzde 19'dan tek haneye yüzde 9'a çekildi. Bu süreçte ana başlıklar Türkiye Ekonomi Modeli, krediler, dövizde ataklar ve onları takiple KKM sistemi oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan da her daim indirimleri desteklediğini söylemlerinde vurguladı. 2023 seçimlerine gidilen dönemde ABD'de yatırım bankalarının aklı karıştı.

Türkiye, Wall Street ikiye böldü. Goldman ve JPMorgan gibi devler seçimlerden sonra faizlerde "fahiş" yükselişler bekliyor.

Piyasaların son dönem ana tartışması siyaset ağırlıklı olup siyasetin de ekseni ekonomi olunca Bloomberg'den Beril Akman analizi dikkat çekti.

Türkiye'de 2021 Eylül'den 2023 Şubat ayına kadar geçen sürede, faiz oranları yüzde 19'dan 9'a indi.

Borsa İstanbul 2021 Eylül ayı son gününde 1.406 puandaydı, dün sert düşüş nedeniyle devre kesiciyle kapandığında  4.713 puan seviyesindeydi. 

Enflasyon yine 2021 Eylül ayında yüzde 19,58 olarak açıklanmıştı. 3 Şubat cuma günü 2023 Ocak enflasyonu açıklanmadan 2022 yılını düşüşle yüzde 64,27 seviyesine tamamladı. 

Dolar/TL de 30 Eylül 2021'de günü 8,8881 seviyesinden tamamlarken, 2022'de sakin seyretti ve 2 Şubat 2023'te 18,81 seviyesinde bulunuyor.

Bu tabloda Mayıs ayında bir seçime hazırlanan Türkiye'de Cumhurbaşkanı Erdoğan da dün canlı yayındaki açıklamalarında ekonomiyi ana odağına aldı.

'Benim Alanım Ekonomi, Neticesi Ortada' Diyen Erdoğan Sosyal Medyanın Gündeminde

Erdoğan, "Faizlerin daha da ineceğini" söylerken, uzaklarda bir yerlerde Türkiye akılları karıştırıyordu.

Wall Street'in en büyük bankalarından JPMorgan Chase ve Goldman Sachs ekonomistleri Türkiye'nin olağanüstü düşük faiz oranlarını daha ne kadar sürdürebileceği konusunda ikiye bölünmüş haldeydi. 

Mayıs seçimlerinden kısa bir süre sonra keskin bir politika değişikliği bekledikleri aktarılırken, her iki dev banka da üçüncü çeyrekte yüzde 30'a ya da mevcut seviye olan yüzde 9'un en az üç katına çıkacağını tahmin ediyor. Bu beklentiler TCMB'nin son on yılda görülmeyen seviyede bir faiz artışı yapacağı ihtiyacı olduğunu öngörüyor.

Kurumların açıkladığı son tahminlerde Morgan Stanley ve ING Grup, Türkiye'nin faiz oranını yılın geri kalanında da yüzde 9'da tutmasını beklerken, Barclays yüzde 25 oranında artış, Bloomberg ekonomistleri de yine 3. çeyrekte yüzde 35 artış bekliyor.

Seçim sürecinde Türk tahvillerinde kalmak istemeyen yabancı yatırımcıların çıkışlarıyla geçen yıl dünyada en iyi performans sergileyen borsa olan Borsa İstanbul'un Ocak ayında en kötü performansı sergilemesine de neden olduğu düşünülüyor.

Analizde 2018 yılından bu yana Kavcıoğlu'dan önceki 3 başkanın görevden alındığına dikkat çekilirken, seçimler öncesinde de ekonomide çarkların dönmesinin sağlamak için, daha düşük oranlar beklentisini öne çıktığı belirtiliyor.

Bloomberg Türkiye ekonomisti Selva Baziki, Merkez Bankası'nın seçimden sonra aynı modelde devam etmesi için riskleri azaltmak adına sermaye akışlarında kısıtlamalar gerektireceğini söylerken, ancak beklentilerinin yılın ikinci yarısında politika değişikliği olduğunu söyledi.

Türkiye Ekonomi Modeli'nden seçime kadar dönülmesinin oy oranlarında düşüşe neden olacağı öngörüsü, dün de Erdoğan'ın belirttiği gibi indirimlere devam sinyali olarak algılanabilir.

Muhalefetin Altılı Masası'nın seçilmesi halinde TCMB'nin bağımsızlığını yeniden tesis edeceği söylemine de değinilen analizde, faiz oranlarında net bir yorum beklendiği de görülüyor.

HSBC ekonomisti Melis Metiner son raporunda, Erdoğan'ın yeniden seçilmesi halinde ekonomi politikalarında değişim beklemediklerini belirtirken, muhalefetin seçilmesini ise "belirsizlik" olarak yorumlasa da "geleneksel makro politikalara" dönüş olarak değerlendiriyor.

Son olarak Kavcıoğlu'nun geçen perşembe yaptığı Enflasyon Raporu 2023-I sunumunda faiz oranları konusundaki belirsizliğe de dikkat çekiliyor. Ancak TCMB'nin PPK metnindeki 2022 Aralık'ta kullandığı, "Kurul, mevcut politika faizinin küresel talebe ilişkin artan riskleri dikkate alarak yeterli düzeyde olduğunu değerlendirmiştir" ifadesinin 2023 Ocak metninde bulunmamasına değinildi.

Akman, TCMB'nin söylemlerinin 'her zaman tutarlı' olmadığını belirtirken, 2022 Temmuz'da da oranlarda değişim olmayacağı söylemini ardından sonraki ay faizi 100 baz puan indirdiğini vurguluyor. 2021 yılında da Mart ayında göreve gelen Kavcıoğlu, piyasada indirim olacağı söylentilerini uzun süre enflasyon görünümü söylemiyle bertaraf ederken, akabinde çekirdek enflasyonun izleneceği belirtilmiş, sonrasında 'cari fazla' söylemiyle uzmanları şaşırtarak ekonomi modeline öncülük ederek Eylül'de indirim döngüsünü başlatmıştı.

Kavcıoğlu, son sunumda faiz indirimi için genel koşulları ortaya koyan daha önceki açıklamalara işaret ederek şunları söylemişti:

Faiz oranlarını düşüreceğimizi, indireceğimiz veya aynı tutacağımızı asla söylemiyoruz, bu yanlış olur.

Siz ne diyorsunuz? Merkez Bankası ne yapacak? Ne yapmalı? Yorumlarda buluşalım. 👇👋

Bu içerikler de ilginizi çekebilir👇

Merkez Bankası Yıl Sonu Enflasyon Beklentisini Açıkladı
Devre Kesen "Borsa Neden Düşüyor?" Sorusu 2023 Trendlerini Zorluyor!
Bakan Nebati'nin Son TL Çıkışı Sosyal Medyanın Gündeminde: "Türk Lirası Değersizleşmeli"

Popüler İçerikler

Icardi'nin A Milli Takım Forması Giymesi İçin CİMER'e Başvuruda Bulunuldu!
Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı