Türkçe Latin Müzikleri Kategorisinden Piyasaya Bomba Gibi Düşen Kelebeğin Rüyası Şarkısıyla Betül Varol

Türk müzik endüstrisine çok farklı ve alternatif bir isim katılmış da haberimiz yokmuş, a dostlar. Neyse ki çok da geç kalmadan keşfettik bu hazineyi ve size de bu güzelliği haber verelim istedik. Güzellikler paylaşıldıkça çoğalır; siz de faydalanın, siz de paylaşarak çoğaltın; e mi?

E o zaman tanıştıralım…

Yeni keşfimiz Betül Varol, önce “Hayat”a teşekkür eden şarkısıyla çıkmış sevenlerinin karşısına, YouTube’daki izlenme sayısı ise 500.000’leri geçmiş çoktan.

Sitemkar, kızgın ve agresif şarkılara bir alternatif olarak hayatı kucaklayan, alınan her nefes için teşekkür eden bir şarkı ele almış Betül.

Şimdi de “Kelebeğin Rüyası” ile çalıyor kapımızı…

Henüz 5 yaşındayken kurduğu çocukluk hayallerini, “Kelebeğin Rüyası” şarkısıyla gerçeğe dönüştürmüş.

Anaokuluna gittiği dönemde yapılacak bir gösteride Betül Varol, en çok oynamak istediği ‘kelebek’ rolünü elde edememiş. İlkokul 1. sınıftaki başka bir gösteride tekrar bir kelebek oyunu gündeme gelmiş ve yine rol başkasına gitmek üzereymiş.

Bu defa cesurca o rolü almak istediğini söylemiş Betül ve istediği rolü o oynamış.

Betül, bu konuyla ilgili hislerini şöyle ifade ediyor sevenlerine:

“’Kelebek’ o yaşlarda benim için ne ifade ediyordu, hatırlamıyorum. Bugün benim için çok şeyi temsil ediyor. Başta içimdeki küçük çocuğun hayalleri ve tutkularının peşinden koşarkenki kararlılığını, azmini ve cesaretini hatırlatıyor. Kozadan çıkmak, kelebeğe dönüşmek ise; kendinin “kim” olduğunu hatırlamayı, dönüşümü gerçekleştirmek için risk alabilmeyi, konfor alanını terk etme cesaretini ve eşsiz, benzersiz her birimizin kendi potansiyelimizi gerçekleştirebileceğimiz bilgisini içeriyor.

Yazdığım her şarkı sözü gibi Kelebeğin Rüyası da kendi öğrendiklerimi, bilgilerimi ‘bütün’le paylaşmanın müziğe dönüşmüş bir formudur.”

“Kelebeğin Rüyası”nın çıkış hikayesini de şöyle anlatıyor:

Hayatınızda hiç ‘birileri ne der’ endişesiyle çok isteyip de yapmaktan vazgeçtikleriniz oldu mu? Ya da başarısızlık korkusuyla kendinizi engellediğiniz zamanlar? 

Neden yapmamanız konusunda türlü türlü düşünceler geçti mi kafanızdan?

İşte bunlar zihnimizin ürettiği, adım atmamızın önündeki engellerdir…

Yani kendimizin önündeki engel, aslında biziz. Elimden geldiğince Kelebeğin Rüyası’nda bunları anlattım, hem de yukarıdaki engellemelerin hepsini geçmişte kendime yapmış olmanın farkındalığıyla.

Onu daha yakından tanımak isteyenler için kısaca bahsedelim;

1971 yılında Eskişehir’de doğar. İstanbul Üniversitesi mezunudur. Kendi yaşam yolculuğunda en büyük tutkusunun “insanın kendisini tanıması ve potansiyelini ortaya çıkarabilmesi” bilgisine ulaşmak ve bunu başkalarına aktarabilmek olduğunu fark ettiğinde bu uğurda pek çok eğitim alır. Halen Uygulamalı Psikoloji bölümünde yüksek lisans yapmakta ve bildiklerini vermeye bireysel danışmanlık alanında devam etmektedir. 

Öğrenme ve öğretme dışındaki en büyük tutkusu olan müziği de hayatına taşıyarak şarkı sözü yazıp bestelemekte ve şarkı söylemektedir Betül. 

Betül, yıllarca kurumsal hayatta insan kaynakları departmanlarında çalıştıktan sonra bir “kendini bulma” serüveninin içine dalar. Kurumsal hayattan çıkıp kozasında bir tırtıl olmaktan kelebek olma rüyasını aslında şarkı ve klipte de görürüz.

5 yaşındayken eline saç fırçasını alıp mikrofon yaptığı ve şarkı söylediği günler ile kendini bulma serüveninden önceki Betül’ün hayallerinin bir hayli farklı olduğunu fark eder…

Fark ettiği şey yalnızca bu değildir üstelik, daha da güzel bir noktada bulur kendini bu kişisel yolculuğunda:

O da hiçbir şey için geç olmadığı, düşüncesidir.

Şarkı söylemek hele ki şarkı yazabilmek için 30 yaş çok geç gelmiştir ona o zamanlar…

40 yaş da öyle…

50'ye geldiğinde ise, “şimdi tam zamanı” der…

50 yaşında ikinci klibine imza atan, hem şarkı yazıp hem söyleyen hem de klibinin senaryosuna kadar her şeyi hayallerindeki gibi kurgulayan potansiyelini gerçekleştirmiş bir insandır artık Betül. Ve 5 yaşındaki küçük kız çocuğunun kalbine sahiptir halen.

Kozamızdan çıkmak için doğru zamanı beklediğimiz, uçmak için hazırlandığımız, her anı doyasıya yaşadığımız süreçlere atıfta bulunarak Betül Varol;

Uç minik mor kelebek, aç güzel kanatlarını / Serçelerin ardında, çiçekler de var / Düşler tarlasında yaşanacak rüyalar” diyor bu güzel şarkısında…

Yaşadığımız her anı doya doya yaşamayı, anda olmayı ve anda kalmayı, müthiş bir bilişsellik ve mindfullness yaklaşımıyla ele alıyor ve kozasından çıkmaya hazırlanan kelebeklere motivasyon kaynağı oluyor.

Betül Varol; Tango müzikleri, Latin müzikleri, Türkçe tango icra ederek Türkçe tangolara bir yenisini daha ekliyor.

Motive edici müzik dinlemek isteyen, şarkılarla nefes alan, neşeli şarkılarla beslenen, Türkçe Latin müziklerini takip edip tangoya merak ve ilgi duyan herkesin beğenisini topluyor.

Betül Varol, bu kez de Türkçe Latin Müzikleri kategorisinden giriş yaparak mutluluk veren, moral veren, moral düzelten şarkılar listesine bir yenisini daha ekliyor.

Yaşam’ın kendisinin en büyük ödül olduğunun farkındalığıyla ilk şarkısını “Hayat”a atfeden Betül Varol, şimdi de çocukluk düşlerinden yola çıkarak yazıp bestelediği ve söylediği yepyeni şarkısı “Kelebeğin Rüyası” ile dinleyicileri ile buluşuyor.

Popüler İçerikler

TikTok Fenomenleri Çağla ve Cansu Arasında ‘Erkek’ Kavgası Çıktı: Cansu, Çağla’yı Silahla Vurdu
"Bana Bilmediğim Bir Şey Söyle" Akımına Gelen Tıkanan Muhabbeti Açmalık Bilgiler
Ayliz Duman Çok Sade Kaldı: Miss Universe 2024'te Gelmiş Geçmiş En Çarpıcı Ulusal Kostümler Giyildi!