Birbirimizden çok farklı görünsek de aslında birbirimize o kadar çok benziyoruz ki; Akdeniz toplumları olarak en iyi yaptığımız şeyler bile aynı.
Birbirimizden çok farklı görünsek de aslında birbirimize o kadar çok benziyoruz ki; Akdeniz toplumları olarak en iyi yaptığımız şeyler bile aynı.
Kendi mutfağımızı zaten biliyoruz. Yunan mutfağının zeytinyağlılarından mezelerine, Fransız mutfağının av etlerinden peynirlerine, İtalyan mutfağının hamur işlerine, İspanyol mutfağının çok çeşitli deniz ürünlerine kadar tüm dünyaya damgasını vurmuş lezzetler hep Akdeniz ülkelerinden.
Eğer Akdeniz ülkelerinden birindeyseniz alçak tondan, sakin sakin iletişim kurabilmeniz mümkün değildir. Adeta kulağınızın dibinde megafonla konuşuluyormuş hissi yaşarsınız.
Evet evet bu konuda herkes hemfikir sanırım. Akdeniz insanlarının kavga etmeden geçirdiği gün yok gibi bir şey. Bu konuda elimize su dökebilecek tek bir millet var o da Ruslar. Gerçi onların da yüzyıllardır Akdeniz'e inip sıcak denizlere açılma politikasını da bilmeyen yoktur herhalde.
Fransa ve İspanya'da trafik kurallarına uyma oranı bir tık daha yüksek olsa da geri kalan ülkeler tam anlamıyla rezalet durumda. Yaya geçidi olayını zaten saymıyorum da kırmızı ışıkta geçenler mi ararsın sinyal vermeden dönüş yapanlar mı ararsın... Yayaysanız her an bir aracın altında kalabilir ya da şoförseniz her an başka bir araçla kafa kafaya girebilirsiniz.
Yanlış yerlere ve hatta engellilerin rahat ulaşım sağlaması için yapılan özel yollara park etmek Akdeniz insanları için adeta bir hobi.
Akdeniz insanın en çok yaptığı ve en çok sevdiği şey tembelliktir. Hele biz hariç diğer ülkelerde bir siesta olayı var ki sormayın gitsin. He imkanımız olsa biz de yapacağız siesta ama bırakmıyorlar. Neyse ki açığı iki günlük tatilleri bir haftaya tamamlayarak kapatabiliyoruz.
Akdeniz insanının adeta ata sporu olan korna olimpiyatlarda branş olsa Akdeniz ülkeleri altın madalyayı kimseye kaptırmaz.
Oooovvvv! İki kelimeden biri küfür. Hiç sekmez.
Akdeniz insanı için bir başka ata sporu. Birini söndürmeden diğerini yakmanın tadını başka hiçbir şeyden alamazlar.
Akdeniz erkekleri bu yeteneğe doğuştan sahipler. O kadar çok konuşurlar o kadar çok yalan söylerler o kadar canınızdan bezdirirler ki artık tamam deyip bir akşam yemeği sözü vermek zorunda kalırsınız.
Bizi zaten direk geçiyorum. Fransız ve İspanyollara gelince onlarda da var ama genellikle daha az rastlanan bir durum. Siz hele gidin de bir İtalyanla Yunan erkeklerine sorun. Alacağınız cevap: 'Bize gelince evlenmeden olmaz, yabancı erkeklere gelince gözler fal taşı.'
Tam anlamıyla rezalet. Derdinizi bir türlü anlatamazsınız. En sonunda kafanızı önüne eğip pes edersiniz.
Vallahi bunu ben söylemiyorum. Google söylüyor. Bir tık kadar uzağınızda. Çok merak ediyorsanız araştırıp kendiniz bakabilirsiniz.