Bunların bir kısmını hatırladıkça sinirlerim yeniden zıplamaya başladı. Neler seyretmişiz neler...
Bunların bir kısmını hatırladıkça sinirlerim yeniden zıplamaya başladı. Neler seyretmişiz neler...
Kendi şov programında gerçekleşen bu ilginç olayı görenler 'Bir insan ancak bu kadar 'piremses' gibi bayılabilir' demiştir muhakkak. Olay tansiyon oynamasına bağlandı ama bunun bir reyting malzemesi olduğu da dikkatli gözlerden kaçmamıştı.
Bu çocuğun gözü hep yaşlı, sinirleri hep bozuktu hatırlarsanız. Sebebi ise bir türlü kavuşamadığı Tülin'di. Sonunda bir gün yayındayken kafasında bardak kırdı, ağzı yüzü tövbe estağfurullah bir tuhaf hale geldi. Caner'in daha sonra bu hamle için yapımcılardan 100 USD aldığı iddia edildi.
İlk olarak Esra Ceyhan'ın programında gördüğümüz Sabri Bey'in, gerçekten orada ne işi olduğunu anlamamıştık. Zaten bir süre sonra kendisinin bir reyting kurdu olduğunu, katıldığı diğer programlarda da gördük. Adamın tek numarası uçtuğunu iddia edip uçamamasıydı ama herkes 'ya uçtuğu programı kaçırırsam?' diye ekran başından da ayrılmadı.
Savaş Ay'ın A Takımı programı ile reyting rekorları kırdığı bilinen bir gerçek. Her seferinde ya birbirine giren konuklar ya da başka bir sansasyonun zeminini hazırlardı usta gazeteci. Bu kez de yangın haberini sunarken alevler içinde kalmış gibi yüzünü kömür karasına bulamıştı.
Dünyanın en ilginç kamera önü çiftlerinden biriydi bu ikili. Meriç sürekli Ahu'ya yalvarıyor, Ahu hiçbir şekilde oralı olmuyor, Meriç reddedildikçe kalkıp anlamsız danslar yapıyordu. Kaç ay sürdü bu olay inanın saymak mümkün değil..
Sadettin Teksoy nerdeyse reyting oradaydı bir zamanlar hatırlarsanız. Kellik mağarasından sonra akılda en çok kalan girişimi buydu Teksoy'un. Kutuplar'da kıble arayışı ve karın buzun üstünde namaz kılışı gerçekten çok ilginçti.
Özel kanalların ülkemize gelişiyle yaşanan bu durum, dönemin en ilgi çekici hamlelerinden biriydi. O sıra kimseler Ankara'ya yağacak karı, İstanbul'u götürecek seli dinlemediyse eğer, Hülya Uğur'un güzelliğinin çok büyük katkısı vardır bu işte.
Mehmet Ali Erbil bir reyting canavarıdır, bunu hepimiz biliyoruz. Bugüne kadar yaptığı programlardan tutmayan yok. Bütün yapımcıların peşinden koştuğu şovmenin bu hareketi, televizyon kariyerinin de çöküşe geçmesine sebep oldu. Ha reytingler ne oldu diye sorarsanız tek cevabımız 'roket oldu' olur.
İbo Şov'un reyting için yapılmış en anlamsız olaylarından biri kesinlikle bu. Tabii burada reyting kaygısı dışında İbrahim Tatlıses'in kendi karakteriyle olayı geliştirmesi de göz ardı edilemez.
Ekran başında olanların tahammül seviyesinin sınandığı ekip her programda rekorlar kırıyordu, bu kesin. Ercan Saatçi'nin 'buraların patronu benim' tavırları, Armağan Çağlayan'ın 'aranızdaki en zeki ve lafını esirgemeyen kişiyim' duruşu, Deniz Seki'nin 'beni çekmek zorundasınız' halleri gerçekten insanı çığrından çıkarıyordu. Yaşandı bitti saygısızca...
Lan güzel unutmuştuk
Uçan adam Sabri'nin tüm bunları reyting uğruna yapmadığını onu tanıyan biri olarak biliyorum.Kendisi psikiyatrik hasta.Burada suçlanacak taraf TV patronları.Adama üç kuruş paralar vererek rahatsızlığını kullandılar.İgrencler.
Insanlar en azından özgürdü! Bir siyasetçi çok rahatlıkla elestirilebiliyordu, mizah yapılıyordu kimse de çıkıp mahkemelere vermiyordu