Devlet pandemi yönetiminde gerekli önlemleri yerinde ve zamanında almadığı ve aşının yaygın bir biçimde uygulanması konusundaki sorumluluklarını yeterince yerine getirmediği için toplumsal bağışıklık sağlanamamış, vakalar ve ölümler artmıştır. Bu durum devletin bireylerin ve toplumun haklarının, refahının korunması için belirli eylemleri zorunlu kılma yetkisi olduğu göz önüne alınarak, zorunlu aşı uygulaması tartışmasının gündeme gelmesine neden olmaktadır. Söz konusu gündemin toplum sağlığı ile ilişkisi, Etik Kurulu olarak konunun değerlendirilmesini gerektirmiştir.
Konu etik açıdan değerlendirilirken temelde beden bütünlüğünün korunması, bireysel özgürlük, özerk karar verme hakkı ve toplumsal yarar başlıklarında ele alınmaktadır. Etik Kurul tarafından daha önce “Aşı Konusunda Yaşanan Tereddütler, Aşı Reddi ve Aşı Karşıtlığı Konusunda Etik Kurul Görüşü” başlıklı görüş oluşturulmuştur. Söz konusu görüşte “Genelleyici bir yaklaşımla, birey özerkliğinin toplum yararı gerekçe gösterilerek çiğnenebileceği anlayışı, kişilik haklarını ihlal edebilecek çok tehlikeli bir yaklaşımdır.
Bununla birlikte, duyarlı bireylerin bağışıklanmasıyla toplum düzeyinde etkin ve güvenli koruma sağlanabilen bulaşıcı hastalıklar özelinde, bir değer olarak toplum yararı birey özerkliğinin üzerinde ele alınması gerekliliktir.” ifadesine yer verilmiştir. Konu “toplumsal bağ içinde yer alan tüm üyeler arasındaki ilişkinin esasını, birbirine karşı sorumluluk oluşturur.