Türk sinemasının efsanevi aktörü Tarık Akan bu sabaha karşı özel bir hastanede hayata veda etti. 66 yaşındaki Akan bir süredir kanser tedavisi görüyordu.
Türk sinemasının efsanevi aktörü Tarık Akan bu sabaha karşı özel bir hastanede hayata veda etti. 66 yaşındaki Akan bir süredir kanser tedavisi görüyordu.
Bir yıldan uzun süredir kanserle mücadele eden sinema sanatçısı Tarık Akan bugün hayatını kaybetti.
Önce sosyal medyada yayılan acı haberi Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı doğruladı.
Vakıftan yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
'Sanatçı olmanın dünyaya güzellikler sunmak olduğunu gösteren güzel insan, efsane filmlerin unutulmaz oyuncusu, 'Anne Kafamda Bit Var'ın yazarı, ülkesinin ve halkının barış, demokrasi, özgürlük mücadelesinin militanı, 'Ekmek, gül ve özgürlük günleri'nin yorulmaz savaşçısı, Ülkesinin güzel yarınlarına kucak kucak emek taşıyan, Nâzım Hikmet sevdasını, Nâzım Hikmet Vakfı'nın kuruluşundan bugüne yönetim kurulunun her dönem en aktif üyesi olarak gösteren Sevgili arkadaşımız Tarık Akan, 16 Eylül 2016 Cuma sabahı aramızdan ayrılmıştır. Işıklı anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. Halkımızın başı sağ olsun.'
Akan kısa süre önce yaptığı açıklamada evinde istirahat ettiğini ve iyi olduğunu açıklamıştı.
Müjdat Gezen, Tarık Akan'ın 'kanserin karaciğerine sıçraması' nedeniyle hayatını kaybettiğini açıkladı.
Sanatçı, hapishanede geçirdiği günleri ve darbe sürecini 2002 yılında 'Anne Kafamda Bit Var' adlı kitabında anlattı.
Tarık Akan ayrıca, Aziz Nesin'in vefatından sonra oğlu Ali Esin'in sürdürdüğü vakıf başkanlığını devraldı ve 2005 yılında Nesin Vakfı'nın Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yaptı.
1991'den beri Bakırköy Taş Mektep'in İlkokulu'nun ortaklarından biriydi.
Yeşilçam'ın 'politik yakışıklısı' olarak bilinen Tarık Akan, 3 çocuk babasıydı.
Ben ilk kez gezi olaylarının başladığı zamanda galata'dan istiklale yürürken görmüştüm Tarık Akan'ı. Sessiz sessiz yürümüştük... Hiçbir şey kestiremiyordum; yeterince kalabalık mıyız ? Bizimle yürüdüğünü görmek iyi gelmişti, yalnızlığımı, korkumu almıştı. Yılanın dokunmadığı iyi insanlar var ve yine de bizimle birlikteler dedirtmişti. Ve abime dönüp bugün bizi dövemeyecekler galiba demiştim... O güzel mayıs sabahı benim için damat ferit olmaktan çıktı, Tarık abi oldu. Sabah haberi okuyunca yaş süzüldü gözlerimden istemsiz. Hani film çekmiyorsunuz belki ama varlığınız bile bir şeyleri değiştirmeye yetecek güçte gibi geliyor. O kapkaranlık sandığımız yıllarda gençliğimizi ve zihnimizi aydınlatan, yanıbaşımızda dimdik duran adamlar bir bir gidiyor. Ve gidişleri çok üzüyor... Umarım bu kokuşmuşluğu bırakıp gittiği yerde mutludur. Hoşçakal güzel adam.
Kimileri gibi yalaka değildi sevilen bir oyuncuydu
Çok sevdiğin arkadaşına, Yılmaz Güney'e bizlerden selam götür. Ali İsmail ve Deniz Gezmiş'i de unutma...