1972'de Tatlı Dillim ile sinema kariyerine adım atan Kemal Sunal, Türk sinemasında birbirinden harika karaktere hayat vermiştir. İnek Şaban, Davaro, Zübük, Kibar Feyzo ve Apti rolleriyle 7'den 70'e herkesin gönlünde taht kurmuştur. Bu içerikte Kemal Sunal'ın en ikonik karakterlerini sizler için listeledik.
İyi okumalar.
Salak Milyoner filminin devamı niteliğinde olan bu filmde Kemal Sunal, define aramak için İstanbul'a giden ve içlerinden en safı olan Saffet karakterine hayat vermiştir. Film, o dönemin İstanbul'a gelip zengin olma hayalini sinemada harika bir şekilde ele almıştır.
Kemal Sunal'ın Kaymakam Cafer rolünü canlandırdığı bu film, gittikleri gazinoda hesabı denkleştiremedikleri için kovulan 6 arkadaşın, gazino sahibinden intikam almak için assolist Emel Sayın'ı kaçırmasını konu alıyor. Film hepimizin hafızasında halıyla adam kaçırma sahnesiyle hatırlanıyor.
Kemal Sunal'ın en unutulmayan karakterlerinden biri hiç kuşkusuz İnek Şaban'dır. Karakter Hababam Sınıfı serisinde genellikle saf, masum ve iyi niyetli bir karakter olarak tasvir edilmiştir.
Yine hafızalarımızdan çıkmayan bir film olan Salako'da Kemal Sunal, sevdiği kızla dağa kaçan ancak işler tam tersi ilerlediğinde bir eşkıya haline dönen Salako karakterini canlandırmıştır.
Hanzo'nun hikayesi, bebekken ormanda kaybolup ayılar tarafından büyütülen bir adamın, bir kazı ekibi tarafından bulunup şehre getirilmesini anlatır. İlk başta hayvan gibi davranan Hanzo, doktorların yardımıyla normale dönmeye çalışırken komik durumlar yaşar. Ayrıca onunla ilgilenen doktora aşık olur ve insan gibi davranmayı öğrenmeye çalışır.
19. yüzyılda Mısır'da, İskenderiye'nin Yeşil Vadi'si için Tellioğulları ve Seferoğulları aileleri arasında büyük bir mücadele yaşanır. Vadiyi ele geçirmek için her iki aile de devlet memuru Daver Bey'in kızı Leyla'yı almak ister. Daver Bey, Leyla'yı Seferoğulları'na vermeye karar verir. Bunun üzerine Tellioğulları, evin uşağı Şaban'ı Tosun Paşa olarak tanıtır. Ancak Şaban, Leyla'ya aşık olur ve durumu karmaşıklaştırır. Sonunda gerçek Tosun Paşa ortaya çıkar, Yeşil Vadi'ye el koyar ve Leyla'yı eşi olarak alır. Tellioğulları, bu olaydan kıl payı kurtulurken, suçlu olarak Şaban görülür.
Mafya babasının oğlu Kemal, babasının gerçek mesleğinden habersiz pişmaniye satmaktadır. Babasının ölümü sonrası mirasını geri almak için İstanbul'un kabadayılarını ziyaret eder ve 'Baba'nın oğlu Kemal' olarak tanınır. Babasının katili Muhtar'ın tuzağına düşse de saflığı ve şapşallığı sayesinde her seferinde kurtulur.
1976 yılında Kemal Sunal, altı filmde başrol oynayarak kariyerinde önemli bir yıl geçirdi. Özellikle 'İnek Şaban' karakteriyle tanınan Sunal, genellikle saf ve komik rollerde yer alıyordu. Ancak Kapıcılar Kralı'nda, toplum tarafından itibar görmeyen, zeki ve kurnaz 'Seyyit' karakterini canlandırdı. Sunal'ın farklı bir rolde görüldüğü ilk yapım olan film, bir kapıcının apartman sakinleriyle olan ilişkilerini komik bir şekilde anlatıyor.
Zabıta amiri, yetkilerini kullanarak esnaf ve çöpçü üzerinde baskı kurar. Aynı mahallede temizlikçi olan ve zabıta amiri ile çöpçüsünün aşık olduğu Hacer, amirin annesinin tepkisini çeker. Kemal Sunal'ın canlandırdığı parasız çöpçü Apti, bir gazinoya yanlışlıkla girince şansı değişir.
Kibar Feyzo, askerlikten dönünce sevdiği Gülo ile evlenmek ister. Ancak başlık parası toplamak için İstanbul'a gitmek zorunda kalır. İstanbul'da farklı bir yaşam tarzıyla karşılaşan Feyzo, köyüne döndüğünde ağa Maho'ya karşı çıkar ve başlık parası uygulamasının kalktığını savunur.
İbrahim Zübükzade, rüşvetçi bir politikacıdır. Gazeteci Yaşar, onun yaşam öyküsünü öğrenmek için köyüne gider ve Zübükzade'nin rüşvetlerle zenginleştiğini, bir partiye girip yağcılıkla yükseldiğini ve rüşveti her yere bulaştırdığını öğrenir. Zübük, halkı manipüle ederek belediye reisliğine ve milletvekilliğine seçilir. Yaşar, Zübük'ün kendisine de oyun oynadığını fark eder ve halkın çirkin politikacıların elinde çaresiz kaldığını anlar.
Almanya'da çalışıp köyüne dönen Memo, sözlüsü Cano ile evlenmek ister ancak kan davalıları Sülo'nun dönüşüyle düğün durur. Hamo, Memo'dan Sülo'yu öldürmesini ister. Sülo, Memo'ya öldürülmemesi karşılığında köyden ayrılacağını teklif eder. Memo, bu planı kabul eder ve Sülo'yu yalandan vurur. Daha sonra dağdaki bir eşkıyanın yanında karşılaşan ikili, Sülo'nun altın hırsı nedeniyle tekrar birbirine düşer.
Hüsnü, arkadaşı Cemal tarafından yakışıklı olduğuna inandırılıp para vermesi için kandırılır ve mahallenin kızı Hüsnüye'yi elde etmeye teşvik edilir. Bir çatışma sonucu cinayetlerin suçlusu olarak görülüp 'Yedi Bela Hüsnü' olarak anılır. Gerçek Yedi Bela ve zengin Malik ise Hüsnü'yü ve mahalle arazisini ele geçirmeye çalışır.
Osman, köy ağası Hasan Ağa'nın kızını sever ancak ağa yüksek başlık parası ister. Osman İstanbul'a gidip parayı biriktirse de soyulur. Tekrar İstanbul'a giden Osman, asker arkadaşı Şevket'le karşılaşır ve ondan tokatçılığı öğrenir. Bol para kazanıp köye dönen Osman, Şevket'le bir plan yaparak Hasan Ağa'yı da soyar.
Şaban, annesinin ölümünden sonra Almanya'da dayılarının yanında büyümüş ve babasıyla 20 yıl boyunca görüşmemiştir. Gizli polis olan Şaban'ın, kimliğini sadece birkaç üst düzey polis biliyor ve gerçek işini kimseye söylemiyordur. Sporcu olduğunu iddia ederek babasına mektuplar ve fotoğraflar gönderiyordur. Babası dolandırıcılık suçlamasıyla karşı karşıya kalınca, Şaban'ı İstanbul'a yardım etmesi için çağırır. Ancak Şaban'ın punk tarzı ve şarkıcı kimliği babasını şaşırtır. Film, entelektüelliğe karşı olanlara ve KDV vergi sistemine eleştiriler içerir.
Karla kapanan yolları fırsat bilen kişiler, karaborsacılık ve tefecilik yaparak kasabayı sömürür. İtiraz edenler eşkıya tarafından bastırılır. Bu duruma iki deli, kendilerini kaymakam ve hakim olarak tanıtıp, tefeci ve karaborsacılara karşı mücadele başlatarak karşı çıkar.
Berlin'de çöpçü olarak yaşayan Ali Ekber, bir Türk tiyatrosunda küçük bir rol almayı beklerken kafede çalışan Babett'e aşık olur. Ancak onunla tanışmayı başaramaz. Tiyatroda Alman Polisi rolünü alır ve polis üniforması giyer. Üniformasıyla tanınmayan Ali, Türk arkadaşlarının işlettiği lokantada bedava yemek yer ve düğünlerde rüşvet alır. Kendisi gibi Türk olan bakkaldan da bedava yiyecekler alır. Polis gibi davranarak caddelerde dolaşır ve düzeni sağlar.
Cimri bir zengin olan Ragıp Elibol, eski eşine nafaka vermemekte direnir. Bir gün tanımadığı bir örgütten tehdit telefonları alır ve bir televizyon programına katıldığı gün fidye için kaçırılır. Ancak bu örgüt, aslında hayallerini gerçekleştirmek isteyen dört gençten ibarettir. Parayı alamayacaklarını anlayan gençler Ragıp'ı serbest bırakır. Eve dönmeyen Ragıp, kendi cenazesine katıldığını zanneden ailesinin onu nasıl gördüğünü öğrenir.
Kemal Sunal'ın son defa rol aldığı bu filmde 1948 yılında Gümrük Muhafaza Müdürü Mehdi'nin ve çocukluk arkadaşı Rahim'in, sınır telleriyle parçalanan Hisli Hisar kasabasındaki hayatları anlatılıyor. Kasaba halkının sosyal yaşamları, aşkları, ticaret zorlukları ve otoriteye direnişleri gözler önüne seriliyor. Ayrıca, Mehdi'nin oğlu Âdem ile Rahim'in kızı Filiz'in sınır çizgisi nedeniyle imkansızlaşan aşkı da hikayeye dahil oluyor.
Sıkılmadan kendini tekrar tekrar izlettirmeyi başaran tek sanatçı, her filmini defalarca izlememe rağmen hiç izlememiş gibi güldüren -ki zannediyorum bu neredeyse hepimiz için geçerli- her rolü birbirinden güzel... Ruhu şad olsun bu vesileyle 🙏 "bir insanın burnu patlıcan dolmasina benziyorsa o insandan korkacaksın." :)))
Allah rahmet etsin Zübük hariç bütün filmlerine bakmaya devam ediyoruz bakıyoruz ki büyük üstat’ın