Türk Roman Tarihine Damga Vuran 20 Türkçe Kitabın Giriş Cümlesi

Yüz elli yılı aşkın Türk roman tarihinde bir döneme damgasını vuran ve mutlaka okumanız gereken 20 kitabın giriş cümlelerini sizler için derledik.

Not: Sıralama herhangi bir istatistiğe ya da bir listeye dayanarak yapılmamıştır.

Orhan Pamuk - Masumiyet Müzesi

“Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum. Bilseydim, bu mutluluğu koruyabilir, her şey de bambaşka gelişebilir miydi? Evet, bunun hayatımın en mutlu anı olduğunu anlayabilseydim, asla kaçırmazdım o mutluluğu. Derin bir huzurla her yerimi saran o harika altın an belki birkaç saniye sürmüştü, ama mutluluk bana saatlerce, yıllarca gibi gelmişti.”

Hakan Günday - Azil

“Bu cümle, yazmayı öğrendiğimin kanıtıdır. Bu cümleyse, okumaya devam ettiğinin kanıtı. Birlikte, iki kanıtı olan bir suç işleyeceğiz. Bir hayata son vereceğiz. Ancak korkma. Doğum yeri belli olmayan ölümün serpilişi o kadar yavaş olacak ki ölenin kim olduğunu anlamayacaksın. İşlediğin bir suçtan ötürü, belki de ilk kez pişmanlık duymayacaksın. Belki de o gün geldiğinde, bir hayata son vermenin suç olmadığına inanacaksın. Ancak şimdi titrediğini biliyorum. Elindeki kağıdı tutmayı sürdürmekle yırtıp atmak arasında hangi hızla gidip geldiğini rüzgarından hissedebiliyorum.”

Füruzan - Kırk Yedi’liler

“Gürültü istemiyorum. Düşüncelerim bile süzülür gibi gelişsin. Kulak zarlarımı delen elektriğin arasız akımını anca böyle yenerim. Geçti geçti, aylar oldu geçeli. Gürültüye dayanamıyorum. Duygularım da, kıvanma da, hüzün de aynı renksizlikle gelsinler. Çocukluğumun şen çığlıklarını bile yeniden yankır diye anımsamıyorum. Yine de çıkı çıkıveriyorlar.”

Yaşar Kemal - Kanın Sesi (Kimsecik 3)

“Zero Hatun mağaranın söbe, karanlık, yarım kavak boyu uzunluğundaki kapısının önünde, kırmızı kayalığın ucunda, kalabalığın ortasında durmuş kucağındaki tortop olmuş kaskatı çocuğu ne yapacağını bilemiyor, sağa sola, ileriye, dümdüz ovanın bittiği Gavurdağına bakıyor, oraya dikilmiş, öyle durup duruyordu.”

Reşat Nuri Güntekin - Çalıkuşu

“Dördüncü sınıftaydım. Yaşım on iki kadar olmalıydı. Fransızca muallimimiz Sör Aleksi bir gün bize yazı vazifesi vermişti. ‘Hayattaki ilk hatıralarınızı yazmaya çalışın. Bakalım neler bulacaksınız? Sizin için güzel bir hayat temrini olur’ demişti.”

Latife Tekin - Sevgili Arsız Ölüm

“Huvat Aktaş’ın bir gündüz bir gece süren yolculuğu, bir öğle vakti Alacüvek Köyü ağılının başında son buldu. Bu kez masmavi bir otobüsle çıkagelmişti köye. Otobüs yol boyunca epeyce toz yutmuştu ama yine de güneşin kızgın ışıkları altında ayna gibi parlıyordu.”

İhsan Oktay Anar - Puslu Kıtalar Atlası

“Ulema, cühela ve ehli dubara; ehli namus, ehli işret ve erbab-ı livata rivayet ve ilan, hikayet ve beyaz etmişlerdir ki kun-ı Kainattan 7079 yıl, İsa Mesih’ten 1681 ve Hicretten dahi 1092 yıl sonra, adına Konstantiniye derler tarakkası meşhur bir kent vardı.”

Sabahattin Ali - Kürk Mantolu Madonna

“Şimdiye kadar tesadüf ettiğim insanlardan bir tanesi benim üzerimde belki en büyük tesiri yapmıştır. Aradan aylar geçtiği halde bir türlü bu tesirden kurtulamadım. Ne zaman kendimle baş başa kalsam, Raif efendinin saf yüzü, biraz dünyadan uzak, buna rağmen bir insana tesadüf ettikleri zaman tebessüm etmek isteyen bakışları gözlerimin önünde canlanıyor.”

Elif Şafak - Aşk

“Bahardı mevsimlerden. Ilık mı ılık, yumuşacık bir günde başladı bu tuhaf hikaye. Nice sonra Ella geri dönüp baktığında başlangıç anını zihninde o kadar çok tekrarlayacaktı ki, sanki geçmişte yaşanmış bitmiş bir hatıra gibi değil de, hala evrenin bir köşesinde sürmekte olan bir tiyatro sahnesi gibi gelecekti ona her şey.”

Murat Uyurkulak - Tol

“Devrim vaktiyle bir ihtimaldi ve çok güzeldi.”

Yusuf Atılgan - Anayurt Oteli

“İstasyona yakın Anayurt otelinin katibi Zebercet üç gün önce perşembe gecesi gecikmeli Ankara treniyle gelen kadının o gece kaldığı odaya girdi, kapıyı kilitledi, anahtarı cebine koydu. Işık yanıyordu. Sırtını kapıya dayayıp çevresine baktı.”

İnci Aral - İçimden Kuşlar Göçüyor

“Bir zamanlar, olduğumdan daha yaşlı olmayı isterdim. Daha dingin, deneyimli, bütün olumsuzluklardan kurtulmuş, dünyaya yukardan, bilgece bakabilen biri. Belli yaşa gelmiş, tutkulardan arınmış, durulmuş oturmuş kadınlara hayranlık duyar, imrenirdim.”

Zülfü Livaneli - Leyla’nın Evi

“Yaşlı kadın ulu bir çınarın altına oturmuş, iki gündür yerinden pek kıpırdamamıştı. Kim bilir kaç asırlık dev ağacın altında, kahverengi deriden yapılmış sert valizinin üstüne tünemiş durumda, öylece bekliyordu.”

Ahmet Hamdi Tanpınar - Saatleri Ayarlama Enstitüsü

“Beni tanıyanlar, öyle okuma yazma işleriyle büyük bir ilgim olmadığını bilirler. Hatta bütün mütalaalarım, çocukluğumda okuduğum Jul Vern ve Nik Karter hikayelerini ortadan çıkarırsanız, Arapça ve Farsça kelimelerini atlaya atlaya gözden geçirdiğim birkaç tarih kitabıyla, Tuiname, Binbir Gece, Ebu Ali Sina hikayeleri gibi eserlerden ibarettir.”

Adalet Ağaoğlu - Üç Beş Kişi

- Yaşamı kendi isteklerimiz doğrultusunda örgütleyemeyiz ki!

- Sen örgütleyemezsin. Çünkü zayıf birisin. Her şeye çabucak kanıyorsun. Çarçabuk yeniliyorsun. Tek gününü bile programlayamıyorsun. Bu tek gün, bütün bir yaşam için programlanmalı. Kendimizi ona göre hazırlamalıyız. 

- Bunun için ne yapmalıyız?

- Her sabah erkenden kalkmalıyız. Yüzümüzü yıkar yıkamaz kültürfizik yapmalıyız. Uzun uzun koşmalıyız. Gülle atmalıyız, engeller aşmalıyız; derin derin soluk almalıyız… En önemlisi de, paçamıza mızmızca sarılıp duran şeylere sırt dönmeliyiz…

Alper Canıgüz - Tatlı Rüyalar

“HAYATIMI SATIYORUM! 25 yaşında, iyi eğitimli, iki yabancı dil bilen sağlıklı genç, geri kalanını temin edebilmek amacıyla hayatının bir bölümünü satıyor. İlgilenenler aşağıdaki telefon numarasına başvurarak randevu alabilir.”

Murathan Mungan - Üç Aynalı Kırk Oda

“Doğma büyüme Texaslı Alice Star, puslu bir sonbahar sabahı evinden kaçıp bu boğucu taşra kasabasını büyük kentlere bağlayan anayollardan birine çıktığında, bütün yaz sıcaklarının, bütün sinek ve vantilatör vızıltılarının geri dönmemecesine ardında kaldığından emindi artık. Evden kaçmaları hanidir ciddiyetini yitirmiş, can sıkıcı bir tekdüzelikte yinelenen anlamsız bir oyuna dönüşmüştü.”

Nazlı Eray - Ayışığı Sofrası

“Aşo’yu belki de bu dünyada hiç göremeyeceğim fikri yavaş yavaş beynimde yerleşmeye başlamıştı; evinin perdeleri her gün sımsıkı kapalıydı. İşin kötüsü onun ruhuna da bir perde çekmiş olduğunu biliyordum.”

Ferit Edgü - Hakkari’de Bir Mevsim

“Söyledim değil mi, teknem kayalara çarpıp battı. Ve kendimi burada buldum. Söyledim değil mi, kızgın kumların üstünde değil, deniz kıyısında değil, başı bulutlarda bir yerdeydi bu kayalar. Kendime geldiğimde, çevremdeki insanlara denizi ve tayfaları sordum. Hiçbir şey anlamadılar. Karların üstüne, (çünkü karla kaplı kayaların üstünde bulmuştum kendimi) bir çubukla denizin dalgalarını çizdim. Bir de gemi. Bilemediler. Deniz nasıl anlatılır? Çevremdekiler, yaşamları boyu görmemişlerdi denizi.”

Ahmet Karcılılar - Gülden Kale Düştü

“Gülden Kale düştü. Bunu biraz önce anımsadım. Biraz önce yani evimin ortasındaki, şimdi üzerinde yattığım kilim desenli halıya düştükten sonra, hiç beklemediğim halde gerçekleşen Jaromir Hladik’in mucizesine benzer dileğimle başlayan durgunluğun ve sessizliğin ortasındayken ve tam yeni bir dilekte bulunmayı düşünüyorken, bunun için izin verildiğini gösterir bir işaret gibi çalan kapı zilini duyduğum zaman.”

BONUS - Turgut Uyar’ın tüm şiirlerinin derlendiği Büyük Saat kitabının ilk şiiri - Yad

Popüler İçerikler

Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu
Önce Meydan Okuyup Sonra R Yapmıştı: Murat Övüç "Bülentinkiler Sahte" Dediği Diva'nın Eteklerine Kapandı!
YORUMLAR
21.09.2020

Favori başlangıç olarak Azil'i seçerim sanırım. Çoğu zaten biliniyor ama bir listede ilk kez gördüğüm Tatlı Rüyalar ı da okumayanlara öneririm. Gerçekten ilginç ve hoş bir kitaptı

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ