Muhteşem eğitim sistemimizin bize öğrettiği şeylerden birisi de fen derslerinde yaptığımız deneylerdi. Bu düşük bütçeli deneylerin illa ki fizikte, biyolojide birer karşılığı vardı ama nedense hiç kimseyi şaşırtmazdı. İşte birçok öğrenciyi bilimden, teknolojiden soğutmuş pek bilimsel deneyler, deneylerimiz...
Aslında biz kendimize oyuncak yaptığımızı zannederdik. Rüzgarın şiddetini ölçüyormuşuz. Sınıfta illa birileri kağıdı yanlış katlar veya raptiyeyi tutturamayıp kağıdı yırtardı.
Bardağın içindeki hava basıncı dışarıdan düşük olunca kağıt suyu tutardı. Tabi biz bunu sihir falan zannederdik.
Küçük kağıt parçacıkları ve kalem bu deneyin olmazsa olmazıdır. Elektriklenmeyi sağlamak için bez de istenirdi ama bezi olmayanlar kalemi kafasına sürter bilim yolunda saçını feda ederdi.
Okulun emektar mikroskobu bu özel günü sabırla bekler, günü geldiğinde göreve hazır olurdu. Soğan zarı hücresini aslında çoğu kişi göremezdi ama bok sürdürmemek için bunu itiraf edemezdi. Her sınıftan illa kendi hücresini görmek için mikroskop altına parmağını koyardı. Sonra bilim neden gelişmiyor?
Annelerimizin naylon çoraplarının düşmanı, babalarımıza marangoz marangoz talaş aratan muhteşem deney.
Başarılı bir deney ama 150 sene falan geç kalınmış bir hareket.
Filizlenme biraz uzun sürerdi. Zaten sınıfta birkaç kişinin fasulyesi filizlenir, gerisi çürürdü.
Renkler falan değişiyor. Çok bi' numarası yok.
Bunun için kaç tane oyuncak araba kumandası, el feneri ziyan olmadı? Hepsi bilim için.
Evet dönüyor. Enerji, elektrik falan.
Büyük prodüksiyonlu olanlarında tencere, küçük prodüksiyonlularda demlik kapağı kullanılır.
sikim sikim şeyler amk çocuklara daha iyi eğitim verilmeli spor sanat bilim duy lamba pil yatağı nedir amk ya sene 2016 hala var
ispirto patlatan bir hocamız vardı herkes kaçışırken beni bir gülme almıştı :D
Hatırlıyorum da zamanında inek kalbi inceleyecektik, bir arkadaşımız zor zahmet bir kalp almış, başka bir arkadaşımız da onu (hala nedenini bilmiyorum) camdan fırlatmıştı.