Türk Futbolundaki Çöküşün Sebeplerini Hep Beraber Masaya Yatırıyoruz!

''Türk futbolu neden çöktü?'' sorusuna cevap aramaya çalıştık...

1. Birçok sebepten ilki; altyapılara yapılmayan yatırımlar...

Her futbol muhabbetinin geldiği noktalardan biri altyapılar. 80 milyonluk ülkedeki potansiyeli kullanamadığımız aşikar. 3-5 milyon nüfuslu ülkelerdeki altyapıları, sistemleri, tesisleri gördükçe insan imreniyor tabii! Ama bizde kendi özünden yetiştirmek yerine dışarıdan fazlasını vererek almak her zamanın modası maalesef. Önümüzde son yıllarda yıldızı parlayan Altınordu gibi bir örnek varken bile kulüplerimiz hala altyapılara verilen paraları zul görüyor.

2. Kurumsallaşmayan, profesyonelleşemeyen yönetim yapıları. Yani kısacası futbolun içinden gelmeyen, şirketleri, holdingleri olan yöneticilerin kulüpleri yönetmeye çalışması.

Kulüplerin yönetimsel sorunları hepimizin malumu. Kulüpleri dünyanın borcuna sokup ünlü futbolcu veya teknik direktör alınca koltuğu sağlamlaşan başkanlar ve yöneticiler futbolumuzun en büyük sorunlarından. Torpille altyapıya oyuncu yazdırmak, seyirciden gelen tepkiye göre transfer yapmak veya hoca göndermek, son senelerde sosyal medya tepkilerine göre kararlar almak ise bu sorunun alt başlıklarından maalesef.

3. Yurt dışında tanıtım yapamamak, taraftar oluşturamamak ve bunlara bağlı olarak pazarlama beceriksizliği.

Evet muhtemelen ''Ligimiz ne ki ya da oynana futbol ne ki pazarlayalım?'' diyebilirsiniz ama Türkiye Süper Ligi, Avrupa'nın ve Dünya'nın en değerli liglerinden biri. Tabii bunu işin maddi boyutu olarak söylüyorum. Futbol ekonomisinin inanılmaz boyutlara ulaştığı ve delicesine takip edildiği ortamda diğer ülkelere açılamamak, oralarda yer edinememek çok büyük bir eksiklik. Yakın zamanda Kagawa-Beşiktaş, Nagatomo-Galatasaray birlikteliklerinde Japonya pazarı için hamleler yapılsa da bunun devamlılığı sağlanamadı. Halbuki Almanya liglerindeki hemen her takımda Asya ülkelerinden futbolcular bulundurularak oralardaki desteklerini her zaman sıcak tutuyorlar.

4. Altyapıdan başlayarak, A takım düzeyine hatta yönetim kademelerine kadar işleyen adam kayırma ve torpil meselesi.

Bu konuda somut kanıtlar hemen hemen her sene ortaya çıkıyor. Ülkeye sirayet eden liyakata değil de tanıdığa, eşe dosta torpil geçme durumu futbolumuzun kanayan yaralarından. Büyük bir kulübümüzün altyapısında bir süre futbol oynamış biri olarak bizzat kendim de maalesef bu adam kayırma ve torpil konusundan zamanında muzdarip oldum. Umarız bir gün düzelir...

5. Futbola siyasetin karışması...

En güncel örneğini görselde sunarak bu konuya değinmek istedim. Maalesef futbolumuzda öyle bir düzen var ki kim bakar olursa onun memleketi Süper Lig'e çıkıyor. Vergi borcu için sıkışan, Cumhurbaşkanına çıkıyor tüm kulüplerin borçları siliniyor. Bir dedikodudan ibaret olmadığı herkesin malumu olan TFF başkanlarının bile atandığı konusu ise bu konunun dallarından sadece biri. Kulüplerde kimlerin teknik direktör olup olamayacağına bile siyasilerin karar verdiği örnekleri bile yaşadık maalesef...

6. Plansızlık...

Hiçbir kulübümüzün planı ve projesi olmadığı aşikar. Kulüplerin bir futbol kültürü olmadığı için genellikle yapılan işler günü kurtarmak amaçlı oluyor. Avrupa'da ve dünyada birçok kulüp yıllardır belirli bir sistemde transfer yapıyor ya da futbol oynuyorken bizde bu düzenin esamesi bile okunmuyor. Tabii plan, program ve proje işleri sabır isteyen işler bizde de maalesef bu yok...

7. Abartılmış yerli futbolcular ve hocalar...

Kariyerinde somut hiçbir başarı sağlamamış sadece iyi bir sezon geçirmiş futbolculara verilen paralardan sonra futbolcuların ne oldum delisi olması, altyapıdan çıkan genç bir oyuncunun 1 dakika bile forma giyse ''tamam ben oldum'' diyerek kendini geliştirmemesi, kariyerinde en az 15 kulüp gezmiş hocaların hala sektörde iş bulabilmesi... Saymakla bitmez de işte siz anladınız zaten konuyu :)

8. Genç ve yetenekli futbolculara fazla güvenilmemesi...

Fazla değil hiç güvenilmemesi de diyebiliriz. Yerlerine zamanında isim yapmış, kariyerlerinin sonlarına gelmiş, milyon eurolar kazanıp, kazandığına oranla katkısı çok az olan futbolcular tercih ediliyor. Dünya futbolunda 17'lik yıldız adayları çokça fırsat bulurken bizde maalesef forma yüzü görmekte çok büyük sıkıntılar çekiyorlar.

9. Olmayan paralara attırılan imzalar...

Futbol endüstrisinin geldiği noktada öyle bir maaş skalası oluştu ki 10 yıl önce 4'te 1 fiyatına oynayan futbolcuların benzer yeteneklerde olanlarının bugün kulüplerin bütçesini aşmasına rağmen imzaladıkları ve sonu FIFA ya başvurularıyla sonuçlanan transferler yüzünden yüzlerce dava var. Bir de bunların çoğunun yaşlı olduğu gerçeği...

10. Kulüp yapıları / şirketleşme bozukluğu

Futbol kulüplerinin birçoğu halen dernek statüsündedir. Oysa Avrupa'da birçok örneği bulunan bir şirketleşme yapısına dönüşebilecek kulüpler, kaynak yaratma yapısı ve gider yapısı çok daha iyileştirilebilir, belirlenen anlamlı bütçelerle kendilerini toparlayabilir hale getirilebilir.

11. Menajerlerin kulüplerde cirit atması...

Aslında her sorunun birbiriyle bağlantılı olduğu aşikar. Yönetilememek, plansızlık, beceriksizlik, adam kayırma gibi bir sürü sorun her kulübün simgesi olmuş durumda. Kulüplerde cirit atan menajerler de bu durumun bir parçası. Yöneticilerle yakın hangi menajer varsa kulüpler onlardan transfer yapıyor, ortaya maalesef dürüstlüğü sorgulanır transferler çıkıyor. Bakalım bu düzen ne zaman düzelecek?

12. Böyle futbola böyle yorumcu dedirten spor programlarındaki aktörler...

Çok kaliteli işler yapanları bir kenara bırakırsak işin sadece kaos kısmından beslenen adlarına futbol yorumcuları denen kesim maalesef futbolun bu hale gelmesinin etkenlerinden. Oldukça da reytingi olan bu programlar yüzünden futbolun bir spor olmaktan çıkıp, bir kaos, bir dalga geçme ya da kendini tatmin etme şekline döndüğünü açıkça söyleyebiliriz.

13. Sürekli matematik bilgimizi ölçer gibi değişen yabancı kuralı ve daha nice kurallar...

Güne göre değişen düzenler, hep birileri mutlu olsun diye yapılan düzenlemeler ve sadece futbol seven insanların kaçan hevesleri... Yapboz tahtasına dönün ülke futbolunda ne zaman yabancı serbestisi tanındı o zaman futbolcu ihraç eden bir ülke olduk ama birileri bu durumdan memnun olmadı ki yine kural değişti...

Elimden geldiğince ülke futbolunun sorunlarını yazmaya çalıştım. Gözden kaçırdığım ya da sizin ekleyecekleriniz varsa yorumlarda buluşalım!

Popüler İçerikler

İzmir'de 5 Küçük Kardeşin Öldüğü Yangın Faciası: Bakanlık, Aileyi 18 Kez Ziyaret Etmiş!
Fernando Muslera, Jose Mourinho'yu Hedef Aldı: "İstemiyorsa Gidebilir"
Yeni Sezonda TV Ekranları Fena Karıştı: 5 Dizinin Ertelendiği Sezonda 6 Dizi Şimdiden Final Yaptı!
YORUMLAR
22.10.2020

özet olarak ülkenin futbolu da kendisi gibi işte .......

22.10.2020

şenez erzik gitti... futbol bitti.... ....

22.10.2020

bu paylaşımın altına imzamı atarım. yerinde tespitler olmuş. ilaveten bir lig düşünün ki 21 takımla oynanıyor. her hafta bir takımın bay geçtiği koskoca Türkiye Süper Ligi. avrupada bunun bir örneği var mı yoksa bu bize has br durum mu. madem düşen takımların düşmesine gönlünüz razı olmadı o zaman bir takım daha alsaydınız da her hafta bir takım boşa çıkmaz zorunda kalmasaydı. bu saçmalık nedir halısaha turnuvası mı düzenliyorsunuz. bir de pandemi dolayısıyla maçların seyircisiz oynanırken şimdilik locaların açılması. madem ille de seyirci istiyordunuz sosyal mesafe uygulayarak aralıklı seyirci alabilirdiniz. söylenecek o kadar çok şey var ki Türk futbolunda maalesef saçmalıkların arkası gelmiyor. iyice futboldan nefret ettim sonunda. belki tuttuğum takım bu sene de şampiyon olacak ama ne yararki ne oynadıkları oyun tat veriyor ne sergilenen mücadele ne uygulanan transfer politikaları. zaten bunun karşılığını da avrupaya gittiğimizde dandik takımlara elenerek görüyoruz.

TÜM YORUMLARI OKU (18)