Bir Osmanlı padişahının oğlu olan Bihruz Bey, 20'li yaşlarda bir gençtir. Evde özel öğretmenlerden eğitim görmüştür. Buna rağmen eğitimi oldukça yetersizdir. Günün çoğu zamanını eğlence yerlerinde geçirir. Avrupa yaşam tarzına çok özenir. Hep Avrupa kıyafetlerinin satıldığı yerlerden alışveriş yapar.
Bihruz Bey'in babası öldükten sonra annesi ve ona büyük bir miras kalır. Ancak Bihruz Bey, bütün parayı kadınlarla eğlence yerlerinde harcar. En büyük zevklerinden biri olan Çamlıca tepesinde faytonla gezinirken sarışın bir kadın görür. Bihruz Bey, kibar ve hoş görünümlü bir kadın olan Periveş'e aşık olur. Bir sonraki hafta Bihruz Bey, duygularını yazdığı mektubu Periveş'e verir, fakat onu bir daha göremez.
Bihruz Bey'in arkadaşı Keşfi Bey onun bu haline çok üzülür. Ancak Keşfi Bey, insanlara yalan söylemekte usta bir insandır. Keşfi Bey, Bihruz Bey'e Periveş'in öldüğünü ve ona çok benzeyen bir ablası olduğunu anlatır. Duyduklarından çok etkilenen Bihruz Bey, sevdiğinin mezarını bulmaya çalışır.
Bir zaman sonra Şehzadebaşı'nda dolaşırken Periveş'le karşılaşır. Onu ablası olduğunu düşünür ve Periveş'in mezarını sorar. Periveş ise duydukları karşısında gülerek kendisinin Periveş olduğunu, düşük bir insan olduğu anlatır. Bihruz Bey, Periveş'i ısrarla istese de terslenir. Bu olaydan sonra Bihruz Bey yaptıklarından dolayı pişman olur, akıllanır.