Bazen bir cümle bazen de bir kelime ruhunuza dokunmayı başarır. Edebiyat böyle bir şeydir: İçinizdeki duyguları harekete geçirip gizli hazinelerinizin günyüzüne çıkmasını sağlar. Usta kalemlerden çıkan kitaplar her sayfasında sizi duygudan duyguya sürükler.
X kullanıcıları, daha ilk cümleden kalplerine dokunan Türk Edebiyatçılarının o satırlarını paylaştı. Bakalım siz de sevecek misiniz?
Çağların en iyisiydi... en kötüsü de. Akıl çağı olduğu kadar, budalalık çağıydı da. İnanç çağıydı aynı zamanda ama inkar çağıydı da. Bir yandan aydınlık bir yandan da karanlık bir mevsim yaşanıyordu. Umudun baharı, karamsarlığın kışıydı. Her şeyimiz vardı ama hiçbir şeyimiz yoktu. Hepimiz doğruca cennete gidiyorduk ama hepimiz cehenneme de gidiyorduk. Kısaca o çağ, bu devre öyle benziyordu ki, sesi en çok çıkan otoriteler, iyisiyle kötüsüyle ikisinin karşılaştırılmasının, sadece üstünlük bağlamında yapılmasında diretiyorlardı. Charles Dickens - İki Şehrin Hikayesi
‘Beni alıp tekrar karnına soksan bile koruyamazsın artık anne.’ Livaneli/Huzursuzluk
Benim icin varlığının ne anlam ifade ettiği değil yokluğunun ne anlattığı önemlidir yokluğu ifade edemeyen varlıktan bir sey anlamaz