Karadeniz uyum harekatına iştirak etmek için, İstanbul Boğaz'ından geçen'TCG Sakarya' isimli denizaltının bir günlük yolculuğu ve personelin çalışma alanları kameralara yansıdı. Denizaltı mürettebatı için gün, hava aydınlanmadan başlıyor. Gün ağarmadan seyre çıkan mürettebat iskelede hareket hazırlığı yaparak son kontrolleri gerçekleştiriyor. Yapılan hazırlıkların ardından denizaltının sessiz ve derin yolculuğu başlıyor. Mürettebat 1 yılı aşkın süre eğitimden geçiyor.
Denizaltında, komutan, subay, astsubay, uzman erbaş ve erlerden oluşan yaklaşık 40- 45 tane personel görev yapıyor. Denizaltında görev yapacak personellere 1 yılı aşkın süre ile eğitim veriliyor. Eğitimlerini başarıyla tamamlayan ve gerekli testlerden başarı ile geçen personel, denizaltında görev almaya hak kazanıyor. Denizaltı dizaynında harekat ve teknik ihtiyaçlar ön plana alınırken, personel yaşamına ilişkin ihtiyaçlar ise ikinci planda tutuluyor.
Günlerce karaya çıkmadan denizin altında görev yapan mürettebat, sebze odası, et odası, kuru kumanya odasında stoklanan malzemelerle yaşamlarını idame ettiriyor. Ayrıca, denizaltında, cep telefonu, bilgisayar gibi kişisel iletişim araçlarını kullanmaya da izin verilmiyor. Fiziki şartlar nedeniyle de denizaltında bu araçların kullanılması imkansız. Bu nedenle personel, limana çıkana kadar yakınlarıyla iletişim kuramıyor.
Denizaltında çalışan personeller, vardiya sistemi ile çalışıyor. Mürettebatın bir kısmı istirahat ederken, bir kısmı da görevini icra ediyor. Denizaltında bulunan mürettebata gece ve gündüz kavramını birbirinden ayırt etmesi için ışık uygulaması yapılıyor. Beyaz ışık yandığında gündüz, kırmızı ışık yandığında gece olduğu anlaşılıyor.
Komuta kontrol merkezinde görev yapan mürettebat, sonarlardan yani konsol üzerinden iz ve hedeflerle ilgili bilgi alma imkanı sunan sistem üzerinden gelen sinyalleri pür dikkat dinleyerek olası bir saldırıya karşı tetikte bekliyor.
Olay nedir anlayamadım. AMA bu deniz altının hala aktif olarak savaşacağını sanıyorsanız daha ilk muharebede bunu keklik gibi avlarlar. 1943 te ABD de yapılıp 2. dünya savaşında hizmet vermiş ve 1947 de türkiyeye satılmış. Bizim gurur kaynağımız o deniz altı değil içinde görev yapan askerlerimizdir allah kolaylık versin onlara.
yunuslara ne demeli :)))))