Türk Dizilerinde Yakın Ekonomi Tarihi: Yaşanan Değişimi Görünce Gözlerinize İnanamayacaksınız!

Türk dizileri, dünyada da yayıncılık piyasasında önemli yapımlar olurken, ihracat konusunda da hatırı sayılır bir hacme sahip. Her yapım gibi içinden çıktığı toplumlardan etkilenen diziler, çekildikleri dönemin de ekonomik ve sosyal gerçekliklerini yansıtıyor. Son yıllarda hızlanan enflasyonla yakın tarihte yaşadıklarımızı hatırladıkça ya da yüzümüze çarptıkça bu kadar kısa sürede neler yaşadığımızı sorguluyoruz. Diziler de bu konuda bize gerçekten çok yardımcı oluyor. O halde gelin birlikte yayınlandıkları dönemlerde rating rekortmeni olan dizilerde yüzümüze çarpan ekonomik gerçeklikleri inceleyelim.

Fakirliğin en güzel anlatımı, sınıf farklılıklarının sembolü, zengin-fakir aşkıyla Yeşilçam klasiklerine selam olan "Adını Feriha Koydum" ile başlamasak olmazdı. 2011-2012 yıllarında yayınlanan dizinin tarihi çok da eski sayılmaz.

Babası apartman görevlisi, annesi de gündelik temizlikçi olan Feriha, Etiler gibi lüks bir semtte apartman görevlisine ayrılan bodrum katı dairede yaşıyor. Dizi, burslu özel üniversitede okuyan Feriha'nın okul arkadaşı ve zengin olan Emir'le ilişkisini ve yaşadıklarını anlatıyor.

Feriha'nın okuduğu yıllarda KYK bursunun 240 TL üzerinden dolar/TL'nin yıl sonunda gördüğü zirve seviye 1,91. Asgari ücret ise yılın ilk yarısında 629,95 TL, ikinci yarısında da 658,95 TL oluyor.

Feriha o dönem 125 dolar burs alırken, bugün okusa 2 bin 427,5 TL alması gerekirken, lisans öğrencileri günümüzde yaklaşık yarısını alıyor. 

Feriha'nın annesi evlere temizlik için giderken 80 TL alırken, şimdilerde 527,26 TL alması gerekir ama piyasa bunun en az yüzde 50 üzerinde olduğunu biliyoruz. 

Bu arada şimdilerde olsa apartman görevlisinin kira ve fatura ödemediği düşünülürken, abisi ve babası asgari ücret alsa 8 bin 500 TL'den 17 bin TL ve annesinin haftada 5 gün, 500 TL diyelim, ayda 10 bin TL kazandığı da düşünülürse Ferihalar yine yoksulluk sınırının altında kalacaktı.

Gelelim bir dönem Nişantaşı'nda yaşayan kişilerin hayatını anlatan, şimdilerde çekilse Ortadoğu dillerinin tercih edilmesi gerekecek olan "Avrupa Yakası" dizisine! 2004-2009 yılları arasında yayınlanan dizide gündelik her konuya olduğu gibi ekonomiye de bol bol değiniliyor.

Dizide Nişantaşı'nda yaşayan Sütçüoğulları ailesinin, kızı Aslı ve oğlu Volkan ekseninde hayatı anlatılırken, Aslı'nın çalıştığı 'Avrupa Yakası' isimli dergide çalışanlar da ön planda yer alıyor.

Dizinin yayınladığı ilk dönemde TL'den henüz 6 sıfır atılmamış olduğundan dolar/TL'nin zirvesi 1 milyon 558 bin 189 seviyesinde yani günümüzün 1,55'ine karşılık geliyor.

2005'te yatay seyrederken, 2006'da dolar/TL en fazla 1,70'i görüyor. Hatta bir bölümde isim karışıklığıyla ekonomist olan Volkan, doların 2 TL olmasından ve krizden bahsediyor.

Diziye dair gözümüze çarpan detaylar ise sayılarla aramızı bozmaya devam ediyor. Bahsedilen 15 büyük altın, günümüzde tanesi 8.844,86 TL'den 132 bin 672,90 TL tutuyor.

Burhan'ın isyan ettiği 15 TL'lik kahve 10 dolar ederken, günümüzde büyük boy filtre kahve 49 TL, ancak 2,5 dolar ediyor. Kahvenin fiyatının yüzde 226 yükselmiş olması mı, TL'deki değer kaybı mı daha acı kararsız kaldık.

1 dolar, 1 TL'ye eşitlenmiş!

Falcı Lerzan günümüzde 500 dolar istese 9 bin 710 TL ile tek seansta asgari ücretten yüksek bir kazanç sağlıyor.

Kamu televizyon kanalı olan TRT'nin ünlü "Seksenler" dizisinde bir sahne de dikkatimizi çekiyor. 2012-2022 yılları arasında yayınlanan dizide Türkiye'nin askeri müdahaleler sonrası yaşadığı yıllar anlatılıyor.

Dizide 80'lerde yaşanan enflasyon gerçeği yüzümüze vuruyor. Ancak o dönemin yüksek enflasyonundan ziyade bugünlerde yaşadığımızın ne olduğunu anlamamıza yardımcı oluyor. 

'Yüzde 55 enflasyonla nasıl yaşanır?' sorusu ilgimizi çekerken, 2023 Mart ayında 'düşüş trendinde' olan TÜİK TÜFE yüzde 50,51 olarak açıklanmıştı. Ekim 2021'de yüzde 19,89 olan enflasyon, tam 1 yıl sonra, Ekim 2022'de yüzde 85,51 olmuştu.

Enflasyon gerçeğinin yüzümüze vurduğu Türk televizyon tarihinin en önemli yapımlarından birine dönelim. 2006-2010 yılları arasında yayınlanan versiyonuyla "Yaprak Dökümü" karşımızda!

Ali Rıza Bey ve ailesinin İstanbul'da yaşadıkları 'Yaprak Dökümü'nü anlatan diziyi izlerken, ağzımın tadı kaçıyor. Kuyumcudan 80 TL'ye alınan çeyrek altın günümüzde 2 bin 258 TL olurken, 2006 yılında çeyrek altının 50 TL'ye fırladığını, 2007'de zirvesinin 54 TL, 2008 yılında 72,5 TL ve 2009 yılında 89 TL olduğunu görünce bu fiyatın 2009 yılında olduğunu anlıyoruz.

2009 yılı asgari ücreti olan 527,13TL ile 80 TL'den 6,5 adet çeyrek altın alırken, günümüzde 3,7 adet alınabiliyor.

Şevket'in 2006'da 1.500 TL'lik aileyi refaha kavuşturan maaşının detayları ise burada yer alıyor.

Enflasyonda Yaprak Dökümü: 2006 Yılında Şevket'in Gündem Olan Maaşını Duyunca Necla Gibi Hissedeceksiniz!

2006-2009 döneminde yayınlanan "Selena" çocukları hedeflese de büyüklerin de fenomeni olmuştu.

Dizi, anne ve babalarını kaybeden 3 kız kardeşin fantastik bir kahraman olan Selena ve amcalarının evlerinde yaşama hikayelerini anlatıyordu.

Selena'da da 70 TL olan çeyrek altın bizleri üzdü.

Günümüzde ne kadar olduğunu Yaprak Dökümü'nde bahsettiğimiz altın fiyatlarının çarpıcılığına dair Selena incelemesini burada 👇bulabilirsiniz.

Selena Dizisinde Aslı Yengenin Çeyrek Altın Fiyatı Gözlerinizi Yuvalarından Çıkarıp Anılara Kulaç Attıracak!

Gülse Birsel'in "Avrupa Yakası" sonrası sevilen ve yine İstanbul'da yaşayan sınırlı bir kesimi çeşitli hikâyelerle anlattığı "Yalan Dünya" da ekonomide bizi çarpan veriler sunuyor.

2012-2014 yıllarında Cihangir'de yaşayan geleneksel bir aile ile bölgede ağırlıklı olan oyuncu kitlenin çevresinden dönen hayat hikayelerini anlatan "Yalan Dünya" dizisinin ilk bölümlerinde Cihangir'de bir evin kirasının 2 bin TL olduğu gerçeğiyle çarpılıyoruz.

Günümüzde Beyoğlu ilçesinde Cihangir mahallesinin kira ortalaması 28 bin 296 TL olarak görünüyor.

"Yalan Dünya"da sevilen karakterlerden Zerrin'in su ve doğalgaz faturaları ise bizi kalbimizden yaralıyor.

Bonus olarak daha eskilere gidiyoruz: 1978 yılına ait ağır bir sistem eleştirisi içeren önemli bir bir film "Kibar Feyzo"!

Çok önemli sanatçıların başrolünde olduğu Atıf Yılmaz'ın yönettiği filmde, kibar Feyzo'nun sevgilisi Gülo ile evlenebilmek için ödemesi gereken başlık parası 20 bin lira. 

1978 yılında 3 bin 300 lira asgari ücretle Feyzo, 6 ay çalışarak başlık parasını ödeyebiliyor.

1978 yılında dolar/TL kuru 25 olurken, Gülo'nun başlık parası 800 dolar ediyor. TL üzerinden 800 dolar günümüzde 15 bin 536 TL ediyor ancak buna dolar enflasyonu eklemek gerekiyor.

Günümüzde ABD enflasyonu ile 800 dolar 3 bin 863,50 ederken, 75 bin 29 TL'ye karşılık geliyor ve asgari ücretle 8,8 ay çalışması gerekiyor. 

Sadece yurt içi enflasyon üzerinden bakarsak, TCMB enflasyon hesaplayıcı 1980'den başlıyor ve 20 bin lira günümüzde 13 milyar 892 milyar 499 bin 541 TL ediyor.

Kemal Sunal'ın bir diğer toplumsal sorun olan kira eleştirisinin yer aldığı Kiracı filmine dair değerlendirmeler de burada yer alıyor.

1987'de Kemal Sunal Filminden Günümüze Ekonomide Değişmeyen Sorunlar: Maaşlar, Geçim Derdi ve Yabancı Kiracı!

Bu içerikler de ilginizi çekebilir.

TÜİK'in Ödül Hesapladığı Yarışma: Kim Milyoner Olmak İster?
Hayat Pahalılığına İsyan Eden Bu İnsanlar Sizin de Duygularınıza Tercüman Olacak

Popüler İçerikler

İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
YORUMLAR
11.05.2023

behzat ç 2 bira 1 cips 7 tl

25.04.2023

2014 asgari ücret 800 -900 tl civarındaydı yalan dünyada kira 2000 lira kira cihangir lüks diyeceksiniz orda hiç asgari ücretli yaşamıyor mu

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ