Turizm Sektörü Umudunu Arap Turiste Bağladı: 'Özel Alanlar' Geliyor

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun bir süre önce Arap turist sayısını artırmak için Antalya'da bir Arap köyü kurmayı planladıkları yönündeki açıklaması ve Arap turistlere özel alanlar yeniden gündemde. Avrupa ve Amerika ile ilişkilerin gerilmesi gibi nedenlerle turizm sektöründe zorlu geçen 2016'nın ardından Türkiye'nin Arap turistlerle telafi arayışına girdiği, turist sayısını artırmak için birçok ilde Araplara özel alanlar oluşturacağı belirtiliyor.

'Arap turistlere özel alanlar' konusu yeniden gündeme geldi. 

Al-Monitor yazarı Tülay Çetingüleç, konuyla ilgili yazısında Türkiye için sıkıntılı geçen 2016 ve turizm sektöründeki kaybın ardından, Türkiye'nin Arap turistlerle telafi arayışına girdiğini ve turist sayısının artırılması amacıyla birçok ilde Araplara özel alanlar oluşturacağını belirtiliyor.

'Arapların sağlık turizmi için Türkiye’ye akın edeceğini düşünüyorum. Sağlık turizmiyle ilgili ilk adımlar atıldı. Bursa’da yürütülmekte olan büyük bir proje var. Türkiye ile hem turizm hem sağlık turizmi alanında planlanan projeler var. Antalya’ya yönelik de çalışmalarımız var. Antalya’ya daha fazla Arap turistin çekilmesine yardımcı olacağız. Arap turistin konaklama yerlerine dair taleplerini ilgililere ileteceğiz.'

Çavuşoğlu, mayıs ayında yaptığı açıklamada Arap turist sayısını artırmaya yönelik projeleri anlatırken, “Arap Köyü kurulması için çalışmalar yapılıyor. Bunu Antalya’da kurmak istiyoruz” demişti.

Al-Monitor’a konuşan Eski Turizm Bakanı Ahmet Tan ise 'Helal et, helal lokanta, helal otelden sonra helal köylerin de kurulacak olması iktidarın anlayışıyla bütünleşen bir yaklaşım' diyor ve şöyle devam ediyor:

'Alman Köyü, İngiliz Köyü, Fransız Köyü’nden sonra Arap köylerinin kurulması mantıklı. Ama iktidardakilerin hocası olan rahmetli Erbakan’ın yaklaşımıyla anlatayım: Bunlar pansuman tedbirler. Turizmdeki kaybı sadece Arap turistlerle gideremezsiniz. AB ile ipler koparsa Avrupa’dan gelen turist sayısı iyice azalır. Turizmde yaşanan travma büyür.'

Tülay Çetingüleç, yazısında 'Türkiye’de muhafazakarlığın yükselişiyle birlikte birçok turizm yöresinde kadınlar için özel plajlar oluşturulmaya başlamıştı. Araplar için kurulacak özel köylerin de benzer özellikler taşıması bekleniyor' diyor ve şöyle devam ediyor:

'Bu köylerde sadece Arap turistler konaklayacak ve kendilerini ülkelerinin tarihinden esintiler taşıyan bir ortamında hissedecekler. Arap köylerine ilişkin bir uygulama Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’de yapılmış. 'Heritage Village' adı verilen Arap köyü dalgakıran üzerine konuşlandırılmış, Arapların geleneksel köylerini canlandıran projede kale surları içinde Bedevi çadırları, cami ve evler bulunuyor. Petrol bulunmadan önceki yaşamın canlandırıldığı Arap köyünde geleneksel Arap yemeklerinin yanı sıra kahve türü içeceklerin ikram edildiği restoranlar ve kafeler yer alıyor.

Türkiye’de kurulacak Arap köyünde ilave özellikler de olacak. Örneğin, sağlık turizmi için Bursa’da kurulacak Arap köyünde kaplıcalar yer alacak.'

Tur Operatörleri Platformu Başkanı Cem Polatoğlu, Türk dizilerinin Arap ülkelerinde çok sevilmesini birinci neden olarak gösterip şöyle sıralama yapıyor: 

'Türkiye’nin modern Müslüman ülke olarak sağladığı rahatlık ve huzur. Dini vecibelerini her an her yerde yerine getirebilmeleri. Haram korkusu olmadan yemek yiyebilmeleri. Nargile içebilmeleri. Sağlık ve saç ekimi olmak üzere estetik operasyonları yaptırabilmeleri. Alışveriş merkezlerinin çeşitliliği, fiyatların uygunluğu. Kültürel yakınlık hissi. Türkiye’nin doğal güzellikleri ve yeşil alanları.'

Tülay Çetingüleç'in yazısının tamamı için buraya tıklayın.