'Barselona 101' içeriğinde şehri gezdik dolaştık, turistliğin tüm gereklerini yaptık ve bir ileri seviyeye hazırlandık. Şimdi müzelerini gezerek ara sokaklarına girerek tapasları ve sangriaları eşliğinde Barselona'nın tadını çıkartacağız ve 'Barselona advanced'i tamamlayacağız.
Yaz geliyor havalar ısınıyor malum. İster istemez insanın canı önce güneşli, denizli tatil yerlerden başlamak istiyor. 101 gezimizde şöyle bir ucundan gördüğümüz, manzarasında paella yediğimiz deniz, havaların ısınmasıyla bizleri bekliyor. La Barceloneta Barselona'nın plajı. Barselona'ya gelip de Alaçatı havası yaşamak, hem denize girmek hem lezzetli yemekler yemek hem de gece eğlenmek için olmanız gereken yerdesiniz. İspanyol güneşi ile gevşeyip tatilci şapkanızı takabilirsiniz.
Barselona, daha doğrusu Katalunya demek biraz da Picasso demek, Gaudi demek, Miro demek demiştik 101'de. 20. yüzyılın en önemli sanatçılarından Pablo Picasso'nun en önemli eserlerinden oluşan bir koleksiyona sahip Picasso Müzesi'ni gezmeden 'advanced' Barselona'yı tamamlayamayız. 1963'te halka açılan 5 Ortaçağ'dan kalma binanın birleşiminden oluşan müze şimdilerde Barselona'nın en hip semtlerinden biri olan El Born'da bulunuyor. Hep gezmek yemek olmaz diyenlerdenseniz, mutlaka görmelisiniz.
Kabul edelim tatillerde genelde en çok yıldız alan restoranlar peşinde koşuyoruz. Bizden söylemesi Pinotxo o şık, rezervasyonsuz mümkün değil yer bulamayacağınız yerlerden değil. Mercat de Sant Josep La Boqueria'nın hemen girişinde bizdeki seyyar köftecilerin verdiği hisle sizi karşılayan ama öğlen yemeği için tapasların en hasına, deniz ürünlerinin her türüne ulaşabileceğiniz sıcak bir esnaf lokantası. Son zamanlarda Boqueria'nın popülerleşmesi ile Pinotxo da listelere girmeye başladıysa da samimiyetinden hiçbir şey kaybetmediğine emin olabilirsiniz.
Açık söylemek gerekirse bu tatlıyı öve öve bitiremeyenler, 'abi bir tatlıları var müthiş, kesin yemen lazım' diyenler işin biraz artistlik kısmındalar. Şekil olarak bizdeki kerhane tatlısına benzeyen ancak sıcak çikolataya batırılarak yenen Churros için Barselona'ya gelip de advanced gezisinde yemeden dönmek olmaz diyoruz. İlla yiyecekseniz bari güzel bir yerde yiyin isteriz. Granja 1872 Gotik bölgesinde bulunan en iyilerden biri. Bizden söylemesi.
20. yüzyılın bir diğer çok önemli sanatçısı hiç kuşkusuz Joan Miro. Şimdi gideceğimiz yer ise biraz merkezin dışında Montjuic tepesinde yer alıyor ama hiç korkmayın teleferikle ulaşabiliyorsunuz ve böylece Barselona'ya tepeden bakma şansını da elde ediyorsunuz. Fundacio Joan Miro yani Joan Miro Vakfı 1968 yılında Miro ve arkadaşı Joan Prats tarafından kurulmuş. Vakıf binası, genç sanatçılara ilham vermesi için atölyesinin de mimarı olan Josep Lluis Sert tarafından dizayn edilmiş. Binanın bitmesi ile 1975 yılında halka açılmış ve Miro'nun en önemli eserlerini barındıran bir koleksiyona sahip.
Montjuic'e çıkıp Miro'yu görüp Martinez'de paella yemeden olmaz. Siz siz olun atlamayın ve 'advanced' gezinizden bu lezzetleri tatmadan dönmeyin. Atlamamanız gereken iki önemli hususu hatırlatalım ki paellalarınızı yerken ortam dört dörtlük olsun. 1- Yeriniz mutlaka terasta olsun. 2- Manzara için mutlaka kenarda olsun. Afiyet olsun.
Barselona'nın en büyük caddelerinden Diagonal üzerinde bulunan Bar Mut, Barselona'nın en popüler mekanlarından biri. Katalan tapaslarının en iyilerini bu mekanda bulabilirsiniz. Sezona bağlı olarak değişen menüsü kadar gece restoranın üst kısmının özel bir kulübe dönüşmesi ile de dikkat çekmekte. Zira yakın zamanda İstanbul'da da görmeye başladığımız gece mekanlarının dolap kapılarından girerek ulaşılan kulüplerin ilk örnekleri Barselona'da ve Bar Mut en iyilerinden biri.
İspanya'ya, Barselona'ya gelip de omletlerinden yemeden dönmek olur mu? Olmaz elbette. Raval bölgesi turistlere hep aman uzak durun, o tarafta kalmayın diye anlatılan bir bölge iken yavaş yavaş şehrin ilgi odağı mahallelerinden biri olmaya başladı bile. Tabii bunda açılan ve tutan yeni mekanlar sayesinde gençlerin burada takılmaya başlamasının rolü büyük. Bu mekanlardan biri de herkesin kahvaltı etmek için koşup geldiği, yer bulmanın bir hayli zor olduğu fakat bulunduğu takdirde omletlere, çorizolara doyulduğu Federal Cafe. Bizden tavsiye 'advanced'inizi Federalsiz hiç değilse Ravalsiz tamamlamayın.
Sangria, tapas yediğiniz hemen her yerde karşınıza çıkacak zaten. Genellikle kırmızı şarap, meyveler, biraz tatlandırıcı ki bu tatlandırıcı bazen bal, bazen şeker bazen de şurup ya da portakal suyu olur ve biraz da brendi ile yapılan bu hafif ve lezzetli içecek gerçekten denemeye değer. Deneyin, yanınızda getirmek istediğiniz yegane hediyeyi bulmuş olabilirsiniz.
Burası aslında Barselona'da değil ancak buralara kadar gelmişken trenle sadece 1 saat 10 dakikalık mesafede bulunan Figueres'e gitmek de mantıksız değil. Bu vakıf Salvador Dali tarafından artistik, kültürel ve entelektüel birikimini gelecek nesillere aktarmak için kurulmuş. Dali'nin sıradışı sanatını ve dünya görüşünü kendi kurduğu vakıfta görmelisiniz. Böylece sadece Barselona'nın değil çevresinin de hakimi olursunuz.
Kökleri Endülüs'e dayanan bu geleneksel dansı izlemeden rica ediyoruz dönmeyin. Bir şarkıcı ve bir gitaristin eşlik ettiği dansçıyı hepimiz bir filmde ya da televizyonda görmüşüzdür ama canlısı gibi olmadığına sizi temin ederiz.
Bu aktiviteden sonra sahneden dansçının da inmesiyle 'Barselona Advanced' gezimizin de sonuna geldik. Şimdiye kadar gezip gördüklerinizle Barselona'ya hakkını verdiniz. Bundan sonra şehir sizin keşiflerinizle özelleşecektir.
Barri Gotic taraflari unutulmus.. Paris'e giderek bosa para harcamayin Avrupada gorup gorebilceginiz en guzel yerlerden biridir Barca..
Süper anlatılmış, elinize sağlık. Buradan da Barcelonanın en iyi yerleri var http://www.eniyiyerler.com/mekanlar/barselona-gezilecek-yerler/