Başka ülkelerden Finlandiya'ya taşınan insanlar bunları yaşayınca şok olmuş...
Başka ülkelerden Finlandiya'ya taşınan insanlar bunları yaşayınca şok olmuş...
Evet, Finler saunada tamamen çıplak dururlar. Yanlarında tanımadıkları insanlar olsa bile... Saunalar o kadar popülerdir ki çoğu insanın evinde bile bulunur. Ancak çoğu turisti şaşırtan şey saunalara tamamen çıplak girilmesi...
Finler nefes alırken konuşmaya devam edebilirler. Bu genellikle evet gibi pozitif cevaplarda olur ve sesleri nefes alırken oldukça garip çıkar.
Finlandiya'da çoğu insanın göl kenarında ya da ormanda hafta sonu gittikleri evleri bulunur. Mantar avcılığı yapmaya bayılırlar.
Hayatlarındaki şeylerin sessiz olmasına önem verirler. Örneğin trenler bile ürkütücü şekilde sessizdir. Şehrin içinde dolaşırken bile ne kadar sessiz olduğunu fark edebilirsiniz.
Doğayı temiz tutmanın dışında Finler evlerinde hatta yiyeceklerinde bile temiz bir toplumdur. Etraf kirlenmesin diye hamburgeri çatal ve bıçakla yiyen birisini görmeniz çok olası...
Finlandiya'ya ilk defa giden birçok turisti yiyecekler şaşırtmış. Örneğin Ren geyiği menülerde yaygın bir şekilde bulunur...
Fin dili, Finlandiya dışındaki neredeyse herkes için anlaşılmazdır. Neyse ki Finler çok iyi İngilizce konuşur.
Finlandiya'nın İsveççe ve Fince olmak üzere iki resmi dili vardır. Sokaktaki işaret tabelalarında bir yerin hem Fince hem de İsveççe adı yazabilir. Bu çoğu turist için kafa karıştırıcı olmuş...
Finlandiya'daki bazı şeyler oraya sonradan taşınan insanlara oldukça mantıksız gelmiş. Mesela bir kayak merkezinde bulunan teleferik hattı kayakçıların kullandığı bir yolda bir anda kesilebiliyor. Ya da asansörler yukarı çıkarken siz basmasanız bile her katta durabiliyor.
Finlandiyalılar içki içmeyi ne kadar sevseler de, ağır alkollü içecekler marketlerde değil sadece devletin işlettiği içki dükkanlarında satılır.
Ahh #4 ne kadar da mükemmel. benim mahallede ise oturup iki sayfa kitap okuyayım diyorum. Ya üst kattaki Suriyeli bebeler tepinir, ya karşı sokakta matkap sesleri gelir, ya aşağıdaki esnaf bağıra bağıra konuşur. Allah belasını versin bu mahallenin.
vatandaşlık verilsin hiçbirinin önemi yok
Yıllar önce bir arkadaşım davet etmişti, maddiyatı ve zamanı aynı anda denk getiremediğim için çok üzülmüştüm. Yaşam standartlarından ziyade yaşam kültürlerine aşık olunur. Kalıcı olmayı teklif etseler istemezdim, kuru milliyetçilik olayı değil, güneşli bir yaz gününde vapurla karşıya geçmiş bir insanın bu şehirden vazgeçmesi mümkün değil ve bunu finliler de söylüyor.