Hindistan'a ilk defa gidenler bunları görünce şoka uğramış...
Hindistan'a ilk defa gidenler bunları görünce şoka uğramış...
Hindistan'a ayak bastığınızda havaalanından çıkmak kafa karıştırıcı bir deneyim olabilir. Muhtemelen aynı anda dikkatinizi çeken iki şey olacaktır. Isı ve insan sürüsü. Sıcak ve nemli bir ülkeden gelmediğiniz sürece, Hindistan'ın çoğu yerinde kesinlikle hava değişikliği fark edersiniz. Hindistan'daki insan sayısı, alışmak için gerçekten biraz zaman alan şey. İnsan sayısı çok fazla ve her yerdeler, ayrıca çoğunun erkek olduğunu da fark edebilirsiniz.
Kaos kelimesinin Hint yollarını tanımlayan en iyi kelime olduğu söylenir... Arabayla yolculuk ya da yaya olarak karşıdan karşıya geçmek alışık olmayan turistler için tüyler ürperten bir deneyim olabilir. Daha küçük araçların yerini genellikle daha büyük araçlara bıraktığı ve en büyük araçların yolu yönettiği bir sistem mevcuttur. Sürücüler yolların herhangi bir yerine sinyal vermeden geçerler, ve diğer araçlara yol vermek yerine kavşaklarda önlerine geçerler. Bir yolu gerçekten geçmek için, kendinizi karşıdan gelen trafiğin önünde atmaya hazırlamanız gerekir.
İnekleri her yerde, hatta sahilde uzanırken bile görebilirsiniz. Boyut olarak çok büyükler, ancak çoğunlukla zararsızlardır (ineklerin rastgele çılgına dönüp insanlara saldırdığına dair raporlar olmasına rağmen). Hindistan'da nereye seyahat ettiğinize bağlı olarak, yollarda göreceğiniz tek hayvan inek olmayacağını da hatırlatmakta fayda var. Eşekler ve öküz arabaları da Hindistan'da oldukça yaygındır. Racastan'ın çöl eyaletine giderseniz, şehirler arasında yük arabaları çeken develeri görme olasılığınız oldukça yüksektir.
Hindistan sakin bir ülke değil, bunu hepimiz biliyoruz. Hintliler araba kullanırken kornalarını kullanmayı oldukça severler. Virajları dönerken, sollarken ve yolda araçlar varken aralıksız olarak korna çalarlar. Sürekli gürültü, Hindistan'da olmanın en yorucu şeylerinden biridir. Mumbai hükümeti bir zamanlar 'Kornaya Hayır Günü' uygulamaya çalışmış, ancak birçok sürücü bunu uygulamamış. Araba sesi dışında maalesef başka yüksek sesler de var; inşaat gürültüsü, sokak törenleri, festivaller sırasında kullanılan yüksek sesli hoparlörler ve bandolar... İnsanlar bile genellikle gürültülüdür.
Hindistan'daki kokular, ülke hakkında hem iyi hem de kötü bir şey olabilir. Çöp ve idrar kokusu yaygındır, ancak baharat ve tütsünün baş döndürücü zengin aromaları da yaygındır. Akşamları, yol kenarındaki atıştırmalık tezgahlarından taze baharatların kokusu yükselirken ve insanlar tanrılar için tütsü yakarken, Hindistan'ın sokaklarını keşfetmek harikadır.
Hindistan'da bulunmuş turistlere en çok neyi sevdiklerini sorduklarında genellikle verdikleri cevap Hindistan'ın insanları olmuş. Hint toplumu birbirine çok sıkı sıkıya bağlıdır ve Hintliler sıcak kalpli ve meraklıdır. Sık sık yabancılarla arkadaş olmak ve yardım etmek isterler. Bununla birlikte, kişisel alan ve mahremiyet gibi kavramlar çoğu Hint için oldukça yabancı kavramlardır. Bunun kötü yanı, size bakıp pek çok soru sorma eğiliminde olmalarıdır, çoğu kişisel kişisel sorulardır. Turistlere göre özellikle kadın turistler için sinir bozucu olan farklı bir şey ise, yanlarına genç erkek gruplarının fotoğraf çektirmek için gelmeleriymiş. Turistler bu genç erkeklerin niyetlerinin her zaman iyi olmadığını da hatırlatmak istemiş. Örneğin, fotoğrafları turist kadınlarla cinsel ilişkilere girdiklerine dair hikayeler uydurmak için kullanabilirler.
Hijyen eksikliği ve Hindistan'da etrafta yatan kir ve çöp miktarı karşısında şok olmanız muhtemeldir. Hindistan'daki insanların çoğu için önemli olan evlerini temiz tutmaktır. Çöp evde olmadığı sürece genellikle rahatsız olmazlar.
Hindistan'daki göze batan yoksulluk ve dilencilik turistlerin kültür şokuna uğradığı şeylerden biri olmuş. Zengin ve fakir arasındaki zıtlık çok açık ve turistler buna asla alışamamış. Caddenin bir tarafında lüks rezidans daireleri varken, diğer tarafında ise kaldırımda derme çatma evlerde yaşayan insanları görmek oldukça yaygın.
Hindistan ile ilgili harika olan şeylerden biri de, her köşede bir fotoğraf fırsatı olması, bu yüzden fotoğraf makinenizi yakınlarda tutmakta fayda var. Her köşe o kadar çarpıcı ve tarih dolu ki, çekilen her fotoğraf ilginç olabilir...
Patlayan ekonomi ve gelişmeler, Hindistan'ı son yıllarda çok daha gezgin dostu hale getirdi. Batının etkisi ile, her yerde süpermarketler ve alışveriş merkezleri görebilmek mümkün. Artık çoğu insanın cep telefonu var. Çoğunun bilgisayarı ve interneti var. Mumbai ve Delhi gibi şehirler, artan sayıda modern restoran, bar ve kulüplere de sahip...
Günlük işleri halletmek için dışarı çıkan turistler kendi ülkelerindekinden çok daha fazla zaman aldığını söylemiş. Çoğu işyeri öğle yemeği vakti kapanıyormuş ve kalabalık olduğu için sıra asla ilerlemiyormuş. Ancak söylenenlere göre bir miktar para ile Hindistan'da çözemeyeceğiniz şey yokmuş...
Hindistan'daki bir turist olarak, ürünler için teklif ettiğiniz fiyatın genellikle yerlilerin ödediğinden çok daha yüksek (genellikle üç kat daha fazla) olacağının farkında olun. Bu nedenle pazarlık yapmak çok önemlidir. Verilen ilk fiyatı asla kabul etmeyin.
Hindistan'ın tehlikeli bir ülke olarak anıldığını duymuş olabilirsiniz. Dünyanın herhangi bir yeri tehlikeli olabilir... Ancak Hindistan diğer ülkelere göre çok daha fazla rahatsız edici olduğu doğru. Genellikle kadın turistler erkeklerden istenmeyen ilgi görüyor ve bu istenmeyen ilgi, tacize ve ellemeye doğru ilerliyor. Özellikle yalnız gezen kadın turistlerin ilk olarak Doğu Hindistan'a gitmeleri öneriliyor...
şu dünyada beni iki yere kesinlikle götüremezsiniz biri hindistan digeri avustralya
En nefret ettiğim ülkedir. Hiçbir şeylerini sevmem. Tac Mahal bile Türklerin eseridir. Boyuna bununla şişer dururlar. Bütün sevmediğim her şeyi bu ülkeye toplamışlar. Hiçbir fobim yok ama Hindistanfobik biriyim.
Hindistan dünyanın g*t deliğidir nokta