Turizmle ilgili bir konu açılsa 'vay turizm şöyle önemli, vay turistik tesisleşme böyle önemli' diye saatlerce konuşulur. Ama turizmin özünde de kesinlikle insan var aslında. Bir turistin aynı ülkeye tekrar uğraması ya da eşe dosta tavsiye etmesi karşılaştığı insanlara bağlı. Bu noktada en önemli isim ise turist rehberi. Rehberlerin hayatından gözlemlediklerimi yazdım. Sizce eklenmesi gerekenleri ve yorumlarınızı bekliyorum.
Oysa kokart almak için uzun ve zorlu bir yol vardır. Hatta İngilizce'den rehber kokartı almak en zor işlerden birisidir. Millet ikinci dil öğrenip ordan kokart alıp İngilizce ekletiyor. Hey yavrum hey...
Nereye?
O da komisyonun peşinde.
Ayıkla pirincin taşını.
Görüntü Sultanahmet'ten değil ama Sultanahmet'te kitap vs satma muhabbetine bıraksan rehber dövecekler. Ne yazık ki!
Yalnız ablanın icat bombik!
Binebilirsen tramvay dersin.
Sonra durup izlenir.
Bazen yakışıklı ve güzel kısmetler çıkabilir.
Müşteriyi gördünüz kahvaltı yapıyor. Yanına gidip samimi mi olmalı yoksa buluşma saatinde resepsiyona gelmesini mi beklemeli?
En iyi gruplar en çok satan halıcıya, dericiye götürülür.
Nerden bilicek her hafta aynı şeyleri söylediğini. Zaten Amerikalıysa her türlü gülüyor.
En olmadı tea sugar a dream yani teşekkür ederim.
Henüz o işlerin ticaretine bakmadığını söyleyebilirsin.
Kesin son anda turu satın almaya karar verenler çıkabilir. Çalış köle!
Onu vermezsen olmaz. Neyse içinde harita, nazar boncuğu filan olur sohbet açabilirsin.
Gün boyu size sorun çıkaran şoför akşam aslan payını isteyebilir de ;)