Telsiz konuşmalarına şahit olunmasa tereyağından kıl çeker gibi olacakmış...
Telsiz konuşmalarına şahit olunmasa tereyağından kıl çeker gibi olacakmış...
Dışarıdan bakıldığında sıradan bir banka soygunu gibi görünse de işin perde arkasında ciddi bir emek ve organizasyon olduğu fark ediliyor.
Ardından kiraladıkları mağazadan başlayarak yandaki tavukçunun altından geçen bir tünel kazmaya başlıyorlar.
11 Eylül gecesi saat 23:00'da tünelin kazımı bittiğinde artık yalnızca içeriye girmek kalıyor, fakat soyguncuların tünelde iletişim kurdukları telsizler, civarda yaşayan amatör radyocu ve telsiz operatörü Robert Rowlands tarafından duyuluyor.
Polisler Rowlands'ın telsiz alıcısının 10 km çevresinde yer alan 750 banka şubesini tek tek kontrol etmek zorunda kalıyor. Tabii bu esnada Lloyd Bankası kontrol için son sıralara düşüyor.
Soyguncular o an emanet kasalarının olduğu yerde kilitli olduğu için rahatlıkla soygunlarını gerçekleştirip, tünelden geri çıkıyor.
Yetkililer bu olayı ulusal güvenlik nedenlerinden dolayı D Notice statüsüne alıyor ve çabuk unutulması için konu hakkında haber yapılmaması adına yasak getiriliyor.
Ta ki 1973 yılında Times gazetesinde yayınlanan habere kadar...
Haberde 4 erkeğin Londra Ağır Ceza Mahkemesinde soygun nedeniyle mahkum edildiği yazıyor.
Bu üç kişi iki yıl hapis cezası alıyor.
4. suçlu ise kiralanan deri mağazasının kira sözleşmesinde imzası olan moda tasarımları satıcısı Benjamin Wolfe oluyor. Wolfe'a ilk önce suçsuz bulunsa da daha sonra 8 yıl hapis cezası almış.
Polisin şüphelendiği birkaç isim daha olsa da bu kişiler İtalya ve Fransa'da yaşıyormuş. Suçlu iadesi anlaşması olmadığı için bu kişilere ulaşılamamış.
Olayın D Notice noktasına alınarak dışarıya bilgi sızdırılmasını önlemesi büyük kesimin komplo teorileri yaratmasına neden olmuş. Soygun hakkında hala kesin bulgular yok.