Mülkiyet, insanların belirli bir varlık üzerindeki hak ve yetkilerini ifade eden bir kavramdır. Bu haklar, kişinin o varlığı kullanma, üzerinde tasarruf etme ve onu başkalarına devretme yetkisini içerir. Mülkiyet, genellikle yasalarla korunan ve kişinin ekonomik özgürlüğünün bir parçası olan bir haktır. Bu kavram, toplumun ekonomik ve sosyal yapısını büyük ölçüde etkiler ve genellikle ekonomik gücün dağılımı ve sosyal adalet konularıyla yakından ilgilidir. Mülkiyetin doğru bir şekilde anlaşılması ve yönetilmesi, toplumun genel refahını ve ekonomik istikrarını sağlamada önemli bir rol oynar. Fakat yüzyıllardır mülkiyet kavramı üzerine tartışmalar da devam etmekte.
Sadece insanlar için de değil bütün canlılar diyor kaşını sözüne kurban olduğum dayım. Ne diyordu Yunus Emre hazretleri: Mal sahibi, mülk sahibi Hani bunun ilk sahibi Mal da yalan, mülk de yalan Var biraz da sen oyalan
Dayının söylediklerine odaklanamayanlar burada mı ?:-)
Osmanlı'da miras yoktu....herkes çalışır kazanırdı....toprak kimsenin değildi...devlet geçici olarak verir köylüler eker biçerdi....sonra özel mülkiyet çıktı...babadan oğula miras kalmaya başladı....mal biriktirme çıktı.....denge bozuldu....insan sadece emek vererek kazandığının sahibi olmalı.....toprak ezelden ebede bakidir....onun sahibi olmaz....