Tunç Akkoç Yazio: Normalleşen Virüs

Maske, mesafe ve hatta hijyende bile normalleştik.

İnsan alıştığı eski düzene kolay dönüyor. 

Dönelim de…

Omikron varyantı geri çekilmeye kalktı ve hayat ileri gitmeye başladı.

İki yıla damga vuran COVİD-19’un hayatımızda daha ne kadar kalacağı bilinmez ama bizden götürdükleri ve getirdikleri ile bir sonraki olası salgına kadar anılmaya devam edeceği kesin. 

Hızla geri dönen eski yaşam tarzımızı kime ve neye borçluyuz. 

Hakkını vermemiz gerekenleri sıralayalım.

Öncelikle sağlık çalışanlarına minnettarız

Virüs hakkında çok az bilgiye sahip olduğumuz, ölüm oranlarının yüksek olduğu o ilk günlerde gece gündüz demeden can pare savaştılar. O zamanlarda bile sağlıkta şiddeti konuştuk. Çok ayıp bize. Ama bu koskoca dünyada insanlar aynı tornadan çıkmıyor. Kültürler, lisanlar, mesafeler ve inançlar farklı olsa da insanlık aynı olmalı. Bir yerde topluma ve insana zarar veren davranışlar varsa aynı yerde yaptırımlar da olmalı. Ve hatta uygulanmalı. Sağlık çalışanlarını karşımıza değil yanımıza almalıyız. Çünkü onlar bize zaman geliyor nefesimizi geri veriyor. Hipokrat’tan bu yana çok zaman geçti ama sağlık felsefesi değişmedi. 

Aşı çalışmaları yapan ve COVİD-19’a karşı aşı geliştiren bilim insanlarına minnettarız. Pandeminin ilk gününden itibaren pandemiden aşı ile kurtulacağımızı biliyorduk. Bu yolda ilk aşama virüsü izole etmek ve tanımlamaktı. Virüs izoel edildi ve tanımlandı. Sonra aşı geliştirme çalışmaları tüm dünyada başladı. Ülkemizde de birçok aşı çalışmasına izin verildi. Yeni nesil diye geçen mRNA aşıları üretildi. Bir çok spekülasyondan sonra bağışıklık sistemimiz ile  aşılar tanıştı. Antikor arttı-azaldı, ateş çıktı-indi, tadımız gitti-geldi ama sonunda virüse karşı ciddi koruyuculuk sağlandı. Piyasacı aşı karşıtlarının “aşı olanlar da hasta oluyor” argümanlarının esintisinde aşı olanlarda hastalığın hafif atlatılmasının yanında “Post-Covid” denen hastalık sonrası komplikasyonların daha düşük olması aşı olanlarının yanına kar kaldı. 

Kargo firmalarının ve moto-kuryelerin hakkını ödemeyiz. Eve tıkılıp kaldığımız gündüzün ve gecenin eve sığmadığı o günlerde ihtiyaçlarımızı kapımıza kadar getirdiler. Bu arada artan online alışveriş çılgınlığı ayrı psikolojik ve sosyolojik sorun haline geldi. İhtiyacımızın ötesinde alışveriş yaptık. Ancak güncel ekonomide o da normalleşmeye başladı.

65 yaş üstü büyüklerimize minnettarız.

Maske, mesafe ve karantina kurallarını eksiksiz yerine getirdiler. Sağlık çalışanları ile birlikte ilk aşılarını oldular. Dışarı belirli saatlerde çıkma izinlerini harfiyen uyguladılar. Sağlık sistemi üzerindeki yükü bilerek daha dikkatli duruş sergilediler. 

Daha belki birçok teşekkür edeceklerimiz var ama benim aklıma tek nefeste gelenler bunlar. 

Virüs aramızdan tam olarak ayrılmadı. Hala mutasyon riski taşıyor. Bunun bilinci ile normalleşmemiz daha uygun. Kapalı alanlarda maske ve mesafe kurallarına uymalıyız. Dış alanlarda maske zorunluluğu kalktı, kapalı alanlarda havalandırmanın yeterli olduğu düşünüldüğü(!) yerlerde maske zorunluluğu kalktı. Fakat bilinçli insanlar hala maskelerini koruyorlar. Açık alanda bir şey demiyorum ama kapalı alanlarda maske mutlaka takılmalı. Birçok gün sonranın ne getireceği belli değil…

Instagram

Linkedln

Popüler İçerikler

ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
Bahis Reklamı ve Teşvik İçin Soruşturma Başlatılmıştı: RTÜK Başkanı TV8 İçin İnceleme Başlatıldığını Açıkladı!
Askerlerine Cinsel Saldırıda Bulunan Komutana 38 Yıl 70 Ay Hapis Cezası Verildi