Bu film, tüketiciliğin ve tüketiciliğin insan üzerinde etkisini eleştiriyor. Tüketici topluma sinema yoluyla yaklaşım sağlayan bu filmin hikayesi, tüketici odaklı hayal kırıklığına uğramış ve depresif bir kahramanı toplumsal normlara karşı gelmeye ve mutluluk için farklı yol aramaya teşvik eden kahramanı anlatıyor. Dövüş kulübü, toplumsal beklentileri ve normların kabul edilmemesi gerektiğini savunur. İş, maddiyat, ev ya da arabayla başarının ilişkilendirilmemesi gerektiğini düşünen bu film, bireyleri sorgulamaya ve kendi yollarını aramaya teşvik eder.