Türkiye’de ruhunu ve bedenini şiddetle doldurup, çocukluğunu öldürdüğümüz milyonlarca çocuk var. Bir çocuk, sevdiği biri tarafından şiddete maruz kalıyor ve ona yakın diğer yetişkinler kendisini korumak için hiçbir şey yapmıyorsa, insan nefret edilecek bir düşman olur çocuk için. Bu şiddet ve korunmasızlık çocuğu dehşete düşüren nevrotik bir çökmeye sebep olur. Çocuğun sahip olduğu masum dünyası kartondan bir ev gibi yıkılır. Zamanla kafası, kolları, bacakları kopmuş, çaresiz depresif bir beden, bir torso haline dönüşür.
Çok acıklı. Yönetimde değişiklik yapıp korunması gereken şeyleri devletin yapması gerekirken, normal karşılamayıp buna sadece halkın sesini çıkartması ve bununla ilgili bir şeyler yapmasını sağlıyorlar. Buna gerek duyulması bile doğru düzgün koruyamadığımız anlamına gelir. Ama asıl soru kimin koruması gerekiyor halkın mı? yoksa devletin mi?
Çocukları, onları şiddetten asıl koruması gereken devletin şiddetinden nasıl koruyacağız?