Evlenecek her kadın güzel bir gelinlik hayaliyle yaşar. Günümüzde gelinlikler bembeyaz olsa da geçmişte hiç de böyle değildi. İşte geçmişten günümüze gelinliklerin tarihi...KAYNAK: 1 2 3 Sade ya da şatafatlı hiç fark etmeksizin günümüzde gelinlik denildiği zaman akla sadece bir renk gelir: beyaz! Fakat günümüzden yıllar öncesine gittiğimizde gelinlik denildiği zaman akla mavi ve hatta kırmızı geliyordu!Görselde görülen 17. yüzyıl düğününde gelinimiz mavi bir elbiseyle arz-ı endam ediyor. Fakat bilmeniz gereken bir şey var ki o dönemlerde 'gelinlik' adlı bir kavram yoktu! Evlenecek olan kadınlar düğün günleri için en güzel elbiselerini giyerlerdi ve bu elbiselerin büyük çoğunluğu rengarenk olurdu.Bunun için Kraliçe Victoria'nın 1840 yılındaki düğününe gitmeliyiz!Prens Albert ile evlenen Victoria, düğününde en güzel elbisesini giymek yerine fildişi renginde ipek bir elbise tercihi yaptı.19. yüzyılın ortalarında gerçekten yükselişe geçen beyaz gelinlikler, işlemeli ipek, dantel ve çiçek detaylarıyla çeşitlendirildi.O dönem nedimelerle gelinler aynı renk elbiseler tercih ettikleri için beyaz gelinliğin popüler olmasıyla beyaz nedime elbiseleri de popülerleşti.Mesela mavi saflığı temsil ettiği için tercih edilirken, kırmızı ve altın rengi epey popülerdi.Sarayda başlayan beyaz gelinlik kullanımı zamanla halk tarafından da benimsenerek yayıldı ve cumhuriyetin ilk dönemlerinde tamamen yaygın hale geldi.Buna en iyi örnek olarak Prenses Diana'nın gelinliğini verebiliriz.Araştırmalara göre dünya üzerindeki gelinlerin %85'i hala beyaz gelinlik geleneğini sürdürürken, geriye kalan %15 farklı denemeler yapmaktan çekinmiyor.