NASA, Avrupa Uzay Ajansı ve Kanada Uzay Ajansı iş birliğinde işletilecek olan teleskop, Dünya’nın atmosferinin dışında 31 yılını deviren ve yavaş yavaş emekliliğe ayrılacak olan kıymetli Hubble Uzay Teleskobu’nun eksikliklerini gidererek evrenin sırlarını aydınlatacak.
Hubble Uzay Teleskobu ilk fırlatıldığında belli kusurlara sahipti. Dolayısıyla bu kusurların giderildiği daha iyi bir teleskop üretme fikri ortaya atıldı. Ancak geliştirme süreci 1996’da 500 milyon dolarlık bir bütçe ayrılması ve 2007’de fırlatılması planıyla başladı.
Teleskobun maliyeti arttıkça arttı ve 2005’te tasarımında büyük değişiklikler yapıldı. 2016’da inşası tamamlandı. Sonrasında ise kapsamlı testlere başlandı. 2018’in Mart ayında test sırasında güneş kalkanının hasar alması sonucu fırlatma tarihi tekrar ertelendi.
Son olarak 22 Aralık 2021’e ertelenen fırlatma tarihi, teleskobun fırlatılacağı roket olan Ariane 5 ile süreci takip edecek gözlemevi arasında iletişim sorunu çıkması üzerine en erken 24 Aralık 2021 olarak güncellendi. Yeni tarih bugün kesinleştirilerek duyurulacak.
James Webb Uzay Teleskobu, Hubble Uzay Teleskobu’nun yapamadıklarını yapabilecek. Hubble, ışığın görünür ve morötesi tayfında görüş yapabilirken Webb, ışığın kızılötesi tayfında görüşe sahip olacak. Evrendeki en uzak ve en eski cisimleri gözlemlenebilir kılarak daha önce görmediğimiz birçok şeyi ortaya çıkaracak.
Elimizdeki en net ve detaylı görüntüyü veren teleskop olarak belki de dünya dışı varlıkların, yani uzaylıların yerlerini ve neler başardığını saptayabilecek. Tam olarak neler göreceğimizi bilmiyoruz ama uzun yıllar üzerinde çalışıp tasarımının “en iyi” olacak şekilde yenilenmesi ve son teknolojinin kullanılması hepimizi heyecanlandırıyor.
Bu mesafe, Ay ile Dünya arasındaki uzaklığın yaklaşık dört katına denk geliyor. L2 olarak da bilinen Lagrange noktasının yakınlarında konumlanacak olan teleskop, Dünya ile eş zamanlı olarak Güneş’in yörüngesinde dönecek.
Kütlesi yaklaşık olarak Hubble’ın yarısı olmasına rağmen 6.5 metre çapındaki berilyum kaplamalı aynası Hubble’ın altı katı büyüklüğünde bir gözlem aralığına sahip. 18 altıgen aynanın birleşimi sonucunda meydana gelen bu büyük ayna, ışığın kızılötesi tayfında gözlem yapmak amacıyla inşa edilse de, turuncu ve kırmızı görünür ışığı da gözlemleyebilecek.
Kızılötesinde gözlem yapabilmek için teleskopların sıcaklığının -223.2 santigrat derecenin altında tutulması gerekiyor. Bu yüzden teleskopta Güneş, Dünya ve Ay’dan gelebilecek ışık ve ısıyı engellemek için bir kalkan bulunuyor.
Toplamda 20 ülkeden 258 şirket, devlet kurumu ve akademik kuruluşun katkıda bulunduğu teleskop, binlerce bilim insanı, mühendis ve teknisyenin emekleri sonucunda 25 yıllık bir süreçte inşa edildi. Gözlemleyeceği şeylerden haberdar olmak için sabırsızlanıyoruz…
Hadi artık!!!