Hep mi elalemin güzellik sırlarına bakıp imreneceğiz... Aslında Türkiye gibi bol bol bitkinin yetiştiği bir coğrafyada yaşıyor olmak güzellik için çeşitli bakım kürlerine de sahip olmamız anlamına geliyor. Gerek yeme alışkanlıklarımız gerekse nesiller boyu aktarılan bilgilerle cildimiz ve vücudumuz için eşsiz bakımlar uyguluyoruz. Bu da Batı'nın gözlerini üzerimize çevirmesini sağlıyor desek yanlış olmaz aslında.
O halde Türk kadınlarının antik zamanlardan modern zamanlara kadar ulaşmış güzellik ve bakım sırlarına biraz yakından bakalım...
ya resmini koydugunuz kadinlarin yarisindan cogu estetik mucizesi sen neden soz ediyosun
Zeytin yagi yerine aycicek yagi ve margarin tuketen,3 tarafi denizlerle cevrili ulkede 'buyuk balik sevmiyorum sadece hamsi tava' diyen,protein degil karbonhidrat bazli beslenmesinden b12 vitamini eksikligi bulunan kadinlarin ulkesinin guzellik sirri:bati topraklarinda uretilen kozmetik urunleri maalesef.Tum dunyada 'pilav/pilaf' denen yemege adini vermemize ragmen Turkiye'de beyaz pirinc ve bulgur disinda pirinc gormezken,Italya'da en mutevazi supermarkette bile en az '10' cesit pirinc ve yanlarinda qinoa,miglio gibi sac bakim urunlerinin ozunu olusturan besinleri ayni fiyata bulmak mumkun.Piyasada silikon,paraben gibi petrolden gelen urun bulmak zorlasti cunku yasa geregi her urunun icerigi yazmak zorunda ve tuketici bilincli oldugundan uretici de degisiyor,dogal urunler sudan ucuz artik.Badem,findik,soya vb.sutler normal sutlerin yaninda benzer fiyatlarla satiliyor ve glutin icermeyen urunler tabelalarla isaretli (colyak hastalari o urunleri vergiden dusebiliyor cunku).