Türkiye'de 5237 sayılı TCK'ya göre ötanaziyi uygulayan hekim tasarlayarak öldürmeden ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum ediliyor. Peki ötanazi nasıl yapılıyor ve hangi ülkelerde ötanaziye izin var?
Türkiye'de 5237 sayılı TCK'ya göre ötanaziyi uygulayan hekim tasarlayarak öldürmeden ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum ediliyor. Peki ötanazi nasıl yapılıyor ve hangi ülkelerde ötanaziye izin var?
Genellikle benzer bir durumu yaşamamış ya da çevresinde böyle bir durumda kalmamış insanlar kolayca yorum yapıyor ötanazi hakkında. İnançları özelinde karşı çıkanlar da var ancak hukuki zeminini tartışmaya açmamız şart.
Tanımı yaparak ilerleyelim.
Ötanazi, eldeki tıbbi verilere göre iyileşmesi mümkün olmayan, şiddetli acı ve ızdırap verici hastalığa yakalanmış bir kişinin tedavisinin durdurularak ölüme terk edilmesi ya da tıbbi yollarla öldürülmesi.
Böyle düşünüldüğü zaman korkunç bir şeymiş gibi görünmüyor, değil mi?
Ötanazinin az önce de anlattığımız iki yöntemi var. Bunlardan ilki, öldürücü maddenin doktor tarafından hastaya doğrudan verildiği aktif ötanazi. Diğeri, çok daha yaygın olarak talep edildiği biçimiyle makinelere bağlı yaşayan hastanın yaşam destek ünitesinden çekilmesi veya tedavinin kesilerek hastanın ölümünün beklendiği pasif ötanazi.
Düşünüldüğü gibi hasta huzurla bu dünyadan göçüyor mu yoksa uygulama hastaya acı veriyor mu? Yaşamadan asla bilemeyecek olsak da yapılan araştırmalar bize bir öngörü sunuyor.
Uygulama öncesinde hasta ölmek istediğini kesin bir dille ifade ediyor. Hasta detaylıca bilgilendiriliyor, ilaç içtikten sonra ne hissedeceği anlatılıyor.
Sonrasında hangi yöntem seçiliyorsa uygulanıyor, hasta bilincini kaybediyor ve hiçbir acı duymuyor.
Kişinin kendi iradesiyle karar verdiği durumlar bir yana, ötanazinin hastanın iradesi dışında gerçekleştirildiği birçok örnek var. Ailede yük görülen hasta ve yaşlı kişilerden kurtulma yolu olarak ötanaziyi gören 'korkunç' insanlar var.
Maalesef böyle insanlar var.
İradeye bağlı ötanazi bir yana, hastanın onayı olmadan yapılan ötanazi çok büyük bir sorumluluk demek. Karar vermesi, uygulaması, onaylaması... Her açıdan çok zor bir süreç.
Peki, hangi ülkelerde ötanaziye izin veriliyor?
Ötanazi, ilk olarak Hollanda'da yasallaştırılmıştı. Sonrasında Belçika, Hollanda, Lüksemburg, Kanada, Kolombiya, Avustralya, Yeni Zelanda ve İspanya da ötanaziye onay veren ülkelere katıldı.
Sizce ötanazi yasal olmalı mı?
Ötenazi bir haktır. Kişi acı içinde yaşamak yerine ölmeyi seçme hakkına sahiptir. Aksini söyleyenler uygulamak zorunda değildir seslerini kesmeleri yeterli olur.
Ötenaziye karşı değilim isteyen yapabilir. Aklıma takılan şu, doktorların yaşamaz dediği insanlar görüyoruz, benim çevremde en az 4 tane var bunlardan, ilki yeğenim ve ablamdır. Ablama doğum yaparsan senin ve çocuğun arasında seçim yapmak zorunda kalırız dediler, Sonra çocuğun Down sendromlu olduğunu.. Ama ablam inatla doğurdu, çocuk 16 yaşında ablamla da az önce konuştum. 2. si arkadaşımın babasına kanser teşhisi konuluyor ve çok ömrünün kalmadığı söyleniyor bir dünya doktora gidiliyor tabi haliyle, doktorlardan biri tedavisi mümkün değil diyor, baba 12 senedir ölmedi. 3. Dayım Miğdesini alan doktor iç organlarının da yarısını aldı ve ölür dedi adam 6 yıldır yaşıyor..
Hiçbir koşul aranmaksızın yetişkin olan herkesin ötenazi hakkına sahip olması gerekir. İnsanların doğmuş olduğu için zorla yaşatılması asıl etik olmayan durum. Hele ki dünyada böyle bir nüfus problemi varken. İnsanlar tıbbi olarak kontrollü acısız ölüm isteme hakkına sahip olmalı.