Tüm Dünyada Gişe Rekorları Kıran Joker'in Her Bir Sahnesine İlham Vermiş Filmler

Ekim ayının ilk günlerinde vizyonla buluşan dünya genelinde büyük bir beğeni toplamakla beraber gişe rekorlarına da damgasını vurmaya devam ediyor. Türüne adeta yeni bir soluk getiren film, bu soluğu biraz da hem yönetmen Todd Phillips'in hem de karaktere hayat veren Joaquin Phoenix'in ilham aldığı filmlere borçlu.

Tüm dünyada gişe rekorları kıran Joker'in her bir sahnesine ilham vermiş filmleri sizler için derledik.

The Man Who Laughs (1928)

Despot bir kral tarafından korkunç bir gülümsemenin verildiği ve sirklerde çalıştırılan Gwynplaine'in hikâyesine odaklanan The Man Who Laughs; Joker karakterinin yaratım süreci ve ölümcül palyaço gülümsemesinin temel esin kaynağı.

The King of Comedy (1982)

Joker'de Murray Franklin olan karşımıza çıkan Robert De Niro'nun filmografisindeki kimi filmlerin yine Joker'in en büyük ilham kaynaklarından olduğu aşikâr. 

Bunların başında ise Martin Scorsese'nin yönetmen koltuğunda oturduğu The King of Comedy geliyor. Filmde komedyen olma tutkusuyla yanıp tutuşan Rupert Pupkin'in kendi idolü Jerry Langford'la olan hikâyesi anlatılırken Joker'de karakterin idolü olan televizyon şovcusu olarak karşımıza De Niro'nun kendisi çıkıyor.

Batman (1989)

Kendinden önceki Jokerlerden izler taşıyan filmde, Jack Nicholson'ın Joker'inden de izler görüyoruz. Joker karakterinin beyaz perdeye taşınmasındaki ilk örneklerden biri olan Tim Burton'ın yönetmen koltuğuna oturduğu Batman filminde Nicholson'ın hayat verdiği karakter, Joaquin Phoenix'in Joker'ine oranla daha dışa dönük bir karakter olarak seyirci karşısına çıksa da bu iki yorumlamanın dans merakı ve stillerindeki yakınlık dikkat çekiyor.

Taxi Driver (1976)

Joker'e ilham kaynağı olan bir diğer Robert De Niro filmi ise hiç kuşkusuz Taxi Driver. 

Film boyunca ana karakterin anbean geçirdiği değişim ve seyirciyle karakterin arasına koyulan mesafe açısından benzer bir zemin üzerine kurulan her iki filmde de, karakterin yaşadığı değişim akabinde gelen paranoyalar ve şiddeti içine almaya başlayan yaşam döngüsünün ortaklığı ortaya çıkıyor.

The Master (2012)

Joker'de, film boyunca karşımıza çıkan izler arasında elbette Phoenix'in kendi kariyerinden karakterler de var. Paul Thomas Anderson'ın yönetmen koltuğunda oturduğu The Master'daki Freddie Quell ile başlayan ve Lynne Ramsay'nin You Were Never Really Here filmindeki Joe ile devam eden Phoenix'in psikolojik rahatsızlıkları olan ve hayatı şiddetle şekillenen erkek karakterleri halkasına eklenen yeni isim Joker oluyor. Arthur Fleck'in annesiyle ve dış dünyayla olan ilişkisinden şiddetle tanışmasına uzanan yolculuğu bilhassa Joe'dan büyük izler taşıyor.

Modern Times (1936)

Charlie Chaplin'in Modern Times'ı Joker'de en somut haliyle yer alıyor ve filmde Modern Times'in galasının gerçekleştiği bir sahne karşımıza çıkıyor ancak Joker'e yalnızca bu şekilde tezahür etmiyor bu klasik film. Modern Times filminde bir fabrika işçisi olan Tramp karakterinin değişen endüstriyel ve politik yaşamla mücadelesi ön plana çıkarken Arthur Fleck'in yaşadığı Gotham şehrinde yükselen politik buhran ve çıkmazlar, bu iki film arasındaki paralelliği ortaya çıkarıyor.

Henry: Portrait of a Serial Killer (1986)

Joker'de karşımıza çıkan bir karakterin, psikopat bir kötü karaktere dönüşümü ve doğurduğu şiddetin hangi boyuta ulaşabileceği teması elbette sinema tarihinde ilk kez işlenmiyor. Bu temayı en iyi şekilde işleyen ve sonraki psikopat karaktere ilham olan film ise John McNaughton'ın Henry: Portrait of a Serial Killer'ı.

I'm Still Here (2010)

Joaquin Phoenix'in kendi tarihinden olup da Joker'de yer bulan bir başka yapım ise I'm Still Here. Bilhassa filmde Joker'in Murray Franklin'in programına konuk olduğu sahneyle I'm Still Here'da Phoenix'in David Letterman'a katıldığı sahne büyük benzerlik taşıyor.

A Clockwork Orange (1971)

Şiddet ve kaosun önemli bir tema olduğu filmlerde, kült bir yapım olan A Clockwork Orange etkisi görmemek mümkün değil. Stanley Kubrick'in 1971 yapımlı bu filminde ana karakter Alex'in menfur dönüşümünün yol açtığı kaos, nihayetinde -Joker de dahil olmak üzere- her kötü karakterin meydana getirdiği şiddetin beslendiği kaynaklardan biri olarak karşımıza çıkıyor.

Dog Day Afternoon (1975)

Joker'in yarattığı kaos ve şiddetin Gotham halkı üzerindeki etkisiyle Tod Phillips'in bir başka göndermesi Dog Day Afternoon ortaya çıkıyor. 

Al Pacino'nun başrolünde yer aldığı filmde, kız arkadaşının ameliyat parası için banka soymaya kalkışan bir adamın halkın ihtiyacı olan kahramana dönüşmesi gibi tıpkı Joker de zenginden intikam isteyen Gotham halkının yeni 'kahramanı' haline geliyor.

Popüler İçerikler

Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
YORUMLAR
22.10.2019

batman killing joke yi atlamışsınız. ayrıca David Lynch filmleri Mulholland Çıkmazı ve Kayıp Otoban ( ne alaka dediğini duyar gibiyim)

22.10.2019

Filmin reklamini bu kadar bokunu cikartacak kadar yapan baska bir sosyal paylasim alani gormedim.yani biraz daha zorlarsaniz filmi onedio cekti diyecegim:D

22.10.2019

filmi onedio çekmedi mi?

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ