Sabah'tan Dilek Yaman Demir'in haberine göre50. Hükümet'te İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı görevinde bulunan Azimet Köylüoğlu, İzmir Foça'da tek başına yaşıyordu. Kendisine telefonla ulaşan bir kişi, kendisini Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Galip Öztürk olarak tanıttı ve Köylüoğlu'na parasının ve banka hesaplarının başkaları tarafından ele geçirilerek kullanıldığını öne sürdü.
İddiaya göre komiser numarası da yapan dolandırıcı, arkadaşlarına ait sözde polis kimliklerini göndererek inandırıcılığını arttırmaya çalıştı. Köylüoğlu'na hangi bankalarda, kaç hesabı olduğunu söyleyen dolandırıcı, başka hesapları olup olmadığını da sordu.
Asıl mesleği Yüksek İnşaat Mühendesi olan eski bakanın telefonundaki mobil bankacılık bilgilerini isteyen sözde 'devlet görevlileri', bankalardan çekilecek paraların seri numaralarının alınacağını, dolandırıcıların bu şekilde bulunacağını ve Köylüoğlu'nun zararının tamamının kamu tarafından karşılanacağını ileri sürdü.
Bu süre içerisinde bankalardaki paraları günlük şekilde havale yoluyla kendilerine gönderen dolandırıcılar, 20 gün boyunca Köylüoğlu'nu her saat başı arayarak 'Alo' diyerek telefonu kapatmasını söyledi.
20 gün boyunca her saati başı polisleri aradığını düşünen Köylüoğlu, 'Alo' diyerek telefonu kapattı. Evinin gözetlendiğini sanan eski bakan, camın ve perdeleri kapatıp dışarıdaki hayatıyla ilişkisini sonlandırdı. Dolandırıcılar bu sayede eski bakanın kendileri ile konuşurken sesinin duyulmasını engelledi.
Devlete yararlı olacağını düşünen Köylüoğlu, kendisine ne söylenirse yaptı. Dolandırıcılar bu olayda 10'a yakın telefon hattı kullandı. 20 günün sonunda yeniden arayan dolandırıcılar, bu kez Sarıyer İstinye'de bulunan bir lüks sitede oğlu üzerine kayıtlı yaklaşık 15 milyon lira değerindeki evini satması gerektiği söyledi.
Bunun için İzmir'den İstanbul'a gelen Köylüoğlu, Sarıyer Tapu Müdürlüğüne giderek üzerine kayıtlı gayrimenkulü dolandırıcılara devretmek istedi. Oğlundan aldığı vekalette sorun çıkınca satış gerçekleşemedi.
Dolandırıcılar tarafından hemen İzmir'e dönmesi tembihlenen Azimet Köylüoğlu, İzmir'e gitmeden önce İstanbul'da ikamet eden oğlunun yanına gidince dolandırıldığını anladı.
Eski bakan, olayla ilgili şikayetçi oldu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı olaya ilişkin çok yönlü soruşturma başlattı.
Geçen yıl böyle bir dolandırıcılık olayı bizim de başımıza geldi. Abimi aradılar garibim iki dakikada bembeyaz oldu olayı anlamaya çalışıyorum ulan bi baktım montunu giyiniyor arabanın anahtarını aldı tam çıkaçaktı dedim dur abi dur. Kim o telefondaki dedi emniyet müdürü banka hesaplarım terör örgütünün eline geçmiş falan. Dedim ver telefonu. alo dedim, alo dedi. Senin gibi emniyet müdürünün ta anasını götünden sikerim. bi güzel karşılıklı küfürleştik sonra bir daha da ulaşamadık amınoğluna.
"hangi bankalarda, kaç hesabı olduğunu söyleyen dolandırıcı" nerden biliyor? bu adamlarin e-devlete erisimi var demek ki. polis bunu bilmiyor mu sizce? icerden birileri bunlar, para buyuk olunca baslar da buyuk oluyor, koruyup kolluyor ;)
nedense bu aralar hep prof takımına takılıyor bu dolandırıcılar. Alayı zamanında çok okumaktan beyin sulanması geçiriyor sanırım ileri yaşlarda. Yoksa bu kadar aleni bir dolandırıcılığa kanmak inanılmaz.