1989 yılında Charles Vacanti tarafından gerçekleştirilen bir fare deneyi, tüm bilim dünyasının kaderini değiştirerek estetik cerrahinin geleceğine ışık yakmış. Gelin hep birlikte sizler için derlediğimiz bu içeriğimize göz atalım...
1989 yılında Charles Vacanti tarafından gerçekleştirilen bir fare deneyi, tüm bilim dünyasının kaderini değiştirerek estetik cerrahinin geleceğine ışık yakmış. Gelin hep birlikte sizler için derlediğimiz bu içeriğimize göz atalım...
Plastik cerrahi ve teknolojisi 20. yüzyılın sonlarına doğru çok gelişti, ancak insan kulağı, sahip olduğu kıkırdak nedeniyle insan vücudunun yeniden yapılandırılması en zor kısmı oldu. Kıkırdak oluşturulabilmesine rağmen, onu insan dokusundan yeniden yapmak çok zordu. Bu nedenle kaza geçiren birçok insan sonsuza kadar şekilsiz bir kulakla veya kulaksız yaşamak zorunda kalacaktı.
Aynı yıl, Charles Vacanti, doku uzmanı olan kardeşi Joseph Vacanti'nin yardımıyla biyolojik olarak parçalanabilen bir yapı iskele üzerinden küçük bir insan kıkırdağı parçası büyütmeyi başardı.
Ancak bu deney genetik mühendisliğini kapsamıyordu, deney, doku mühendisliği tarafından yürütülüyor ve genetikler ile oynanmıyordu.
Bunun nedeni, bu fare türünün maruz kaldığı işlemlerden dolayı onları tüysüz bırakan ve bağışıklık sistemini tam anlamıyla yok eden bir mutasyondu. Bu fareyi deney için özel ve uyumlu yapan şey bağışıklık sisteminin olmamasıydı.
Hücreler sağlıklı olduğu ve yeterince hızlı geliştiği sürece özellikle insan hücrelerine ihtiyaç yoktu. Sentetik kulak kıkırdağı, bir kez nakledildiğinde insan vücudu büyüdükçe daha da gelişecek olan 3 yaşındaki bir çocuğun kulağını çoğaltmak için yaratıldı.
İlk fotoğraflar paylaşıldığında birçok yanlış anlaşılmalara neden olduğuna rağmen bu deney, insanları tıp ve bilim dünyasının ümit verici olanaklarına tanıttı.