Evet insanlar birbirinden değişik alışkanlıklara sahipler ve ne olursa olsun kimseye önyargıyla yaklaşmamak lazım. Üstelik aşması zor engellerle karşı karşıya kaldığınızda her yolu deneyebilirsiniz, tıpkı Carrie gibi. Siz de benim gibi merak ediyorsunuz değil mi? Hadi detaylara birlikte göz atalım;
Kaynak: TLC
Kendisi idrar içme bağımlısı. Evet yanlış okumadınız!
Carrie'ye 3. evre Malign Melanom kanser teşhisi konmuş ve 16 lenf bezi alınmış. Kemoterapiyi reddeden Carrie, hastalığını öğrendikten 2 yıl sonra idrar terapisine başlamış.
Ona göre idrar içtiğinden beri kendisi daha enerjik biri olmuş. Eklemleri ve kasları da daha güçlenmiş.
Bugüne denk içtiği idrar miktarıysa 3.406 litre!
Yediği besinlerin idrarın tadını etkilediğini, mesela çok sevdiği kuşkonmazı sırf idrarının tadını bozduğundan artık yemediğini de ekliyor.
Çünkü dişlerini daha da parlattığına inanıyor.
Cildi nemlenip dokusu değişiyormuş.
Dediğine göre burundan idrar içmenin acısı başka hiçbir acıya benzemiyormuş.
Göz kabına bir miktar idrar koyduktan sonra gözüne dayıyor. Bu sırada gözünü açık tutuyor!
Çünkü Carrie idrar tedavisine başladığından beri tıbbi desteği de kesmiş durumda. Yani hem idrarın vücudunda yol açtığı hasarlar hem de kanserin ilerleyip ilerlemediği konusu tam bir muamma.
Bu durum zihinsel değişikliğe ve hastalığa kapı aralıyor...
Carrie tümüyle reddediyor tabii. İdrar terapisini bırakırsa öleceğine inanıyor.
Ne diyelim, umarız tüm sağlık sorunlarından kurtulur!
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Gelin, yorumlarda buluşalım!
Bu embesil fazla yaşamaz bilir leş gibi de idrar kokuyordur. birlikte yaşadığı insanlara acıdım
lesss gibi kokuyordur simdi bunun evi midem alt ust oldu🤢
Nereye kusuyoruz