“Geldi ve şekerinin düştüğünü söyledi. Çikolata önerdim. Daha sonra gözleri kararmaya ve etrafa bakmaya başladı. Ben de tabure verdim. Çikolata da verdim o esnada. Bayıldı ben de ambulansı aradım. Sinir krizi geçirdi diye düşündüm, yerde çırpınıyordu. Ambulans ekipleri geldi. Şekerinin düştüğünü söylediler. Baygın olduğu sırada 'Tuğçem, Tuğçem' diye sayıklıyordu. Kendine gelince ambulans ekipleri kimliğini istedi. Kayıt açmaları gerektiğini söyledi. Kimliğini vermedi ve sonra dışarı çıktı. Polisi arayıp, kimliğini istediğimiz için bizi şikayet edeceğini söyledi. Sonra da gitti. Telaşlıydı, etrafına bakıyordu. 45 dakika kadar sonra polisler geldi. Yakında bir cinayet olduğunu söylediler. Kamera kayıtlarına baktılar. Kayıtları izledikten sonra 'Bu katil, senin müşterindi' dediler. Ben o an çok şaşırdım. O an kendimi kötü hissettim. Ne yapacağımı bilemedim. İşaret parmağında tırnak izine benzeyen bir yara vardı. Ambulans ekiplerine poşeti gösterdim. Baktıkları zaman için fare zehrini gördüler. Sorduk, 'Evdeki fareler için kullanacağım. Evde fare çıktı' diye cevap verdi.”
Şerefsiz mahluk! gebereme ömür boyu acı içinde sürün