Organize suç örgütü lideri olmaktan hükümlü olan ve Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi’nde tedavi gören Çakıcı’ya süresiz sağlık kurulu raporu verilmesi önce başsavcının, ardından da raporu veren başhekim ve il sağlık müdürünün görevden alınmasına neden oldu. Raporda yer alan 'Yine de her şeyi Allah bilir' ifadesi ise tartışılmaya devam ediliyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ziyaretiyle gündeme gelen, Karar gazetesi yazarlarını ölümle tehdit eden Çakıcı için 22 Haziran’da hazırlanan sağlık raporunda ziyaretçi sınırının kaldırılması istenmişti.
Kırıkkale İl Sağlık Müdürü Feramiş Ender Güngüneş ve Yüksek İhtisas Hastanesi Başhekimi Tekin Akça ile 6 uzman doktorun imzaladığı süresiz sağlık kurulu raporunda Çakıcı’da 16 farklı türde hastalık olduğu, altısının ölümcül risk taşıdığı belirtilerek şöyle denildi:
'Akrabaları ve yakın arkadaşları ile haftanın 7 günü saat 09.00 ile 20.00 arasında hem sağlığı hem morali aynı zamanda helalleşme açısından bu zaman dilimleri arasında, istediği isimlerle, kişi, sayı adeti koymadan, kendisi için bu ziyaretler hastalıklarının kontrol edilebilmesi için ve morali açısından yeniden hayata bağlayabilir. Yine de her şeyi Allah bilir.”
Raporun devamında “Yine de her şeyi Allah bilir. Odasında her türlü açık görüş yapılabilir” cümlesinin yer alması ise Türk Tabipleri Birliği’ni (TTB) harekete geçirdi. Sağlık Bakanlığı’na bir yazı göndererek, bu raporun doğruluğunu sordu.
Yazıda şöyle denildi:
“Rapor tanı ve tedavi sürecine dair tıbbi bulgu içermediği gibi, raporun dili ve üslubu hekimlik ve sağlık ortamında bugüne kadar verilmekte olan rapor formatlarının hiçbiri ile uyum göstermemekte ‘usule ve fenne’ uygun düşmemektedir. Bu nedenle söz konusu belgenin ilgili hastanede gerçekten düzenlenip düzenlenmemiş olduğuna ve düzenlenmiş ise bunun Cumhuriyet başsavcılığına gönderilip gönderilmediğine bu hususta Bakanlığınız tarafından herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığına ilişkin açıklamanın ivedilikle bizimle ve kamuoyuyla paylaşılmasını talep ediyoruz.”
TTB Genel Sekreteri Bülent Nazım Yılmaz, raporu ilk gördüklerinde inanmadıklarını belirterek, Hürriyet’ten Meltem Özgenç'e şunları söyledi:
“Çünkü şimdiye kadar böyle bir şey görmedik, şaşkınız. Raporlarda hastanın tanıları, hastalığının derecesi tanımlanır ve başsavcılığa iletilir. Bu rapor böyle değil. Ancak yalanlama olmaması Cumhuriyet başsavcısının görevden alınması, başhekimin görevden alınması bu raporu doğrulamaktadır. Bu rapor dünya tıp tarihine geçer. Raporun durumu netleşince TTB, altında imzası bulunan hekimlerle ilgili olarak gerekli prosedürü uygulayacaktır.”
Valilik görevden almaların ardından vekaleten atama yaptı. Buna göre Güngüneş’in yerine Dr. Adem Yeni, Akça’nın yerine de başhekim yardımcısı Dr. İlhan Kuytak atandı.
Ulan olacak o kadar skeci gibi rapor.
Görevden alınmalarının sebebi akıl dışı açıklamaları veya yanlı tutumları değildir bence. öncesinde de kaç tane doktor rektör kamu çalışanı bürokrat vs buna benzer saçma sapan açıklamalarda bulunmuştu hangisi görevden alındı. Çakıcının Erdoğan ve B.yıldırımla ilgili söylemlerinden dolayı, çakıcı ya bu raporu veren müdür ve başhekimi görevden almışlardır. Peker gibi takılsaydı bunlar olmazdı. Haberi okuyunca olması gerekene aldanmayın.
Bence rapor şöyle olmalıydı: Pek kıymetli Cumhıriyet Başsavcım: Hastada hastalık açısından yok yok. 8 ayda olur, 1 yılda olur, her an her şeye hazır olmak lazım tabiki de.. Hastanın sağlığı ve helalleşmesi açısından şeettiydik. Ama bu rapordan sonra hasta uzun yıllar yaşayacak olursa, "hani lan ölmek üzereydi bu herif" demeyin diye: yine de Allah bilir. Şimdi biz af filan baskı yaptık bu adamı çıkaramadık. Sen bu raporu dikkate al. Yoksa o çok sevdiğin yarış atının kafası yorganın altından çıkmasın. Gözlerinden öperiz.