TTB'den GATA Hatırlatması ve Akıllardaki Soru: Askerin Gıda Güvenliğini Hangi Kurum Denetliyor?

Manisa'da son bir ayda askeri birliklerde yaşanan dört zehirlenme olayına ilişkin Türk Tabipleri Birliği'nden gelen açıklamada, askeri birliklerde ciddi bir gıda güvenliği sorunu yaşandığı vurgulandı. Askeri birliklerin gıda güvenliği konusunda denetimsiz kaldığına dikkat çeken TTB, geçmişte GATA tarafından verilen hizmetin hangi kurum tarafından yürütüldüğünün ya da bu hizmetin olup olmadığının belli olmadığını ifade etti ve ekledi: 'Bunun ötesinde, yemek hizmetinin dışarıdan alınmasıyla askeri birlikleri biyolojik ve kimyasal saldırılara açık hale getirmekte, bu nedenle de daha sıkı bir denetim gerekmektedir.'

TTB: "Manisa’daki salgın ciddi bir gıda güvenliği sorunudur!"

TTB Merkez Konseyi ve TTB Halk Sağlığı Kolu tarafından 19 Haziran 2017 tarihinde yapılan basın açıklamasında, Manisa’da yaşanan salgınların Türkiye’de tüm askeri birliklerin gıda kaynaklı salgın tehdidi altında olduğunu gösterdiği belirtildi. Bu salgınlar silsilesini ortaya çıkaran nedenlerin başında, askeri birliklerde halk sağlığı hizmetlerinin sahipsiz kalmasının geldiğine dikkat çekilen açıklamada, “Halk sağlığı hizmetlerinin olmadığı yerde her türlü bulaşıcı hastalık tehlikesi olduğunu bir kez daha vurguluyoruz” denildi. Açıklamada, halk sağlığı hizmetlerinin olmamasının aynı zamanda ortaya çıkacak bir bulaşıcı hastalık salgınının kontrol altına alınmasını da zorlaştıracağı uyarısında bulunuldu.

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

TTB basın açıklamasında, şu noktalara işaret etti 👇

'Manisa’daki askeri birliklerde 17 Haziran 2017’de ortaya çıkan besin zehirlenmesi, son üç haftada aynı yerde çıkan 4. büyük salgındır. Mayıs ayının son günlerinde ortaya çıkan ilk salgında, besin hazırlaması ile ilgili hatalar sonucunda hindi etinden kaynaklanan salmonella etkeninin salgından sorumlu olduğu belirtilmiştir. Ancak kısa süre içinde ardı ardına gelen salgın atakları ile olayın münferit olmadığı görülmüştür.

Gıda zehirlenmesine neden olan mikrobiyolojik etkenler ne olursa olsun, ortaya çıkan gerçek Manisa’daki askeri birliklerde ciddi bir gıda güvenliği sorunu olduğudur. Bu gıda güvenliği sorunu ile son üç haftada bir er yaşamını yitirmiş, yüzlercesi hastalanarak sağlık kuruluşlarına sevk edilmiştir. Kalan erlerin çoğu ise yaşadıkları endişe ile bisküvi vb paketlenmiş gıdalara yönelerek kötü beslenmeye itilmiştir.'

"GATA’nın ortadan kaldırılmasıyla gıda güvenliği hizmetinin hangi kurum tarafından yürütüldüğü ya da bu hizmetin olup olmadığı da belli değil"

'Askeri birliklere 'dışardan hizmet alma' yoluyla yemek temin edilmesinin ‘doğal’ sonucu, taşeron şirketin maliyeti en düşük olan dolayısıyla ucuz ve kalitesiz gıdalara yönelmesidir' denilen açıklama şöyle devam etti:

'Bu nedenle yemeklerin kalitesinin sürekli olarak denetiminin yapılması, yemekleri hazırlayan kişilerin sağlık kontrollerinin yapılması, hijyen eğitimlerinin yapılması, gıda hazırlanan ve sunulan mekanların hijyen açısından gözetim altında olması elzemdir. Ancak GATA’nın ortadan kaldırılmasıyla gıda güvenliği hizmetinin hangi kurum tarafından yürütüldüğü ya da bu hizmetin olup olmadığı da belli değildir. Bunun ötesinde, yemek hizmetinin dışarıdan alınmasıyla askeri birlikleri biyolojik ve kimyasal saldırılara açık hale getirmekte, bu nedenle de daha sıkı bir denetim gerekmektedir.'

TTB, askeri birliklerdeki salgınlar silsilesini ortaya çıkaran nedenlerin başında askeri birliklerde halk sağlığı hizmetlerinin sahipsiz kalması olduğunu ifade etti.

'Manisa’da yaşanan bu salgınlar, Türkiye’de tüm askeri birliklerin gıda kaynaklı salgın tehdidi altında olduğunu göstermektedir. Bu salgınlar silsilesini ortaya çıkaran nedenlerin başında, askeri birliklerde halk sağlığı hizmetlerinin sahipsiz kalması gelmektedir. Daha da önemlisi, halk sağlığı hizmetlerinin olmadığı yerde her türlü bulaşıcı hastalık tehlikesi olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Halk sağlığı hizmetlerinin olmaması aynı zamanda, ortaya çıkacak bir bulaşıcı hastalık salgınının kontrol altına alınmasını da zorlaştırmaktadır.'

Ayrıca binlerce askeri etkileyen bu durum karşısında kamuoyuna yeterli bilgi verilmediği, yapılan açıklamaların kamuoyunu ve binlerce asker ailesini tatmin eden açıklamalar olmadığı vurgulandı.

TTB bundan sonrasında böylesi olayların önüne geçilmesi için şu ise öneriler sıralandı 👇

Bir an önce gerekli araştırma ve denetimler yapılarak sorunun kaynağı saptanmalı, buna uygun önlemler alınmalıdır.
Askeri birliklerin halk sağlığı hizmetleri, çok özel ve önemli bir hizmet türüdür. Geçmiş deneyimlerden de yararlanarak, askeri birliklerde gerekli halk sağlığı hizmet yapılanması acilen oluşturulmalıdır.
Yüzlerce askerin toplu yaşam alanlarında, gıda güvenliğinin temel olduğu beslenme hizmetinin taşeron şirketler aracılığıyla verilmesine son verilmelidir.
Kamuoyunun yaşanan süreçle ilgili sağlıklı, doğru ve ilk ağızdan bilgi alma ihtiyacı karşılanmalıdır.

Askeri birliğe yemek temin eden Rota Yemek Firması’nın Manisa dışında Türkiye genelinde 11 büyük askeri birliğe daha yemek sağladığına da dikkat çekildi.

Öte yandan bugün Hürriyet'in manşetten duyurduğu habere göre Manisa’da yüzlerce askerin zehirlenmesinin ardından gündeme gelen Rota Yemekçilik dört yılda 70 kat büyüdü.

Hürriyet’ten Neşe Karanfil’in haberine göre askerlerin zehirlenmesinden sonra gözlerin çevrildiği Rota Yemekçilik, 2013 yılında Diyarbakır’da kuruldu. Aynı yıl Ova Toplu Yemek Üretim şirketiyle birleşerek 2014’te sermayesini 2 milyon liraya yükseltti.

21 Aralık 2015’te sermayesi 5 milyon liraya çıkan şirket, aynı yıl 10.9 milyon liralık yemek hazırlama ve dağıtım işi sözleşmesi imzaladı. 2016’da yapılan adres değişikliğinin ardından şirketin bu yılki sermayesi 7 milyon liraya çıktı.

5 Ekim 2015-31 Aralık 2016 tarihleri arasında Maliye Bakanlığı’nda yemek dağıtım işini aldığı belirtildi. Geçen yıl ekim ayında 15-20 kişinin yemekten zehirlendiği ve Maliye Bakanlığı’nın da aynı ay içinde sözleşmeyi feshedildiği kaydedildi. Habere göre şirket yetkilileri konunun yargıya taşındığını söyledi.

Kaynak: TTB ve Hürriyet
Fotoğraflar: DHA

YORUMLAR

ozok

20.06.2017

Doğaya düşmanlar,orduya düşmanlar,kadına çocuğa düşmanlar,dine düşmanlar,eğitime düşmanlar.nasıl bir tarikatsınız lan siz?düşmanı hiç dışarda aramayın.

deli-sabit

Askerin yemeği şaibeli, hileli ve yemeği yapan askeriyeden değil düşünün. Askeri hastaneler yok, askerler normal hastanelerde Allah'a emanet. Kim iyi niyetli kim kötü niyetli bilemezsin. Sadece asker yaralanmalarında uzmanlaşmış, bu konuda tecrübeli personelden oluşan askeri hastaneler kapatıldı çünkü. Zehirlenmelere tepki göstersen dayak yersin, soruşturma açılır. Asker ailesi olarak hakkını arasan fetocu olursun. Nasıl bir devre düştük, nasıl bu hale geldik ve neydik ne olduk böyle... Kahrımdan ölüyorum. Asker gözbebeğimizdi, ayak paspasımız oldu maalesef:((

BenYanki

Askerligini doguda yap sehit ol, askerligini batida yap gida zehirlenmesi ile sehit ol. Kimse bana vatani korumak falan demesin. Cogu ulkenin ordusu savasta bile bu hukumetin oldugu donemde bu kadar sehit vermemisken bile biz surekli sehit veriyoruz ve bu artik halkin gozunde normallesti sanki kendi evlatlari degilmis gibi. Surekli vatan sagolsun diyip duruyoruz. Kimse kusura bakmasin vatan falan sagolsun degil. Ulkeyi isgal icin saldiran bir guc olmadigi surece verilen sehitler tamamen anlamsiz. Hele kendi askerlerimiz kendi askerlerimizi oldurgu surece vatan falan sagolmasin.

TÜM YORUMLARI OKU (24)