Mitolojide güzelliğiyle ön planda olan Helen, Truva Savaşı'ndan sonra, ahlaki başarısızlığın bir simgesi hâline geldi. Helen'in hikayesi içeriğimizde...👇
Mitolojide güzelliğiyle ön planda olan Helen, Truva Savaşı'ndan sonra, ahlaki başarısızlığın bir simgesi hâline geldi. Helen'in hikayesi içeriğimizde...👇
Sparta kralı Menelaus'un karısıydı. Spartalı Helen'in Truva Prensi Paris tarafından kaçırılması ile Truva Savaşı başladı. Menelaus, Helen’i geri almak için Miken kralı kardeşi Agamemnon'u, büyük bir ordu kurup Truva kentini kuşatmaya ikna etti. Savaştaki Yunan zaferinin ardından Helen, Menelaus'la birlikte eve döndü. Ancak Helen, antik dünyada hor görülen bir figür, ahlaki başarısızlığın ve şehveti mantığın üzerine yerleştirmenin sonucundaki tehlikenin sembolü haline geldi. Helen'in zayıf konumuna rağmen, aynı zamanda ilahi bir formu da vardı.
Zeus, Leda'yı baştan çıkarmak için kuğu kılığına girdi. Helen, aşklarının sonucu olarak, Sparta'da bir yumurtadan doğdu. Leda'nın kocası Tyndareus'tu. Helen'in kardeşleri arasında kahraman ikizler Castor ve Pollux ile Miken kralı Kral Agamemnon'un gelecekteki eşi Clytemnestra vardı. Bir gün, Tyndareus tüm tanrılara kurban sunar, ancak Afrodit'i onurlandırmayı unutur. Tanrıça bu duruma çok öfkelendirir ve ardından kralın tüm kızlarının zina yaptıkları için rezil olacağını söyler.
Klasik dönemde, Theseus mükemmel Atinalıyı temsil etmeye başladı. Şehrine elinden geldiğince hizmet etmeye kararlı, adil ve demokrasinin savunucusuydu. Ariadne, Antiope ve Phaedra ile olan ilişkilerinin trajik sonlarına rağmen Theseus uygun bir eş bulmaktan henüz vazgeçmemişti. Bu sefer gözünü biraz daha yükseği dikti. Theseus, olağanüstü bir güzellliğe sahip Sparta prensesi, Zeus'un kızının peşine düştü. Böylece Theseus, Pirithous ile birlikte Helen'i 10 ya da 11 yaşındayken kaçırdı.
Bundan sonra, bir eş seçme sırası Pirithous'a geldi. O, yeraltı dünyası tanrıçası Persephone'yi seçti. Böylece iki arkadaş onu almak için Hades'e indiler. Ancak yeraltı dünyasının yüce tanrısı Hades, ziyaretçilerinin Persephone'yi ele geçirmek istediğini anlayınca Theseus'u hapse attı ve köpeği Cerberus'un Pirithous'u paramparça etmesine izin verdi. Theseus yeraltı dünyası hapishanesindeyken, Helen'in kardeşleri Castor ve Pollux, Aphidnae'yi işgal etti ve Helen'i kurtarıp, onu Sparta'ya geri getirdi.
Helen, her zaman kaçırılma tehdidiyle karşı karşıya olduğundan onun için bir talip arıyorlardı. Sahip olduğu ruhani güzellik nedeniyle Yunanistan'da en çok aranan ve arzulanan prensesti. Helen'in evlenme çağı geldiği haberi yayılınca bütün talipleri Sparta'ya akın etti. Kral talipler arasında seçim yapamadı.
Kurnaz ve sağduyulu zekasıyla biliniyordu ve Sisifos'un oğlu olduğu söyleniyordu. Odysseus, çok güzel bir kadının kendisine sadece bela ve sefalet getireceğini düşündüğü için Helen ile ilgilenmiyordu. Bunun yerine gözleri Helen'in kız kardeşi Penelope'deydi. Helen kadar çekici değildi ama çok daha akıllı ve zekiydi. Odysseus krala yaklaştı ve ona bir teklifte bulundu. Helen evleneceği kişiyi kendi seçmeliydi.
Helen, orada bulunan erkekleri dikkatle değerlendirirken Prens Menelaus'u gördü. O kadar çekici ve yakışıklıydı ki, dizleri titremeye başladı. Helen'in birçok talibi vardı ama Agamemnon'un kardeşi Sparta kralı Menelaus ile evlenecekti. Evlilik anlaşmasının bir parçası olarak, Tyndareus bir atı kurban etti ve tüm Yunan liderlerine Helen'i Menelaus'un meşru karısı olarak tanımaya ve kızını zarardan korumaya yemin ettirdi.
Helen'in babası Tyndareus, Achaean liderlerinden, Helen'i tekrar birinin kaçırması sonucunda birliklerini bir araya getirip Helen'i kurtarma sözünü aldı. Böylece Paris, Helen'i Truva'ya götürdüğünde, Agamemnon bu Achaean liderlerini bir araya topladı ve sözlerini yerine getirmelerini sağladı.
Ne Helenmiş be ! Dünya tarihi erkeklerin dürtüleri ve kadınların entrikalarıyla şekillenmiş hep. Testosteron ve Östrojenin karşı koyulamaz mücadelesi. Edım da ne çektiyse Eva yüzünden çekmedi mi zaten🤣🤣🤣