TRT'de Yayınlanan 'Bir Fikrin mi Var?' Yarışmasında Finale Çıkan (!) Proje: Organik Hoşaf

Ülkemizde hak edene, hakkının verilmesi konusunda, yani liyakatın yerine getirilmesi mevzunda ne denli büyük problemler olduğu hepimizin malumu.

Liyakat sisteminin ülkemizde sakat bir vaziyet içinde olduğunu muhtemelen bu satırları okuyan pek çok kişi birebir olarak yaşamıştır diye düşünüyorum.

Bazılarımız eğitim hayatında hak ettiklerini elde edemez, bazılarımız iş hayatlarında olmaları gereken yerlerin başkaları tarafından ilhak edildiğine şahit olur.

Bu bizim ülkemizde, Ortadoğu kültürünün hüküm sürdüğü yerlerde her daim böyle olmuştur ve muhtemelen olmaya da devam edecektir.

İlayda Şamilgil’i hatırlar mısınız mesela?

Hani şu hazırladığı fizik projesi ile TÜBİTAK’ın umursamadığı fakat sonrasında Polonya’da, 80 ülkenin binlerce projenin arasında birinci olan ve hatta sonrasında NASA’nın bir projesine seçilen kızımızı.

Daha fazla bilgi için:

Bir Gurur Daha: TÜBİTAK'ın Umursamadığı İlayda Şamilgil, NASA'nın Mars Projesine Seçildi!

Peki, ya Tuna Ilgın Kozak’ı hatırlar mısınız?

Hani şu TÜBİTAK’ın projesini beğenmediği, daha doğrusu kayda değer görmediği fakat buna rağmen projesine güvenen ve sonrasında diğer kurumlara başvuran ve ‘TOF/Uçuş Süresi ile Maden İçinde Konum Belirleme’ adlı projesi ile MEF Uluslararası Araştırma Projeleri Yarışması’nda Fizik dalında birincilik ödülü ve İnovasyon ödülünü kazanan lise öğrencimiz.

Daha fazla bilgi için:

Gurur mu Ayıp mı Siz Karar Verin: TÜBİTAK'ın Umursamadığı Proje 2 Ödül Birden Aldı!

Bu çocuklarımız gibi hakları ülkemizde iade edilmemiş pek çok başarılı değerimiz daha var lakin bu iki örnek ülkenin içler acısı halini göstermeye yeter diye düşünüyorum.

Anlayacağınız bu ülkede işler başka türlü ilerliyor. Zeka, başarı ve çalışkanlık arka planda iken birilerinin adamı olma yahut birilerinin adamı olmaya çalışma, bu yolda gerekli her türlü ‘yalakalığı’ reva görme ve belli başlı görüşlerin neferi olma gibi değerler çok daha önemli görülüyor.

Dediğim gibi bu yukarıda saydıklarım mutlaka sizin de maruz kaldığınız türden sorunlardır. Yok ben hiç yaşamadım diyorsanız, muhtemelen bu saydıklarımdan birisiniz demektir öyleyse…

Her neyse, asıl mevzumuza dönecek olursak eğer, TRT ekranlarında ülkemizde sayısının artması gereken türden bir program başladı: Bir Fikrin mi Var?

“Bir Fikrin mi Var?” adlı program, adından da anlaşılacağı üzere düşük bütçeli ve primitif projelerin yarıştığı ve jüri (!) olarak lanse edilen kişilerin de aralarından sözde en başarılı ve faydalı olanı seçecekleri bir tür yarışma.

Lakin dün gece yaşanan oylama, üstte de bahsettiğimiz yozlaşmışlığın ülkenin her yerine sirayet ettiğini kanıtlar nitelikte.

Geçtiğimiz günlerde yayınlanan programda finale çıkmak için yarışan 3 fikir vardı: Batmayan deniz gözlüğü, portatif fizik tedavi cihazı ve organik hoşaf.

Her fikrin sahibi projesini çıkıp kısa bir süre anlattıktan sonra da oylamaya geçildi.

Ve bilin bakalım hangi fikir jüriden en çok oyu alarak finale çıktı?

Akıl alır gibi değil ama finale çıkan 'fikir', organik hoşafın nasıl üretileceğini anlatan proje oldu.

Akıl alır gibi değil diyorum zira insanlığa sağlayacağı faydayı ve yapılacak AR-GE çalışmaları neticesinde elde edilecek son ürünü düşününce, portatif fizik tedavi projesinin finale kalmaması gerçek bir skandaldır.

Organik hoşaf projesinin destekçisi olan jüri üyeleri, projenin yeni bir milli içeceğin doğmasına vesile olacağını iddia ediyorlar.

Tek kelimeyle ‘absürt’ bir sonucun çıktığı bu programın, bundan sonra hangi milli ve organik projeleri seçeceğini merakla bekliyoruz…

Oylamayı şuradan izleyebilirsiniz...

Kamuoyundan gelen tepkiler üzerine, programın yapımcıları şu metni yayınladılar:

Popüler İçerikler

Dilan Polat Tahliye Olabilir! Avukatı Başvuru Yaptı, Dilan Polat Adli Tıp Kurumu’na Sevk Edilecek
Münevver Karabulut'u Vahşice Öldüren Cem Garipoğlu'nun İntiharının Öncesindeki Son Görüntüleri Ortaya Çıktı
Bahar Dizisinde Timur'un Her Şeyi Anladığı Sahnedeki Çekim Hatası Gündem Oldu!
YORUMLAR

Yoroşmo goroşomcolok ozorono bolom dogol. He değil bu da kafi değil mi. Girişim ve gelişim insanların yararına olmalıdır. Fizik tedavi için aylar sonrasına sıra alan ne kadar insan var biliyor musunuz siz. Portable fizik cihazı değil de hoşaf mı girişim. Ossuruktan teyyare selam söyle o yare. Şurada açık ve net bir yobazlık var ve bunu savunmak zorunda bir kesim. Asli görevleri bu çünkü...

11.08.2017

Şimdi sen kendince konuşuyorsun ezebere ama kullandığın kelimelerin anlamı bu yani. Organik hoşafın faydası yok demek oluyor senin dediğine bakarsak? Girişim nedir? -Girişimcilik, iktisadi mal veya hizmet üretimi için üretim faktörlerinin bir araya getirilerek, ekonomik fırsatların yeni değerlere dönüştürüldüğü organizasyonun oluşturulmasıdır.- konuyu abaratmaya gerek yok yani. Fizik tedavisi için ne kadar insanın sırada beklediğni elbette biliyoruz tek bilen sen değilsin, ama bizim ülkemizde tekerlekli sandalye alabilmek için insanların topladığı şişe kapaklarına ihtiyaç duyan insanlar sırada kuyrukken, böyle bir girişimin ne tür bir faydası olabilir ki alım gücü yoksa? Yobaz oldukları zaten ortada onu tartışan yok ama yorum yaparken tutulur bir tarafı olsun. Yaptığın yorum gibi taklit olmasın kendi fikirlerimizle eleştirelim. Mantık bazı çerçevesinde eğer zahmet olmazsa.

10.08.2017

Videoda kız konuşurken neden sesi Dombra ile bastırılmış? Açıklamada bilim değil girişimcilik yarışması demişler. Ve hoşaf zaten birinci seçilmemiş. Niye hoşaf birinci olmuş diğer projeleri elemiş yazıyorsunuz ? Niye bu algıcılık ?

10.08.2017

Sizi kıskanıyoruz o yüzden

Pasif Kullanıcı
07.08.2017

-Bir fikrin mi var ? +Hayır yok -Doğru yerdesin evlat

reziller

TÜM YORUMLARI OKU (220)