Çektikleri ilk filmlerden biri olan 'Trenin Gara Girişi' filmini gösterimle halka açmak isteyen bu iki kardeş, Paris'te 'Grand Cafe on the Noulevard des Capucines' adlı cafede sadece zenginlere özel gösterim açarak fiziksel olarak ilk adımı atmışlardır.
Bu ilk sinematograf, ayakları olan bir kutunun vizörü yardımı ile içine bakarak izlenmektedir. Gösterilen ilk filmin 'Tren'in Gara Girişi' olması sebebi ile, ilk film olarak kabul edilmiştir.
Fotoğrafların art arda dizilerek hızlı bir şekilde oynatılması ile de görüntü hareket ettirilmiştir ve günümüz sinemasında da hala bu teknik kullanılmaktadır.
Lumiêre kardeşler bunu 16 kare ile yapmıştır. Günümüzde ise sinema filmleri 24 kare'nin art arda birleşmesi sonucu oluşur. Televizyonda ise bu sayı 25'tir.