Örneğin tanıdığınız biri, yakınını bir kazada kaybettikten çok kısa bir süre sonra 10 yıl daha yaşlanmış gözükebilir...
Stres hormonu olarak bilinen kortizol, vücuttaki yaşlanma etkisini arttıran yangısal yanıtlara neden olur. Travmadan kaynaklanan depresyon, suçluluk vb. gibi psikolojik sonuçlar da eklendiğinde insan olduğundan yaşlı gözükür.
Çünkü stres insan vücudundaki kortizol seviyesini arttırır bu da yaşlanmayı hızlandırır. Bu süreç o kadar yoğundur ki küçük yaşlarında yüksek seviye strese maruz kalan çocuklar diğerlerine göre ergenlik dönemlerini erken yaşarlar.
Stres ve kortizol dışında kişisel bakım da buna etki eder. Travmatik bir doğum deneyimi olan bir kadın aylarca hastanede kalıp kendine bakamadığı için neredeyse 5 yıl daha yaşlı gözükebilir.
Yaşlanma ile ilgili diğer bir etken ise bunun belirli bir süreç olmamasıdır. İnsanın ne kadar iyi yaşlandığı büyük ölçüde yaşam tarzına bağlıdır.
Travmatik deneyimler insanların yaşam tarzlarında değişikliklere neden olur ve bu sürecin bir parçası olan kortizol kişinin bağışıklık sistemini bozar. Bu da kişinin çok daha hızlı yaşlanmasına neden olabilir.
Travmaya neden olan olaylar kişinin baş edebilme kabiliyetini kaybetmesine neden olur. Bu nedenle kişi daha kötü yemek yemeye başlar, daha az uyur, daha yavaş hareket eder. Yavaş hareket sonucu kişinin sevinci ve umudu tamamen kaybolur. Bu da hem fiziksel hem de mental olarak yaşlanmaya sebep olur.
Özetlemek gerekirse; travmatik olaylar insanlarda bulunan ve stres hormonu olarak bilinen kortizol salınımını arttırır. Bu nedenle kişide hem fiziksel hem de zihinsel yaşlanma diğer insanlardan daha hızlı ve yoğun bir şekilde gerçekleşir.