Travma her insan için farklı bir anlama sahiptir ve yaşanacak birçok olay sonucunda oluşabilir. Peki siz travma hakkında neler biliyorsunuz? Travma nedir sizler için araştırdık. Keyifli okumalar!
Travma her insan için farklı bir anlama sahiptir ve yaşanacak birçok olay sonucunda oluşabilir. Peki siz travma hakkında neler biliyorsunuz? Travma nedir sizler için araştırdık. Keyifli okumalar!
Travma, günlük yaşantımızda sıklıkla kullandığımız kelimelerden bir tanesidir. Ancak maalesef ki cümlelerimizin arasına girdiği kadar basit bir kavram değildir. Günlük yaşantıyı bozan, ani ve beklenmedik zamanlarda gelişen, kaygı, stres ve paniğe neden olan olaylar travmatik yaşantılar olarak isimlendirilebilir.
Örneğin bir trafik kazası, doğal afetler, taciz, şiddet gibi yaşantılar birer travma nedeni olabilirler.
Ancak hayat boyu yaşadığımız her korku, panik, stres gibi duygulara travma diyemeyiz. Savaşlar, patlamalar, depremler, yangınlar, işkenceye uğramak, taciz ya da tecavüze uğramak, kaza geçirmek ya da şiddete uğramak gibi olaylar travmaya neden olabilecek durumlardır.
Başka bir şekilde travmatik yaşantı gerçekleşmesi için;
Yaşantıya karşı tehdit algılama
Vücudun bütünlüğüne karşı tehdit algılama
Sevdiklerimize karşı tehdit algılama
İnanç sistemlerine karşı tehdit algılama
gibi durumların gerçekleşmesi gerekir.
İlk olarak etki aşaması bulunur ve bu aşamada kaygı ve korkular ön planda yer alır.
İkinci aşama ise kahramanlık aşamasıdır. Bu aşamada birçok kişi, travmaların sonuçları ya da kayıpları ile başa çıkmak için fiziksel ve zihinsel olarak çok çalışa eğiliminde olurlar.
Diğer aşama balayı aşamasıdır ve bu aşamada kişiler hayatta kaldıkları için gelen yardımlara minnet duyarlar.
Dördüncü aşama uyanış aşamasıdır. Bu aşamada kuruluşlar ya da görevliler yapması gerekenleri zamanında yapmadılarsa bu kişilere karşı öfke ve kin duygusu beslenebilir.
Son aşama ise yeniden yapılanma aşamasıdır. Kişiler zihinsel ve duygusal yeniden yapılanma sonucunda daha gerçekçi algılamalar yaşarlar. Karşılaşılan problemlere karşı kişisel çözümler bulabilmek için sorumluluk üstlenirler. Aynı zamanda son aşama psikoterapinin de en etkili olduğu aşamadır.
Travmaya yüklenen anlamlar, kişilerin geçmiş yaşantıları, stresle başa çıkabilme becerileri, aldıkları sosyal destek ve genetik yapıları kişilerin travmalara farklı tepkiler verebilmelerine neden olurlar. Aynı zamanda travmalar çeşitli psikiyatrik hastalıklara neden olabilirler.
Kişilerin travma anını istemeden yeniden hatırlaması, yaşadığı olay ile ilgili rüyalar görmesi, zaman zaman o olayı yeniden yaşıyor gibi hissetmesi, olayı hatırlatan durumlar ile karşılaştığında kendini kötü hissetmesi yeniden yaşama belirtileri arasında yer alır.
Bu durumda kişiler, yaşadıkları olayı hatırlatan yerlerden, durumlardan, konuşmalardan ve duygulardan uzak durmayı tercih ederler. Çünkü olayın hatırlanmasına neden olacak yerlere gitmek ya da konuşmalar yapmak kişilerin psikolojik ya da fiziksel olarak acı çekmelerine neden olabilir.
Bu grupta yer alan belirtiler arasında şunlar yer alır; kişilerin uykuya dalmada ya da uykuya devam etmede zorluklar yaşaması, çabuk sinirlenmek ve öfke patlamaları yaşamak, sürekli olarak tetikte hissetme, irkilme tepkileri verme, odaklanma problemleri yaşama.
Travma yaşayan çoğu birey en çok uyku problemleri yaşamaktan şikayet ederler. Bu problemler arasında uykuya dalmakta zorlanma ya da uyku sırasında aniden uyanma gibi durumlar yer alır.
Travma sonrası tedavi hem ilaç hem de psikolojik destek şeklinde olabilir. Travmalardan herkes aynı derecede etkilenmedikleri için yapılacak tedavi de kişilere göre değişiklik gösterebilir.
Birçok travma tedavi edilebilecek yapıdadır. Ancak bu sırada kişilerin tedaviye karşı gösterdikleri tavır da oldukça önemlidir. Tedaviden kaçmamak ise bu işin ilk adımıdır.
/ruhun iflas edişi. .