Olsen, bir anda çevresini saran “ışığı” hissettiğini aktardı:
“Bu ışık adeta somuttu, bana sarılıyordu. Acı yoktu, nefes alabiliyordum. Ruhum bedenimden ayrılmış gibiydi ama çok canlı hissediyordum.”
O sırada, hayatını kaybeden eşi de bu ışığın içinde belirdi. Ona, artık yanında kalamayacağını, hayatta kalan oğulları için geri dönmesi gerektiğini söyledi. Jeffrey, bu sözlerin ardından yaşama tutunmayı “seçti” ve gözlerini hastanede açtı.
Altı ay boyunca hastanede tedavi gören Olsen, toplamda 18 büyük ameliyat geçirdi. Bu operasyonlardan biri sonucunda sol bacağı da ampute edildi. Tüm bu acılara rağmen hayatta kaldı ve yaşadığı bu olağanüstü deneyimi yıllar sonra insanlarla paylaşmaya karar verdi.
Bugün Jeffrey Olsen, kaybının derin yaralarıyla yaşamaya devam ederken, ölümle yaşam arasındaki o ince çizgide gördüklerini “ışığın içinde hissettiği huzur” olarak tarif ediyor.
NORMAL ÖLÜYORSUN YANİ VE BEYİN SON ANA KADAR BİR TAKIM OYUNLAR OYNUYOR O ESNADA. SEROTONİN SALGILAMIŞ VE BU DA HALÜSİNASYON GÖRMESİNE NEDEN OLMUŞTUR
Sanki öbür tarafta deynecekçi var, gel babacım topla yavaş yaş gel, hoppp tam sol yap öne al park et.