Trabzonlu Bir Anadolu Çocuğunun İlkokul Seçmelerinden Lille'e Uzanan Hayat Hikayesi: Yusuf Yazıcı

Yusuf Yazıcı'nın ''helal olsun sana dedirten'' hayat hikayesi...

Trabzon'un Boztepe Mahallesi'nde yaşayan Sebahat-İsmail Yazıcı çiftinin 3 erkek çocuğundan biri olan Yusuf Yazıcı, futbol oynamaya daha önce Trabzonspor altyapısında forma giyen ağabeyi Cihan Yazıcı'nın yönlendirmesiyle başlamış.

İlkokuldayken Trabzonspor'un oyuncu seçmelerine katılan Yusuf, maçın başlama düdüğüyle santradan kaleye herkesi çalımlayarak giderek golünü atmış.

20 saniyede gelen golün ardından dönemin altyapı antrenörü Salih Tekke tarafından başarılı bulunup oyundan alınmasına karşın seçilemediğini zanneden ve bunun üzerine ağlamaya başlayan Yusuf Yazıcı, bordo-mavili kulübe ilk adımını ise böylelikle atmış.

Trabzonspor altyapısında yetişen Yusuf Yazıcı, 2015 yılında düzenlenen Okul Sporları Dünya Futbol Şampiyonası'nda mücadele eden Trabzon Erdoğdu Anadolu Lisesi takımının da kaptanlığını üstlenmişti.

Turnuvadaki performansıyla ilgiyi üzerine çeken Yazıcı, lisesinin finalde Brezilya temsilcisini 2-1 yenmesi sonucu kariyerindeki ilk kupasını kazanmış oldu.

Trabzonspor'da A takımda 2015-2016 sezonunda forma giymeye başlayan Yusuf Yazıcı, küçük yaşlardan itibaren hem Milli Takımın hem de Trabzonspor'un tüm yaş kategorilerinde forma giydi.

Yusuf Yazıcı, A Milli Takım'da ise ilk kez 2018 Dünya Kupası elemelerinde Türkiye'nin, Kosova'yı 4-1 yendiği maçın ikinci yarısında forma şansı buldu.

Gösterdiği performansla Avrupa'nın büyük kulüplerinin dikkatini çeken Yusuf, tercihini Avrupa'ya futbolcu üretmekte bir marka olan Lille'den yana yaptı.

Lille'deki ilk sezonunda 25 maçta görev yapmışken ve her şey iyi gidiyorken 21 Aralık 2019'daki Monaco maçında ise çapraz bağlarını yırtarak, sezonu kapattı. Bu olay hayatındaki dönüm noktalarından biri oldu Yusuf'un.

Bilenler bilir böyle ağır bir sakatlıktan sonra futbolcu için sahalara dönmek çok zor olur. 128 hastanede yattıktan sonra Yusuf'un dönüşünün muhteşem olması ise kesinlikle tesadüf değil. Nedenlerine geçelim:

Yusuf, sakatlandıktan sonra bu sakatlık için gidilebilecek en iyi doktora gidiyor. Roma'da Prof. Mariani'ye tedavi olan Yusuf burada 2 ay kalıyor.

Sonrasında ise Antalya Belek'te Dr. Ali Erdoğan ile sahada bire bir antrenmanlar yapıyorlar.

Ve Avrupa'nın en iyisi olan Belçikalı Martin's Red ekibiyle çalışmaya başlıyor Yusuf.

Geçtiğimiz günlerde böyle bir açıklama yapmıştı Yusuf. Bu ekiple çalışmaya başladıktan sonra uyku koçunun yanı sıra; dar alan koçu, vuruş koçu hatta sakatlanmama koçu bile var Yusuf'un.

Bu kadar bilinçli hareket edince de başarı kaçınılmaz oluyor tabii. Yusuf mevcut sezona harika bir giriş yaptı.

Şu ana kadar 12 maçta 7 gol 1 asisti var. Bu 7 golün 6'sını UEFA Avrupa Ligi'nin 2 maçında 2 hat-trick yaparak attı Yusuf.

Evet bunu daha önce başarabilen olmamıştı! Hat-trick yaptığı Milan'a karşı ise en son bunu başarabilen oyuncu Brezilya efsanesi Rivaldo'ydu.

Futboldaki başarılarının devam edeceğine eminiz. Böyle bilinçli ve akıllı biri olarak gelecek nesillere örnek olduğun için teşekkürler Yusuf Yazıcı!

Yolun hep açık olsun Yusuf Yazıcı. 👏🏼👏🏼👏🏼

Popüler İçerikler

Türkiye'de 9.05'te Hayat Durdu! Atatürk'e Saygı Duruşu!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Karşıtlarına Mesaj Yolladı: "10 Yıl Daha Yaşasa Bambaşka Olurdu"
18 Yaşındaki Şampiyon Balerin Eylül Sıla Ilgaz, Aile Evindeki Odasında Ölü Bulundu
YORUMLAR
10.11.2020

İnşAllah medyanın haddinden fazla şişirip taraftarın pohpohlamasından etkilenmez..

10.11.2020

Trabzondayken balon gibi görünüyordu ama Lille de gerçekten kendini geliştirdi.Tebrikler inşallah bu disiplinle devam ederse mutlaka Avrupanın hatırı sayılı bir klübünde oynar.

10.11.2020

Ülkemde çok iyi sporcular var. Ama kimisi siyasi akrabalıkları olanlara kurban gidiyor, kimi "arkadaşının oğlunu oynatan" hocalara, kimisi de "daha olmadan" göklere çıkaran medyaya.Yusuf, ilk Lille antremanına çıktığında hocası" Yusuf hazır değil, zayıf, çok çalışarak güçlenmesi lazım" dediğinde aslında Trabzon kampından sonra Lille gittiğini göz ardı etmememiz lazımdı. Yani bizim kamp dönemimizin ne kadar yavan geçtiğinin göstergesiydi.Bizdeki herhangi bir topçu, yeteneği varsa,Hollanda'da,Belçika'da,Fransa'da 3 gömlek atlar.

10.11.2020

Çünkü orada disiplin var, tempo var, nasıl çalıştırılacağını bilen adamlar var.Torpil var mıdır?Bilemem ama daha çok şans olduğu gerçek.Zaten biz bu farkı yıllardan bu yana "dev kulüplerimiz(!)in" Avrupa arenasında yediği tokatlardan anlamalıydık. Fakat kulüp başkanları ve yöneticileri her defasında "Avrupa da söz sahibi kulüp olma" hedefi ile "annemizin liginde" taraftarları birbirine kışkırtarak zaman geçirmekteler.Salalım artık şu yabancı sınırını vs de, çocuklarımız daha çok gururlandırsın bizi.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ