Toprağın Altında Bir Medeniyet Yatıyor: Mutlaka Görülmesi Gereken Büyüleyici Yeraltı Yapılarını İnceliyoruz

Çoğu zaman insanların sığınmak için yaptığı yer altı yapıları günümüzde birer mimari harika olarak herkesin ilgisini çekiyor. Ayrıca bu yapılar ayrıntıları ile hepimizi hayrete düşürmeye devam ediyor. Siz de geçmişten günümüze yeni kapılar açan yer altı şehirlerini merak ediyorsanız hazırladığımız listeye mutlaka göz atmalısınız.

1. Derinkuyu, Kapadokya

Kapadokya'da bulunan Derinkuyu, dünyanın en önemli 4 yer altı şehri arasında bulunuyor. İç içe geçmiş bir sürü mağaraya ev sahipliği yapan Kapadokya’da en önemli yer altı şehri Derinkuyu. Toplam 12 kattan oluştuğu tahmin edilen kentin 8 katı ziyarete açık. Tarihi Asurlular’a kadar uzanan şehirde 50 bine yakın kişinin yaşadığı düşünülüyor. Bulgulara göre Roma’nın zulmünden kaçan Hrıstiyan halk, bölgenin jeolojik yapısını avantaja çevirerek dışarıdan görülmeyen bir kent inşa etti. Derinkuyu'nun içinde ahır, mutfak, kilise, okullar, yağ depoları mevcuttu. Ayrıca saldırı riskine karşı her girişte tek yönlü kapatılan büyük yuvarlak taş kapılar bulunuyordu.

Siz de tarihin gerçek anlamda daracık dehlizlerinde bir gezinti için Derinkuyu'yu ziyaret listenize mutlaka eklemelisiniz. Ancak bir uyarı: Dar ve alçak bir yapı olduğu için nefes darlığı ya da kalp sorunu yaşayanların ziyaret etmesi pek önerilmiyor. Müze Nisan – Ekim aylarında 08:00 – 19:00, Ekim – Nisan aylarında 08:00 – 17:00 arasında ziyaret edilebilir.

2. Moskova Metrosu, Rusya

Dünyanın en çok yolcu taşıyan metrosu olarak bilinen Moskova Metrosu, diğer yer altı şehirlerine benzemiyor olsa da en az onlar kadar etkileyici bir yapı. Dünyanın en güzel metrosu olarak kabul ediliyor. Stalin tarafından 1931 yılında inşa edilen yapının iç mimari ve dekorasyonu, onu dünyanın en dikkat ve en güzel metrosu olarak ün sahibi yapmış. Metronun 182 durağının her biri sanat harikası olarak nitelendiriliyor. Yüksek tavanları, sütunları, mermer işlemeleri ile ziyaretçilerine müze geziyormuş izlenimi veriyor. Eğer sizin de yolunuz Moskova’ya düşerse metro istasyonlarından herhangi birini ziyaret etmeyi unutmayın!

3. Petra, Ürdün

Petra, 6. yüzyılda Hor Dağı oyularak inşa edildi. Nebatiler’e ev sahipliği yapan kent, Roma İmparatorluğu işgaline kadar başkent olarak kullanılmış sonrasında da unutulmaya yüz tutmuş. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde bulunan Petra'nın tiyatro, tapınak, ev gibi yapılara sahip olduğu biliniyor. Kireç taşı oyularak inşa edilen yapının yapılış nedeni araştırmacılar tarafından hiçbir zaman bulunamamış. Yapı 100 kilometrelik bir alanı kaplıyor. Kent her dönemde ziyaret edilebilir ancak yaz aylarında kavurucu sıcaklar olduğunu unutmamalısınız! Eğer Petra’yı ziyaret etmek isterseniz haftada iki gün düzenlenen Petra by Night etkinliğine de göz atmanızı tavsiye ederiz.

4. Wieliczka, Polonya

Krakow’da bulunan ve 13. yüzyılda inşa edilen eski tuz madeni Wieliczka, yerin 300 kilometre altına kadar uzanıyor. 1996 yılından beri müze olarak kullanılan maden tamamen elle oyularak bugünkü haline ulaştı. İçerisinde tuzdan yapılmış heykeller, Da Vinci’nin son akşam yemeğinin bir kopyası, bir katedral ve madencilik tarihini anlatan başka bir müze daha bulunuyor. Tuz Katedrali, olarak da bilinen müze UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Müze haftanın her günü 08:00 – 17:00 saatleri arasında ziyarete açık.

5. Orvieto, İtalya

İtalya’nın kasabalarından biri olan Orvieto, doğanın içinde olması nedeniyle çok sayıda ziyaretçi çekiyor. Başarılı mimarisi ve şarapları ile ön plana çıkan kasabanın bir diğer güzelliği de yer altı yapıları. Volkanik kayalara oyularak yapılmış kasaba başlangıçta kuyu ve sarnıç olarak inşa ediliyor. Yıllar içerisinde eklenen yapılar ile bugünkü haline ulaşıyor. 2. Dünya Savaşı sırasında önemli sığınaklardan biri olarak kullanılan kasaba güzelliği ile ziyaretçilerini büyülüyor. Doğa ile iç içe geçmiş bu bölgeyi gezi listenize eklemelisiniz!

6. Naours, Fransa

Tarihi MS 3. yüzyıla kadar dayanan yer altı şehri, 2 kilometre uzunluğundaki tünellerden ve insanların inşa ettiği 300’ü aşkın odadan oluşuyor. Önce maden ocağı olarak kullanılan şehir, Orta Çağ savaşları sırasında bir sığınma alanına dönüştürülüyor. Yerden 100 metre aşağıda bulunan şehrin içinde fırın, ahır, kuyu gibi yerler bulunuyor.

7. Yerebatan Sarnıcı, Türkiye

Yerebatan Sarnıcı, Bizans İmparatoru I. Justinianus (527 - 565) emri ile yaptırıldı. 100.000 ton su depolama kapasitesi olan sarnıç, devasa bir alanı kaplıyor. 52 basamaklı taş bir merdivenden ulaşarak zemine inebiliyorsunuz. 9 metre yüksekliğinde 336 sütuna ev sahipliği yapan sarnıç sizi adeta bir müze gibi karşılıyor. Roma döneminde yapılmış olan 2 adet Medusa Başı heykeli ise sarnıcın en önemli parçaları olma özelliği taşıyor. Şu an restore edilen yapıyı bir süre ziyaret edebilmeniz mümkün değil. Ancak Şerefiye Sarnıcı’nda yapılan 360 derecelik projeksiyon gösterisi ile sarnıcı görebilmeniz mümkün. Eğer yolunuz kısa süreliğine İstanbul'a düştüyse bu fırsatı kaçırmamalısınız!

Kayak ve Snowboard Tutkunlarının Müdavimi Olacağı Avrupa'nın En İyi Kış Tatili Rotaları
Hayran Kalmamak Elde Değil: Berrak Sularıyla Sizi Hayrete Düşürecek 10 Harika Bölge
Sıra Dışı Yerleri Sevenler Buraya: Dünyadaki Saklı Kalmış Cennetten Köşeler
Yükseklik Korkusu Olanlar Uzak Dursun: Çin'deki Huashan Dağı'nda Heyecanlı Gezi Yapıyoruz
Sıradanlıktan Sıkılanlar İçin Alternatif Rotalar: Türkiye'nin Az Bilinen En Güzel Köyleri

Popüler İçerikler

ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
YORUMLAR
05.02.2022

Kapadokya'ya iki kez gittim.Yeraltı şehirlerinin birkaçını gezdim ve gerçekten çok güzelllerdi.Sadece Derinkuyu'yu gezerken herhangi bir sağlık problemim olmamasına rağmen aşağılara indikçe öksürmeye başlamıştım ve bitirememistim ama yinede görülmeye değerdi.Ayrıca giriş ücretleri resmen soygun Kapadokya'da.Keşke bu duruma bir el atılsa.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ