Toplum içindeki bireylerin hareketini anlamlandırmamızı sağlayan bir psikolojik fenomeni detaylandırmadan önce, hakkında birçok araştırma ve deney yapılan, üzerine onlarca makale yazılan bir cinayetten bahsetmemiz gerekiyor.
Toplum içindeki bireylerin hareketini anlamlandırmamızı sağlayan bir psikolojik fenomeni detaylandırmadan önce, hakkında birçok araştırma ve deney yapılan, üzerine onlarca makale yazılan bir cinayetten bahsetmemiz gerekiyor.
Catherine Susan 'Kitty' Genovese (28), 13 Mart 1964 tarihinde, saat sabah 02.30'da çalıştığı yerden çıkıp arabasıyla evine gidiyor. New York City'de bulunan Hoover Caddesi'nde ilerlerken, arabasını park etmiş bir şekilde bekleyen Winston Moseley tarafından fark ediliyor ve takip edilmeye başlanıyor.
Genovese, saat 03.15'te oturduğu apartmana varıyor ve arabasını park ediyor. Bu sırada otobüs durağında bekleyen Moseley, arabadan bir avcı bıçağıyla birlikte iniyor. Genovese, evine ulaşmasına yaklaşık 30 metre kala, arkasından avcı bıçağıyla onu takip eden yabancıyı fark ediyor ve korkup kaçmaya başlıyor. Moseley genç kadını yakalıyor ve sırtından iki kere bıçaklıyor.
Komşulardan biri olan Robert Mozer, pencereden çıkıp 'Kızı yalnız bırak!' diye bağırıyor ve sesi duyan saldırgan, kadını bırakıp uzaklaşıyor. Genovese ağır yaralı halde yerinden doğrulup apartmanın girişine doğru ilerliyor.
Görgü tanıkları Moseley'in arabaya binip uzaklaştığını, 10 dakika geçtikten sonra olay mahalline geri döndüğünü, arabadan çıkarken yüzünü kapatmak için geniş kenarlı bir şapka taktığını söylüyor.
Son bıçak darbelerinde bulunuyor. Genovese can çekişirken saldırgan ona tecavüz ediyor ve bir miktar parasını çalıp uzaklaşıyor. Saldırı yaklaşık yarım saat sürüyor ve Kitty Genovese olay yerinde hayatını kaybediyor. Talihsiz kadın daha sonrasında Connecticut'taki aile mezarlığına gömülüyor.
Winston Moseley, olaydan 6 gün sonra bir ev soygunu sırasında yakalanıyor. Tutuklama esnasında işlediği cinayeti kabul ediyor. Moseley, kadınları öldürme sebebini de şöyle açıklıyor: ''Kadınları öldürmeyi tercih ediyorum çünkü onları öldürmek daha kolay ve pek direnmiyorlar.''
Moseley sabah 2'de uyuyan eşini evde bıraktığını ve arabaya binip bir kurban aradığını söylüyor. Cinayetin yanı sıra 2 kadına bulunduğu cinsel saldırılardan ve 30 ile 40 arasında soygundan yargılanıyor. Yapılan psikiyatrik incelemelerde, katilin nekrofili olduğuna dair bilgiler elde ediliyor.
Moseley, şartlı tahliye kararlarının hiçbirisinden yaralanamadı ve 28 Mart 2016 tarihinde 81 yaşındayken hapishanede doğal koşullarla öldü.
Başlarda Genovese cinayeti basında yeteri kadar ilgi görmedi. Daha sonrasında yapılan araştırmalarda, komşulardan bir tanesi polisi aramamasının sebebini ''Olaya dahil olmak istemedim.'' sözüyle açıklaması üzerine basın, odağını, olayı görüp tepki vermeyen ya da yeteri kadar etkin olmayan 38 kişi üzerine çevirdi.
Bu cinayet, New York gibi metropolitan şehirlerde, toplumun olaylara karşı duyarlılığını yitirmesiyle, Amerikan halkının toplumsal olaylara karşı giderek kayıtsızlaşmasıyla bağdaştırıldı.
Örneğin bahsi geçen 38 kişinin aslında sayılandan çok daha az olduğu, bu rakamın abartıldığı öne sürüldü. Komşuların olayın bir cinayet vakası olduğunu anlamadıklarını, büyük bir kısmının bunun bir sarhoş kavgası olduğunu ya da birbirleriyle kavga eden iki sevgilinin gürültüsü olduğunu düşündüklerini söylediler.
Öne sürülen diğer iddialara göre polisi aramadıkları yanlış bir bilgiydi. Olay sırasında durumu fark eden komşular polisi aramışlardı. Ve iddia edilenin aksine Kitty Genovese ambulans gelmeden önce değil, ambulansla taşınırken hastane yolunda ölmüştü. Hatta bir komşunun cesur davranıp katilin gidip gitmediğinden emin olmadığı halde Kitty Genovese'nin yanına indiği söylendi.
Gazetelerde 'olaya seyirci kalmakla yetinen 38 kişi', 'yardım çığlığını duymazlıktan gelen 38 kişi' manşetleri atıldı. Olayın yönünün topluma çevrilmesi ile birlikte psikologlar ve sosyologlar birlikte çalışarak 38 görgü tanığının davranış sebeplerini irdelemeye başladılar.
Bu psikolojik fenomene göre, toplumda yardıma ihtiyacı olan insanlara tepki verme süremiz, grup içindeki birey sayısı arttıkça artıyor.
Gruptaki insan sayısı arttıkça yardımda bulunan insan sayısı azalıyor. Bu fenomen 'bystander etkisi' yani 'seyirci etkisi' olarak da biliniyor.
John Darley bir deney grubu oluşturuyor ve bu insanların yardıma muhtaç olan insanlara (solunum desteğine ihtiyaç duyan ya da uyuşturucu komasında olanlar) nasıl tepki verdikleri ölçülüyor. Deneyde
%85 yalnızken
%62 iki kişiyken
%31 dört kişiyken tepki veriyor.
Yapılan deneyler sonucunda gruptaki kişi sayısı arttıkça tepkisiz kalan insan sayısının arttığı görülüyor.