Kim olduğunuz ya da ne işle uğraştığınız, toplumdaki statünüz hiç ama hiç önemli değil. Bu kurallara uymak zo-run-da-sı-nız.
Kim olduğunuz ya da ne işle uğraştığınız, toplumdaki statünüz hiç ama hiç önemli değil. Bu kurallara uymak zo-run-da-sı-nız.
Sorumluluk her zaman son kullanandadır.
Onlar ne kadar mutlu büyürse dünya da o kadar iyi bir yer olacak.
Böylece onun güçsüz olduğunu yahut sizin yardımınıza ihtiyacı olduğunu ima etmemiş olur, onu daha mutlu edersiniz.
Sohbetinize ara vermeniz acelesi olan insanlar için geçiş aralığı yaratacaktır.
Alman hesabı burada işlemez.
Özel konuşacağınızı düşünerek rahat davranabilir ve bu tamamen sizin sorumluluğunuzda.
Şayet telefonu veren kişiyseniz bir tavsiye, kişiye fotoğrafı yakınlaştırıp verdiğinizde kazara sağa kaydırma ihtimalini de ortadan kaldırıyorsunuz.
Hele ki profesyonel bir yazışmaysa itibarınızı sıfıra indirme riski bile var bu hatanın.
Bu, o kişiye 'Senden daha önemli işlerim var, her an o işlere kayabilirim' imajı verir.
Farkında olmadan büyük bir pot kırabilirsiniz ve bu riski aldığınıza hiçbir zaman değmez.
Ben çantamı hiçbir zaman erkek arkadaşıma vermedim ama poşetlerimi genelde benden alır, hiç öyle güçsüzlük iması olarak düşünmedim. Bence bazı şeyleri çok abartıyoruz :)
erkekler genelde yanlarında çanta taşımadıkları için yorulursam rica ederim ya da aynı şekilde ben de yanımdaki erkek arkadaşımın çantasını taşırım bu kimseyi aciz gösterecek bir davranış değil. Ayrıca çağırdı diye kimse kimsenin hesabını ödemek zorunda da değil kimin ödeme gücü varsa öder. Telefonu da ortaya koyarım her zaman çünkü acil kötü durum olabilir duymayabilirim veya cebimden düşebilir veya şarjı bitebilir. Bazıları güzeldi fakat editör önyargılı yazmış ve erkeklere karşı (-)hafif cinsiyetçilik hissettim. Bence gerek yok :)
Demeyim diyorum lakin hangi erkek seve seve kadın çantası taşır. Zaten kadınlar da çanta taşıtma meraklısı değil. Lavaboya tuvalete giderken verirler, biz de tutarız. Hemen kendini güçsüz hissederler diye laflar falan...