Toplumların Yönetilmesi ve Ekonomide Yapay Zeka Etkisi

Belki de uzun zamandır gündemden düşmeyen ve her kesimin ilgisini çeken bir konu yapay zeka. Her ne kadar korku senaryolarıyla ön plana çıksa da biz faydalarını ve getirdiği fırsatları anlatmaya devam edeceğiz.

Birçok alanda kullanılmaya başlayan ve neredeyse çoğu mesleğe entegre edilen yapay zeka insanların iş yükünü azaltmaya başladı bile. Tek başına birden fazla insanın yapabileceği işleri yüklenen ve riskleri en aza indirgeyerek çözüm üreten yapay zekanın, toplumların yönetilmesine ve ekonomiye olan etkisinden söz etmek istiyorum.

Yapay zeka başkanlık yapabilir mi?

Devletleşme henüz başlamadan toplulukların boy ve kabileler halinde yönetildiği dönemlerde bir yönetenin var olması çok doğaldı. Sayıları belki 100’ü geçmeyen bu toplulukların birebir seçtikleri yöneticiler ile karar almak ya da yönetmek çok zor olmasa gerekti. Ancak günümüzde milyonları aşan toplulukların tek bir elden yönetilmesi ne kadar doğru, tartışılması gereken bir konu.

Alınan kararların, yapılan işlerin sonuçlarında ortaya çıkan riskler ve tehlikeler bize bu konuda eksik kaldığımızı gösteriyor. Hizmet ve işçilik gibi konularda geri bildirimlere göz atarsak kalite ve memnuniyet puanlamasının ne derece olumlu ya da olumsuz olduğunu somut bir şekilde görebiliriz.

Peki yapay zeka bu konunun neresinde yer almalı? Hepimiz sık sık yapay zekanın yönetici asistanlığı, yönetim kurulu üyesi olabileceğini ya da bir hava alanında operasyon müdürü olabileceğini dile getirdik.

İnsanoğlu canlılar içindeki en zeki varlık. Henüz kendi potansiyelini keşfedebilmiş değilken her geçen gün edindiğimiz yeni bilgilerle insanlık hakkında öğrenmeye devam ediyoruz. Edindiğimiz bilgiler doğrultusunda keşiflere, ilerlemeye devam ederken belki de insanlık tarihinin en gelişmiş çağını yakaladık.

Kendi zekasını bir işletim sistemine aktararak türünün en önemli özelliği olan düşünme ve öğrenme kapasitesini teknolojiyle birleştirmeyi başaran insan, türü için devrim niteliğinde bir çalışma ortaya koymuştur.

Büyük veri sayesinde bir konu hakkında araştırma yapmak, risk analizlerini ortaya koymak ya da sağlayabileceği faydaları sıralamak artık dakikalar içinde hallolabiliyor. Hal böyleyken bir konu hakkında yüzlerce kişinin iş birliği sonucu ortaya çıkan işler artık zaman ve iş gücü israfından başka ne olabilir?

Yapay zekanın toplumların yönetimine ve iş hayatına etkisi

Yapay zekadan ve insansı robotlardan nasıl faydalanırız sorusundan çok sürekli korku senaryolarının üretildiği bir dönemden geçiyoruz. Bana hala “robotlar işimizi elimizden alacak mı” sorusu yöneltiliyor.

Elbette alacak, tarih tekerrür ediyor ve etmeye devam edecek. Her gelişim beraberinde değişimi getirir. Bazı iş kolları yok olacağı gibi yerine çok daha yeni işler ortaya çıkacak.

Bizlerin artık korku senaryoları üretmeyi acilen bırakması lazım. Resmi kurumda çalışan bir işçi 8 saat boyunca mesai yapmak zorunda kalıyor, bu saat aralığı özel kurumlarda bazen 10-12 saati buluyor.

Bırakalım robotlar iş yükümüzü elimizden alsın, çalışma saatlerinin çokluğundan herkes bu kadar şikayetçiyken robotların yerimize işlerimizi halletmemizden korkmayı bırakmalıyız.  Yapay zeka ve insansı robotları iş ve gündelik yaşantımıza entegre edip zamanın kıymetini anlamalıyız.

Ev işlerinde kullandığımız basit teknolojik aletlere bakalım. Kimler evde kullandığı çamaşır makinesinden, süpürme robotundan ya da bol köpüklü kahve yapan makinesinden şikayetçi? Bu teknolojik aletler sayesinde artan zamanımızda kendimiz için bir şeyler planlayabiliyor, dinlenebiliyoruz. 

Böyle bir kolaylığı iş yaşantımızda da uygulayabilmemizden alıkoyan düşünce nedir?

Yapay zeka çalışmaları başladığında herkes yapay zekanın daha çok mavi yakalı meslekleri etkileyeceğini düşünüyordu. Ancak gelişimi öyle seyretmedi. Şu anda görüyoruz ki yapay zeka daha çok ofis ortamında yapılabilecek işleri etkilemeye başladı.

Muhasebe, finans, asistanlık, yazarlık, grafik tasarımcılığı gibi işleri yapay zeka yürütmeye başladı bile. Bunun dışında el işçiliği gerektiren, zanaatkarlık olarak adlandırdığımız mesleklerin yapay zekadan etkilenmeyeceği ön görülüyor.

Yapay zeka ve insansı robotlar bugünümüz ve geleceğimiz. Bundan kaçınmak ya da korkmak yerine üzerine gitmeliyiz. Nasıl ki 90’larda internetin çıkmasıyla bir devrim oluştu, yapay zeka da bu yüzyılın devrimi olacak.

Bunu kabullenen ve bu yolda çalışmalar yapan devletler ve şirketler ilerlemeye devam edecek. Hala geç değil, başkalarının ürettiği teknolojiye bağımlı olmayı bırakıp kendi ürettiğimiz teknolojiyi kullanan bir millet olmalıyız.

X

Instagram

Facebook

Linkedln

YouTube

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Gazeteci Fulya Öztürk'ün Azerbaycan Milletvekiline Ağladığı Anların Beden Dili Analizi Çok Konuşuldu
Görüşme Esnasında Erkeğe Maddi Sorular Sorulmasını Destekleyen Kadın Tepkilerin Odağında