Toksik Bir İlişki Yaşayarak Hayatınızı Zindan Ettiğinizi Gösteren Birbirinden Önemli Sinyaller

İlişkinizde zorlanıyor musunuz? O halde çok büyük, çok çeşitliliğe sahip bir kulübün üyesisiniz. İlişki sıkıntıları herkesin başına geldi ve her zaman problem yarattılar. Ama şimdilerde dünya, her zamankinden daha hızlı değişirken bu sıkıntılar gitgide ön plana çıkmaya başladı. Biz de bu yazımızda ilişkinizde olmaması gereken bazı şeylerden bahsediyoruz.

1) İlişkimiz sağlıklı mı, değil mi?

Buradaki problem, ilişkilerin bir 'mutlaklığı' olmamasıdır. Aşk, önceden tasarımı ve planı olan bir şey olmamakla birlikte herkese göre farklı bir histir. Bir çiftin birbirinden ayrılma noktasında yaptığı şeyler, başka bir çift için tamamen normal olabilir. En iyi başlangıç noktası, ilişkinizin (veya partnerinizle birlikte olmanın) sizde hangi duyguları harekete geçirdiğini bulmaktır; sonra bunlardan hangilerinin sağlıklı, hangilerinin sağlıksız olduğunu düşünmek gerekir. Biriyle uzun süre birlikte olmak zamanla zorlaşabilir; partnerinize karşı duyduğunuz hisler büyük bir olasılıkla aynı kalmaz. Ama özünde, ilişkiniz sizi kötü hissettirmemelidir.

2) İlişkiniz sizi endişeye sevk etmemeli.

Kaygı ve biraz güvensizlik hissi, yeni ilişkilerde 'neler yaşandığını' anlamaya çalışırken normaldir. Bu durum yaralandığınızda ve kendinizi  daha fazla yaralanmaya maruz bırakmaktan endişe duyduğunuzda özellikle yaygındır. Ama birlikte olduğunuz kişiden tam olarak emin olmadığınız için sürekli artan kaygı yanlıştır. Eğer yaşanan buysa, durumu değerlendirmekte fayda vardır.

3) İlişkiniz, sizi kendi evinizde partnerinizi rahatsız etmemek için sessiz olmaya zorlamamalı.

Eşinizin öngörülemeyen kötü ruh hallerinden emin olmadığınız için evinizde ses yapmamaya çalıştığınız oldu mu? Partneriniz gündüz saatlerinde uyuması gereken yorgun bir vardiya çalışanı değilse, evinizde rahatça dolaşabilmeli, normal ses seviyelerinde konuşabilmeli ve endişe duymadan kendi işlerinizi yapabilmelisiniz. Ama bunu zaten biliyorsunuz, değil mi?

4) İlişkiniz sizi arkadaşlarınızdan ayırmamalı.

İzolasyon, tüm toksik ilişkilerin gölgesinde pusuya yatmaktadır. Toksik bir partner, 'böl ve fethet' taktikleri ile sizi yavaş yavaş tüm arkadaşlarınızdan ayıracak, ve günün sonunda kendisinden başka gidecek kapı bırakmayacaktır. İyi bir eş, arkadaşlarınız size karşı iyi davrandığı sürece sizi arkadaşlarınızla birlikte olmaya teşvik edecektir.

5) İlişkinizi savunmak zorunda kalacak bir durumda olmamalısınız.

Ebeveynleriniz partnerinizi sevmiyorsa veya tam tersiyse bu durum sizi zorlayabilir. Kendinizi, yapmanız zorunlu olmamasına rağmen, bu kişiyi gerçekten sevdiğinize dair konularda açıklama yapmaya çalışırken bulabilirsiniz. İşin püf noktası dikkatli olmaktan geçiyor. Sırf arkadaşlarınızın veya ailenizin seçiminizi eleştirmesini engellemek için eşinizin kötü davranışını haklı çıkarmaktan kaçının. Ve eğer ilişkinizi gizlemek zorunda kalacak bir duruma geldiyseniz, durumların iyi olmadığını anlayın.

6) İlişkiniz akıl sağlığınızı sorgulamanıza neden olmamalı.

Birçok toksik ilişkinin ayırt edici özelliği 'Gaslighting'. Partneriniz, her şeyden önce gerçekliğinizi sorgulamanıza neden olduğunda sıkıntılı bir durum vardır: Bu gerçekten oldu mu? Bunu abarttım mı yoksa hayal mi ettim? Bunlar, gerçeklik algısını kaybedip kaybetmediğinizi sorgulamaya başladığınız durumlar. Bu konuda endişeleniyorsanız, dışarıdan güvenilir bir görüş alın çünkü bir süredir toksik bir partnerle birlikteyseniz, çok geçmeden kendinizi sorgulama sanatında ustalaşmış olacaksınız.

7) İlişkiniz güvenlik açıklarınızı ön plana çıkarmamalı.

Vücudunuz hakkında kendinizi savunmasız hissediyorsanız, partneriniz dikkatleri bu güvensizliğin üzerine çekmemelidir. Örneğin burnunuzun görünüşü sizi rahatsız ediyorsa ve eşiniz bu durumu bildiği halde sizi rahatsız olacağınız bir sosyal duruma sokuyorsa kırmızı alarm olabilir.

8) İlişkiniz kişiliğinizi değiştirmemeli.

Eğer kıyafetler konusunda gerçekten tehlikeli bir zevkiniz varsa, partneriniz bunu düzeltmeye çalışabilir. Mesela sandaletlerin içine çorap mı giyiyorsunuz? Affedersiniz ama kıyafet konusunda yüzeysel değişiklik bazen gereğinden fazla oluyor. Biriyle uzun süre birlikte olduğunuzda, kişiliğiniz biraz onlarınkine dönüşür. Buna da 'uyarlamak' denir. Ancak kişiliğiniz, yani özünüzde kim olduğunuz değiştirilmemelidir. Sizi değerli kılan şey farklılıklarınızdır. Siz olduğunuz ve olmak istediğiniz kişisiniz. Partneriniz bundan zevk almalı, hatta bunu övmelidir.

Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!

Bu içerikler de ilginizi çekebilir

İlişkilerinde Bardağı Taşıran Son Damlanın Ne Olduğunu Anlatan Kadınlar İlişkinizi Sorgulatacak
Hepimizi Mutsuz Eden Klasik İlişkiler Yerine Açık İlişkiyi Tercih Etmemiz İçin 13 Haklı Sebep
İlişkilerdeki Rolünü Tahmin Ediyoruz!

Popüler İçerikler

Sevgilisine Atacağı Fantezi Mesajını Yanlışlıkla Karısına Atan Ünlü Patron İcralık Oldu
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!