Token Ekonomisi ve Geleceğin Alışveriş Yöntemi

Hayat pahalılığı sadece Türkiye’nin gündemiymiş gibi lanse edilse dünyanın ekonomik kriz ile mücadele ettiği yadsınamaz bir gerçektir. Dünya genelinde enflasyonda 40 yılın rekoru yaşanıyor.

Vatandaşlar hayat pahalılığından şikâyet ediyor, şirketler kapanıyor. Ancak bir taraftan da yepyeni bir dalga geliyor. Blockchain alt yapısı ile oluşturulan Metaverse evrenleri, NFT marketler ve kripto paraların gün geçtikçe daha da yaygınlaşması gelen yeni teknolojinin habercisi konumundadır. Henüz kripto paralar ile alışveriş tüm dünyada kabul edilen bir yöntem değil. Ancak bununla ilgili heyecan verici gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. Bu gelişmelere geçmeden önce token ekonomisi hakkında bilgi sahibi olmak konunun daha net anlaşılmasını sağlayacaktır.

Öncelikle kripto paralar hakkında genel bir bilgi vermek gerekirse; kripto paralar, internet ortamında kullanılmak üzere tasarlanmış, merkezi olmayan dijital para birimleridir.

Kripto paralar ile dünyanın öbür ucundaki insanlarla nakit ödemelerin sorunsuz bir şekilde yapılabildiği, aktarılabilir bir dijital ödeme yöntemidir. Gizlilik, güvenlik, taşınabilirlik, şeffaflık kripto paraların diğer artı özellikleridir. Kripto paraların en önemli özelliği ise bireylerin tam kontrol sağlayabildiği varlıklar olmasıdır. 

Kripto paraların haricinde bir de tokenler vardır. Token ve kripto para (diğer adıyla coin) kavramları birbiriyle karıştırılmamalıdır. Kendine ait bir blockchain alt yapısı varsa kripto para veya coin olarak adlandırılmaktadır. Bitcoin, Ethereum kripto paralardır. Ancak kendine ait bir blockchain alt yapısı yoksa başka kripto paraların alt yapısını kullanıyorsa token olarak adlandırılırlar. Chainlink ve Aave gibi DeFi tokenleri, başta Ethereum olmak üzere var olan bir blockchain alt yapısı üzerinde çalışır veya bu yapıdan faydalanır. Bu ikinci kategoride bulunan tokenler, faiz oranlarını otomatik hâle getirmekten sanal gayrimenkulleri satmaya kadar, merkezsiz uygulamaların birçok işlevi gerçekleştirmesini sağlarlar. 

Bir tokenin, kullanımını ve değerini etkileyen faktörler ise token ekonomisi olarak adlandırılır. Başarılı bir kripto projesi yapılmak isteniyorsa iyi tasarlanmış bir token ekonomisinin olması gerekmektedir. Çünkü yatırımcılar iyi tasarlanmış bir token ekonomisine sahip projelere yatırım yapmaktadırlar. Token ekonomisi kavramının daha net anlaşılabilmesi için merkez bankasından örnek vermek gerekirse, merkez bankasının para basmasına ve harcamayı, borç vermeyi birikimleri ve paranın hareketini teşvik etmek veya caydırıcı kılmak için uyguladığı politika aslında token ekonomisi ile birebir örtüşmektedir. 

İtibari paraların aksine, token ekonomisinde kurallar kodlar aracılığıyla uygulanır ve bu kurallar şeffaf, öngörülebilir ve değiştirilmesi zordur. Kripto dünyasına girilmek isteniyorsa token ekonomisinin mutlaka bilinmesi gerekir. Çünkü bir tokenin ekonomisinin, bu tokenin nasıl kullanıldığı, bir ağ inşa etmenin ne kadar kolay olacağı ve tokenin kullanım alanlarına yönelik fazla ilgi olup olmayacağı konusunda büyük bir etkisi vardır. Bitcoin ve Ethereum’un token ekonomisine bakıldığı zaman toplum tarafından benimsenmesi ve kullanımının bir hayli olması oldukça başarılı bir token ekonomisine sahip olduklarının kanıtıdır. 

Günümüzde kripto paralar ile alışveriş henüz tüm dünyada kabul gören bir yöntem değildir. Ancak başarılı token ekonomileri sayesinde insanları kripto paralara teşvik etme çalışmaları hızlanarak devam etmektedir. Konuyla ilgili güncel gelişmelerden örnek vermek gerekirse, çok uluslu ödeme devi VISA’nın, faaliyetlerinde kripto paraların daha fazla kullanılmasına yönelik çalışmalarının olduğu ve kullanıcıların Ethereum ağını kullanarak elektrik, telefon gibi faturaları otomatik şekilde ödeyebilmeleri için çalışma yaptıkları öğrenildi. Bir diğer gelişme de yine bir başka ödeme devi olan Mastercard’dan geldi. Polygon blockchain ağı, kullanıcıların kişiselleştirilmiş, Web3 odaklı bir NFT banka kartı oluşturmasına olanak tanıyan bir platform sunmak için neo bankacılık uygulaması “hi” ve “Mastercard” ile ortaklık kurduğu öğrenildi. Bu da demek oluyor ki tıpkı bugün herkesin kredi kartıyla işlem yapabildiği gibi çok yakın bir gelecekte kripto paraları kullanarak alışveriş yapabileceğiz.

Peki kredi kartı ile alışveriş yapmak yerine neden kripto paralarla alışverişi tercih etmeliyiz? Farkı ne olacak?

Şu an kullandığımız ödeme yöntemleri geleneksel bankacılık yöntemleridir. Ancak kripto paralar ile yapılacak olan alışverişler, gelenek bankacılık yöntemlerine alternatiftir. Paranın yeni versiyonu veya “Para 2.0” olarak da kripto paraları tanımlamak yanlış olmaz. Kripto paralar, gelenek bankacılık yöntemlerine göre, dünyada şu ana dek var olmuş en hızlı, en kolay, en ucuz, en güvenli ve en evrensel yol olma niteliği taşımaktadır. Ayrıca dijital para birimleri, nerede doğduğunuza veya nerede yaşadığınıza bakmadan dünyadaki herkes için fırsat eşitliği sağlamaktadır. Bu nedenle kripto paralar ile alışveriş, yakın geleceğin alışveriş yöntemi olacaktır. Bu kaçınılmaz bir gerçektir. Bu gerçeği görüp, buna göre adımlar atmak gerekmektedir. 

Bu yazı Gamfed Türkiye Gönüllülerinden Yusuf Özışık’ın katkılarıyla yazılmıştır.

Popüler İçerikler

Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Kasımpaşa’nın 18 Yaşındaki Futbolcusu Yasin Özcan 8 Milyon Euro’ya Aston Villa’ya Transfer Oluyor
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!