RTÜK haftalık olağan toplantısını bugün gerçekleştirdi. Sözcü gazetesi imtiyaz sahibi Burak Abatay’ın Sözcü TV’yi kurmak için satın aldığı “Sivas SRT”nin dosyasını ele aldı. RTÜK “Sivas SRT” logosu yerine 'SRT Sivas' logosunu kullandığı gerekçesiyle, kanala idari para cezası verdi.
Sözcü TV için yasal başvuru yapılmış, kanal sahiplerine isim değişikliği için 60 günlük yasal süre dolmasına rağmen olumlu ve olumsuz yanıt verilmemişti. Sözcü gazetesi durumu başyazıyla eleştirirken, şunları belirtmişti: “Kurul, Sözcü'nün logo ve isim değişikliği için yaptığı başvuruyu 60 gün içinde karara bağlaması gerekirken, aylardır gündemine dahi almadı. RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin'e soruyoruz: ‘Sözcü muhalif olduğu için mi böyle davranıyorsunuz? Baskı varsa, bunu kimin yaptığını açıklayın. Baskı yoksa, neden böyle davrandığınızı açıklayın.'
Gazetenin haberine 'Güzide kurumumuzun itibarı zedelenmektedir” diyerek yanıt veren RTÜK, “Kendi eksiklerine bakmadan karşısındakini kabahatli ilan eden, hatta ‘baskıcı’ suçlamasıyla yaftalayan eski alışkanlığın günümüzde yeri yoktur” ifadelerini kullanmıştı.
Sen anlat Karadeniz parmak kırma sahnesi manevi değerlerimize daha uygun. RTÜK de haklı şimdi
Kadın döven sahnesine ceza yok, tecavüz sahnesine ceza yok; eşcinselliğe gelince de ‘tiplimin minivi diğirlirini sildiri’
G*tlerine batıyor eşcinsellik. Ulan dünyanın her yerinde artık normalleşmiş, insanların mutlu oldukları bir yaşam tarzı olarak saygı duyulması gerektiği kabul edilmiş bir unsuru oturup tartışıyoruz burada. Üstelik Osmanlı'nın dünya tarihinde eşcinselliği yasal kabul eden ilk ülkelerden biri olması ve Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca eşcinselliğe hiçbir zaman saldırılmamış olmasına rağmen. Zeki Müren'e eşcinsel olmasına rağmen sanat güneşi yakıştırması yapılan bir ülkeden bu hallere geldik.